Medicana International İstanbul Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Köksal Bilgen, erkeklerde görülen meme kanseri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Meme kanserinin sadece kadınlara özgü bir hastalık olmadığını, yaklaşık yüzde 1 oranla erkeklerde de görülebildiğine dikkat çeken Doç. Dr. Köksal Bilgen, “ Günümüzde meme hastalığı denince akla önce meme kanseri gelmektedir. Adı bile ürkütücü olan bu hastalık meme içerisinde sert şişlikler halinde kendini gösterir, bazen ağrılı olmakla birlikte çoğunlukla tamamen ağrısızdır. Kadınlarda en sık rastlanan kanser tipi olan meme kanseri erkeklerde de görülür. Bütün meme kanserlerinin %1 den azı erkeklerde ortaya çıkar. 2019 yılında Türkiye’ de 500 erkekte meme kanseri tespit edilmiştir. En sık görülen belirtisi memede kitledir. Erkeklerde de çok daha az olmakla beraber kadınlardaki gibi meme dokusu vardır. Genellikle erkeklerde ele gelen meme kitlesi jinekomasti denen erkek meme büyümesidir. Fakat erkek meme kanseri olan hastaların %20 sinde jinekomasti görüldüğü için memesinde kitle fark eden özellikle 40 yaş üstü erkeklerin doktor kontrolü olması gereklidir. Her kadın doktoru ile ne zaman mamografiye gerek duyulduğunu ve kişisel risk faktörlerini konuşmalı, öğrenmelidir. Memesinde hiçbir şikayeti veya kitlesi olmayan kadınlar tarama programları hakkında bilgilendirilmelidir. Unutulmamalıdır ki her 100 meme kanserinin biri erkeklerde görülmektedir ve tarama programları hakkında erkeklerinde bilgi alması önerilir ’’ diye belirtti.
"Daha hızlı seyreder"
Meme kanseri yaşı düşüş göstermekte olduğunu ifade eden Doç. Dr. Köksal Bilgen, ‘’Özellikle kırklı yaşlardan sonra meme muayenesi sadece kadınlara bırakılmamalıdır. Hekim muayenesini takiben ultrasonografi ve mamografi çok değerli iki teşhis ve tarama aracıdır. 40 yaşın üzerindeki her kadın mutlaka 2 yada üç yılda ve 50 yaşın üzerinde yılda bir kez mamografi ile birlikte değerlendirilmelidir. Ultrasonografi, kitlelerin görülmesinde ve özelliklerinin anlaşılmasında çok değerlidir ve teşhis oran çok yüksektir. Teşhiste birçok yardımcı yöntem daha vardır. Genel anlamda %100 Kanser teşhisi sadece patolojik inceleme ile konabilir. Bunun haricindeki diğer yöntemler doğruluk oranı çok yüksek olsa bile kanaat belirtmekten öteye gitmez. 40 yaş üstü erkeklerin elle meme kontrolünün hastalığın erken tanısı için gereklidir. Genel kapsamda erkek meme kanseri tanı anında daha ileri evrede olduğundan erkeklerde daha kötü seyreder. Tedavide genelde mastektomi (tüm memenin alınması işlemi) operasyonu yapılır. Sıklıkla hastalıklı bölge yakınındaki lenf bezleri de (örneğin koltuk altındakiler) kanserin yayılmış olma ihtimaline karşı alınır. Kemoterapi, radyoterapi ve hormonoterapi de tedavi seçeneklerindendir" şeklinde konuştu.
"Daha hızlı seyreder"
Meme kanseri yaşı düşüş göstermekte olduğunu ifade eden Doç. Dr. Köksal Bilgen, ‘’Özellikle kırklı yaşlardan sonra meme muayenesi sadece kadınlara bırakılmamalıdır. Hekim muayenesini takiben ultrasonografi ve mamografi çok değerli iki teşhis ve tarama aracıdır. 40 yaşın üzerindeki her kadın mutlaka 2 yada üç yılda ve 50 yaşın üzerinde yılda bir kez mamografi ile birlikte değerlendirilmelidir. Ultrasonografi, kitlelerin görülmesinde ve özelliklerinin anlaşılmasında çok değerlidir ve teşhis oran çok yüksektir. Teşhiste birçok yardımcı yöntem daha vardır. Genel anlamda %100 Kanser teşhisi sadece patolojik inceleme ile konabilir. Bunun haricindeki diğer yöntemler doğruluk oranı çok yüksek olsa bile kanaat belirtmekten öteye gitmez. 40 yaş üstü erkeklerin elle meme kontrolünün hastalığın erken tanısı için gereklidir. Genel kapsamda erkek meme kanseri tanı anında daha ileri evrede olduğundan erkeklerde daha kötü seyreder. Tedavide genelde mastektomi (tüm memenin alınması işlemi) operasyonu yapılır. Sıklıkla hastalıklı bölge yakınındaki lenf bezleri de (örneğin koltuk altındakiler) kanserin yayılmış olma ihtimaline karşı alınır. Kemoterapi, radyoterapi ve hormonoterapi de tedavi seçeneklerindendir" şeklinde konuştu.
