Mavi ışık biyolojik saati bozuyor
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Açıkalın, "Gözümüzden içeri giren mavi ışık, beynimizde bazı bölgelere ulaşarak biyolojik saatimizi bozuyor. Biyolojik saatin bozulması vücuttaki dengeleri altüst ediyor" dedi
Yayınlanma :
22.02.2018 00:55


Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Banu Açıkalın, kullanımı her geçen gün artan cep telefonu, bilgisayar, tablet, televizyon gibi elektronik cihazların ekranından yayılan mavi ışığın sadece gözleri değil, tüm vücudu etkilediğini söyledi.
Günde iki saatten fazla telefon, tablet, televizyon gibi elektronik cihazlara maruz kalmanın kuru göz ve odaklanma sorunları ortaya çıkardığını dile getiren Açıkalın, "Kullanıcılarda gözlerde batma, yanma, yabancı cisim hissi ve net görememe şikayetleri oluşuyor. Bu şikayetler kişinin yaşam kalitesini ve iş performansını olumsuz yönde etkiliyor. Kişi özellikle kontakt lens kullanıyorsa bu şikayetler daha belirgin oluyor ve kontakt lensin gözde yaratabileceği riskler artıyor" dedi.
MAVİ IŞIK SADECE GÖZLERİ ETKİLEMİYOR
Açıkalın, elektronik cihazların ekranlarından yansıyan mavi ışığın yan etkilerinin sadece gözle sınırlı kalmadığını vurgulayarak, şu bilgileri verdi: "Gözümüzden içeri giren mavi ışık, beynimizde bazı bölgelere ulaşarak biyolojik saatimizi bozuyor. Biyolojik saatin bozulması vücuttaki dengeleri altüst ediyor. Bu nedenle kanser, obezite ve şeker hastalığı gibi hastalıklara davetiye çıkarıyor. Özellikle çocuklar bu hastalıklar için çok ciddi tehlike altındadır. Son yıllarda teknolojinin ilerlemesi ile ampul ve floresan lambaların yerini mavi ışık ve fosfor içeren LED ışıklandırmalar aldı. Bu yüzden mavi ışık tehlikesi maalesef arttı. Özellikle gece uykusundan önce bu ışığa maruz kalmak vücudumuz için en önemli yenilenme dönemi olan uykuyu olumsuz etkilemektedir. Düzenli uyku sağlıklı yaşam için olmazsa olmazdır. Uykunun bozulması göz kuruluğunu, kişinin ruh halini ve gündüz performansını çok olumsuz yönde etkiler."
Çocukların yeterli uyuyamamasının büyümesini, okul başarısını, dikkatini etkileyebileceğine dikkati çeken Açıkalın, "Çocukların göz tabakaları bu ışığa daha fazla geçirgen olduğu için çocuklar büyüme geriliği, okul başarısızlığı, kanser, obezite ve şeker hastalığı risklerine erişkinlerden daha duyarlı" dedi.
Açıkalın, çocukların mümkün olduğunca bu ışıklardan uzaklaştırılması gerektiğini ifade ederek, şöyle devam etti: "Gece uyumadan birkaç saat önce bu ışığı yayan ekranlardan uzak kalmalı, mümkünse yatak odalarımıza bu cihazları koymamalıyız. Ekran karşısında ise bu ışığa karşı bizi koruyacak filtreli gözlükler kullanabiliriz. Ekranları gözümüzden en az 35-40 santimetre uzakta tutmalıyız, ekran kullanırken arada gözlerimizi mutlaka dinlendirmeliyiz. Bu ışıklar gözlerimiz kapalıyken de gözden geçebildiği için bu ekranlar açıkken karşılarında uyumamalıyız."
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: