“MESLEKİ BAYRAMLARIMIZ ÇOKTAN GERİDE KALDI”
Yayınlanma :
24.07.2014 01:23


bulunduğunu bugün ise büyük çoğunluğunun özgürlüklerine kavuştuğunu anımsatan
Atila Sertel, “Uzun yıllar haksız yere cezaevinde yatmış olsalar da
meslektaşlarımızın bugün özgür olması bizim için sevindiricidir. Ancak bu
özgürlük fiziki bir özgürlüktür. Kalemler özgür olmalıdır. Sansür, otosansür ve
on binlerce dava dosyası basın emekçilerinin üzerinde Demokles’in Kılıcı gibi
dururken, özgürlükten söz edilemez. Hepimiz biliyoruz ki basını özgür olmayan
bir ülkenin gazetecisi de özgür olamaz. Sen özgür değilsen, gazeteci özgür
değilse, basın özgür değilse ülken de özgür değildir” diye konuştu.
ZOR MESLEK
Günümüz Türkiye’sinde gazetecilik yapmanın her geçen gün
zorlaştığını ifade eden TGF Genel Başkanı ve İGC Başkanı Atila Sertel, “Eğer bu
ülkede hiç kimseye yaranma kaygısı gütmeden, yalakalık yapmadan, meslek
etiğinden taviz vermeden doğru, tarafsız, objektif gazetecilik yapmak
istiyorsan, en zor ve yapılması güç bir mesleği seçmişsin demektir! O halde bir
direktifle işten atılmayı, toplumsal olaylarda dayak yemeyi, yazdıkların
nedeniyle hapse girmeyi, eleştirdiğin için hedef gösterilmeyi, dokununca
yanmayı göze almışsındır” dedi.
BAYRAM GERİDE KALDI
24 Temmuzların bayram niteliğini uzun yıllar önce
kaybettiğini belirten Sertel, şunları söyledi:
“Özellikle son yıllarda artan baskılar, TMY ve TCK maddeleri
nedeniyle hapis tehdidi, sosyal ve sendikal hakların yok olması, dolaylı sansür
ve otosansürün yaygınlaşması zor ve özveri gerektiren mesleğimizi daha da
zorlaştırmıştır. Şayet yandaş değilsen, doğru, tarafsız, objektif habercilik
peşindeysen, daha fazla nemalanmak, yerini sağlamlaştırmak için meslek etik ve
ahlakını hiçe saymıyorsan günümüz koşullarında zor ve yapılması güç bir mesleği
yapıyorsun demektir. O halde bir direktifle işten atılmayı, toplumsal olaylarda
dayak yemeyi, yazdıkların nedeniyle hapse girmeyi, eleştirdiğin için hedef
gösterilmeyi, dokununca yanmayı göze almışsındır. Geçmişte imrenilerek
gösterilen gazetecilik, bugün adeta ‘tukaka’ ilan ediliyor. Objektifliği,
doğruluğu tartışılan haberlerle kamuoyu bilgi kirliliğine maruz bırakılıyor.
Dolayısıyla mesleğimiz ciddi bir güven erozyonu içinde. Türk basınındaki son
durum böyle olunca gazeteciler olarak mesleki bayramlarımız, mesleki
mutluluklarımız da çoktan geride kaldı. Basını özgür olmayan bir ülkede
bayramdan söz edilebilir mi? Bugünlerde kutlayacağımız bir bayram varsa o da
Ramazan Bayramı’dır. Bu vesile ile Sansüre Direnişin 106’ncı yılını ve
önümüzdeki Ramazan Bayramı’nı kutluyorum.”
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: