Muğla'nın Milas ilçesinde UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan, Menteşe Beyliği'ne başkentlik yapmış Beçin Antik Kenti'nde 12 ay kazı çalışması sürdürülecek.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 1 Mart'ta açıkladığı 20 antik kent ve ören yerindeki arkeolojik kazıların bir yıl boyunca yapılmasına ilişkin projede yer alan Beçin Antik Kenti'nde yürütülen kazı çalışmalarında yeni bulgulara ulaşılıyor.
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne 2012'de alınan antik kentte düzenli olarak kazı çalışmaları yürütülerek birçok eser gün yüzüne çıkarılırken, ayakta kalan tarihi yapılar da restore edilerek turizme kazandırılıyor.
"YAPIYI MEVCUT KÖTÜ DURUMUNDAN KURTARARAK TURİZME KAZANDIRACAĞIZ"
Beçin Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Kadir Pektaş, yaptığı açıklamada, antik kentin tarihinin milattan önce 2 binlere kadar uzandığını ancak asıl önemini Menteşe Beyliği döneminde kazandığını vurguladı.
Pektaş, Beçin şehri ve kalesini, Menteşeoğulları'nın başkent olarak seçtiğini, kurucusu Ahmet Gazi'nin de türbesinin bulunduğu bir bölge olduğunu anlatarak, Beçin'in Türk-İslam dönemi yerleşiminde önemli merkezlerden olduğunu söyledi.
Antik kentte kazı çalışmalarının yanı sıra restorasyon çalışmaları da yürüttüklerini vurgulayan Pektaş, bu amaçla karşılama merkezi karşısındaki surların, kale önündeki çeşme ile Yelli Camisi'nde restorasyon projelerini hayata geçirdiklerini ifade etti.
Pektaş, 2010 yılından bu yana Beçin Kalesi’nde kazıların kendi başkanlığında devam ettiğini belirterek, "2019 yılında restorasyon ve daha çok koruma ağırlıklı bir çalışma programı yaptık. Bu kapsamda Yelli Camisi'nde başlayan restorasyon çalışması bu yıl da devam edecek. Caminin restorasyonunu tamamlayıp, yapıyı mevcut kötü durumundan kurtararak turizme kazandıracağız" dedi.
Bu yıl özellikle sur içi şehirde sokak dokusunun tamamen ortaya çıkarılmasına yönelik çalışma yürüteceklerine işaret eden Pektaş, "İç kalede 2 sene önce başladığımız kazı çalışmasına bu sene de devam etmeyi planlıyoruz" diye konuştu.
Kültür ve Turizm Bakanlığının bazı kazıları 12 aya çıkartmasının yerinde bir karar olduğunu anlatan Pektaş, şu değerlendirmede bulundu:
"Çünkü kazılarda yetişmiş, uzmanlaşmış insan gücünü ancak süreklilikle muhafaza edebiliriz. Bunun yanında 12 aylık kazılar kapsamında lisans ya da lisans üstü eğitimin de buralarda yapılması buna ayrı bir boyut katacak. Bu, Kültür ve Turizm Bakanlığının arkeolojik kazılar politikasına getirdiği önemli bir yenilik ve atılımdır. Önümüzdeki yıllarda bu kazıların sayısının artırılacağı öngörülüyor. Bu yapıldığı takdirde yıllarca süren kazı çalışmalarının biraz daha sürelerinin kısalması gündeme gelmiş olacak. Bu durum da elde edilen arkeolojik bilgilerin tüm dünyanın kullanımına açılması, restorasyonların hızlanması sağlanmış olacak."
BEÇİN KALESİ İHTİŞAMINI KORUYOR
Tarihi kaynaklarda, Milas-Ören yolunda ilçe merkezine 5 kilometre uzaklıkta bulunan antik kentteki kalenin Bizans döneminde yapıldığı, inşaatında çevresindeki antik yapıların taşlarından yararlanıldığı belirtiliyor. Yöreye hakim olan Menteşeoğulları döneminde ise kalenin onarılarak kullanıldığı ifade ediliyor.
