MEB'den eşitlik ilkesini sarsan düzenleme: 300 binin üzerinde aday kapsam dışı!

TBMM Başkanlığı’na Başbakan Binali Yıldırım imzasıyla gönderilen “Vergi Kanunları ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Tasarısı”nda sözleşmeli öğretmen alımına ilişkin yer alan madde tartışmalara neden oldu. Tasarının, 2017-2018 öğretim yılında daha önceki yıllarda ek ders ücreti karşılığında görev yapmış olanları kapsadığı öğrenildi. Düzenlemeye göre 400 bin öğretmen atama beklerken bunlardan 300 binden fazlası söz konusu düzenlemeden yararlanamayacak. Ücretli öğretmenler için açılan 5 bin kontenjana başvurmak için 540 gün Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı eğitim kurumlarında çalışmış olmak ve 540 gün sigorta primine sahip olmak şartı getirildiği belirtildi. KPSS sonucuna göre oluşan taban puandan fazla puana sahip olmak gerektiği de ücretli öğretmenliğe başvuru koşulları arasında sıralandı.

‘Eşitlik duygusunu sarsıyor’

Ders ücreti karşılığında çalışan öğretmenler arasından sözlü sınavla alınması planlanan 5 bin öğretmenin yine sözleşmeli istihdamını düzenleyen tasarı eğitimcilerin tepkisine neden oldu. Tasarıda kullanılan, “Ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen” ve “sözlü sınav” ifadeleri, “Eğitim sisteminin içinde bulunduğu güvencesiz çalışma ortamına işaret ediyor” yorumlarına yol açtı. Ücretli öğretmenlerin sözleşmeli istihdamını öngören tasarının geri çekilmesi gerektiğini belirten Eğitim Sen’in açıklamasında ise “Sadece önceki öğretim yıllarında ücretli çalışanları kapsayan bu tasarı atama bekleyen yüzbinlerce öğretmeni düşündüğümüzde eşitlik duygusunu derinden sarsmaktadır” denildi.



‘Hukuk devleti’ ilkesine aykırı’

Ön koşullarla kapsamı daraltılan ve “Bilimsel, pedagojik bir açıklaması yoktur” gerekçesiyle tepkilere neden olan düzenlemenin aynı zamanda hukuk ilkeleriyle de bağdaşmadığına dikkati çeken Eğitim Sen’in açıklamasında şu ifadelere yer verildi:



“Böyle bir atama olsa olsa bir seçim yatırımı olabilir. Yasa maddesiyle bir kesimin diğerlerine göre avantajlı hale getirilmesi ‘hukuk devleti’ ilkesi ile örtüşen bir durum değildir. Yapılacak atamaların tamamen eşitlik ilkesine göre yapılması gerekmektedir. Tüm öğretmenlerin kadrolu istihdam edildiği, öğretmen açığının bulunmadığı, atama bekleyen öğretmenlerin mağdur edilmediği bir eğitim ortamı yaratılmadan yaşanan sorunların da ortadan kalkmayacağı bilinmelidir.”



‘Sözlü sınav yansız ve bilimsel değildir’

Tasarıda eğitimcilerin tepkisini çeken bir diğer konu ise sözleşmeli olarak atanacak öğretmenlerin sözlü sınavla belirlenmesini içeren düzenleme oldu. Sözlü sınavın, iktidarın kendisini yakın olanları seçmeyi kolaylaştırıcı olduğu için tercih edildiğine dikkati çeken Eğitim Sen konuya ilişkin, “Sözlü sınav, yansız ve bilimsel bir ölçme aracı değildir. Ayrıca sözleşmeli istihdam edilen öğretmenlerin iş güvencesi olmadan çalışmak durumunda olduklarının ve aynı işi yaptıkları kadrolu öğretmenlerle eşit haklara sahip olmadıklarının da altını çizmek gerekir” açıklamasında bulundu.



‘Güvencesiz çalışma kalıcılaştırılıyor’

Eğitim Sen’in açıklamasında son olarak, MEB’in “müjdelediği” 5 bin ücretli öğretmen atamasına yönelik hazırlanan tasarıyla güvencesiz çalışmanın kalıcı bir istihdam şekline dönüştürülmeye çalışıldığının altını çizildi.



“Vergi Kanunları ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Tasarısı”nın 80’inci maddesinde yer alan ücretli öğretmenlik alımına ilişkin getirilen başvuru şartları şunlar:



»540 gün MEB’e bağlı eğitim kurumlarında çalışıp, sigorta primi de 540 gün yatmış olmak.



»2017 yılında yapılan KPSS’ye girmiş olmak.



»Eğitim Fakültesi veya Fen Edebiyat Fakültesi mezunu olup, formasyon sahibi olmak.

***

Torba yasada ‘Adnan Oktar’ maddesi

Öte yandan uzun süredir üzerinde çalışılan torba tasarı, TBMM’ye sevk edildi. 1 ay içinde yürürlüğe girmesi beklenen düzenlemede dikkat çeken maddeler var. Onlardan biri de kamuoyunda ‘Adnan Hocacılar’ olarak bilinen gruba yönelik. Maddeye göre, lisanslı yayın kuruluşları internet sitesinden yayın yapabilecek. Ancak bunun için ayrıca lisans almaları gerekecek. Söz konusu maddenin kamuoyunda ‘Adnan Hocacılar’ olarak bilinen grubun yayınlarıyla ilgili olduğu belirtiliyor.