Kayalık bir tepe üzerinde bulunan kaleye merdivenle çıkılıyor. Kesme taş ve moloz taştan yapılan kalenin kule ve burçları, sağlam durumda bulunuyor. Girişi büyük bir kule şeklinde olan, çift surlarla korunaklı bir görünümdeki kalenin güneyindeki surlar, günümüze oldukça iyi bir durumda gelebilmiş.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 1 Mart'ta açıkladığı 20 antik kent ve ören yerindeki arkeolojik kazıların bir yıl boyunca yapılmasına ilişkin projede yer alan Beçin Antik Kenti'nde yürütülen kazı çalışmalarında yeni bulgulara ulaşılıyor.
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne 2012'de alınan antik kentte düzenli olarak kazı çalışmaları yürütülerek birçok eser gün yüzüne çıkarılırken, ayakta kalan tarihi yapılar da restore edilerek turizme kazandırılıyor.
"YAPIYI MEVCUT KÖTÜ DURUMUNDAN KURTARARAK TURİZME KAZANDIRACAĞIZ"
Beçin Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Kadir Pektaş, yaptığı açıklamada, antik kentin tarihinin milattan önce 2 binlere kadar uzandığını ancak asıl önemini Menteşe Beyliği döneminde kazandığını vurguladı.
Pektaş, Beçin şehri ve kalesini, Menteşeoğulları'nın başkent olarak seçtiğini, kurucusu Ahmet Gazi'nin de türbesinin bulunduğu bir bölge olduğunu anlatarak, Beçin'in Türk-İslam dönemi yerleşiminde önemli merkezlerden olduğunu söyledi.
Antik kentte kazı çalışmalarının yanı sıra restorasyon çalışmaları da yürüttüklerini vurgulayan Pektaş, bu amaçla karşılama merkezi karşısındaki surların, kale önündeki çeşme ile Yelli Camisi'nde restorasyon projelerini hayata geçirdiklerini ifade etti.
Pektaş, 2010 yılından bu yana Beçin Kalesi’nde kazıların kendi başkanlığında devam ettiğini belirterek, "2019 yılında restorasyon ve daha çok koruma ağırlıklı bir çalışma programı yaptık. Bu kapsamda Yelli Camisi'nde başlayan restorasyon çalışması bu yıl da devam edecek. Caminin restorasyonunu tamamlayıp, yapıyı mevcut kötü durumundan kurtararak turizme kazandıracağız" dedi.
Bu yıl özellikle sur içi şehirde sokak dokusunun tamamen ortaya çıkarılmasına yönelik çalışma yürüteceklerine işaret eden Pektaş, "İç kalede 2 sene önce başladığımız kazı çalışmasına bu sene de devam etmeyi planlıyoruz" diye konuştu.
Kültür ve Turizm Bakanlığının bazı kazıları 12 aya çıkartmasının yerinde bir karar olduğunu anlatan Pektaş, şu değerlendirmede bulundu:
"Çünkü kazılarda yetişmiş, uzmanlaşmış insan gücünü ancak süreklilikle muhafaza edebiliriz. Bunun yanında 12 aylık kazılar kapsamında lisans ya da lisans üstü eğitimin de buralarda yapılması buna ayrı bir boyut katacak. Bu, Kültür ve Turizm Bakanlığının arkeolojik kazılar politikasına getirdiği önemli bir yenilik ve atılımdır. Önümüzdeki yıllarda bu kazıların sayısının artırılacağı öngörülüyor. Bu yapıldığı takdirde yıllarca süren kazı çalışmalarının biraz daha sürelerinin kısalması gündeme gelmiş olacak. Bu durum da elde edilen arkeolojik bilgilerin tüm dünyanın kullanımına açılması, restorasyonların hızlanması sağlanmış olacak."
BEÇİN KALESİ İHTİŞAMINI KORUYOR
Tarihi kaynaklarda, Milas-Ören yolunda ilçe merkezine 5 kilometre uzaklıkta bulunan antik kentteki kalenin Bizans döneminde yapıldığı, inşaatında çevresindeki antik yapıların taşlarından yararlanıldığı belirtiliyor. Yöreye hakim olan Menteşeoğulları döneminde ise kalenin onarılarak kullanıldığı ifade ediliyor.
Kayalık bir tepe üzerinde bulunan kaleye merdivenle çıkılıyor. Kesme taş ve moloz taştan yapılan kalenin kule ve burçları, sağlam durumda bulunuyor. Girişi büyük bir kule şeklinde olan, çift surlarla korunaklı bir görünümdeki kalenin güneyindeki surlar, günümüze oldukça iyi bir durumda gelebilmiş.
