Market zinciri Metro’nun araştırma şirketi KONDA işbirliğinde yaptığı ankete göre gıda alışverişinde dikkat edilenlerde başı uygun fiyat çekiyor.
‘Yeme İçme Araştırması’na 31 ilde 2 bin 725 kişi katıldı. İlki 2017’de yapılan araştırmanın bu yılki sonuçlarına göre Türkiye’de yeme içme alışkanlıklarında ve alışveriş tercihlerinde özellikle kentleşmeyle birlikte önemli değişimler gerçekleştiği görüldü..
Her üç kişiden biri hayat tarzını ‘modern‘ olarak tanımlıyor. Bu 2017 sonuçlarına kıyasla yüzde 22’lik bir artışa işaret ediyor.
Salgınla birlikte her ne kadar internet üzerinden alışveriş yapma oranı artsa da hala 10 kişiden sekizi gıdayı gezip görüp seçerek alma arzusunda. İnternetten gıda alışverişi yapmadığını belirtenlerin oranı yüzde 82. En çok meyve-sebze, balık, eti görüp seçilerek alınıyor.
Uygun fiyat ilk sırada
Tüketicilerin yerel ve yöresel ürün talebi giderek artarken market markalı ürün talebi de yüksek.
Gıda alışverişinde ürünlerin uygun fiyatlı olmasına dikkat etme yüzde 86 ile ilk sırada. Yöresel ürün almaya gayret edenler yüzde 51, market markalı ürün alanlar yüzde 42 oranında.
‘Çevreye zarar’ı yalnızca yüzde 14’ü dikkate alıyor
Her dört kişiden biri alışveriş yaparken ürünün yerli olmasına dikkat ediyor.
Organik sertifikalı olmasına dikkat edenler yüzde 23. Hayvansal gıdalarda üretim koşullarına dikkat edenler yüzde 18. Ürünün çevreye zarar verip vermediğine dikkat edenler ise yüzde 14.
Sosyalleşme aracı olarak görülüyor
Araştırmada dikkat çeken sonuçlardan biri de alışverişin bir sosyalleşme aracı olarak görülmesi.
Hane içindeki çocuk sayısının düşmesiyle birlikte hanelerdeki kişi sayısı azalsa da aile olarak alışverişe gitme oranında yüzde 50 artış gözlemlendi. Aileler, alışverişe gitmeyi artık beraber sosyalleşebilecekleri bir deneyim ve aktivite olarak görüyor.
Toplumun neredeyse yarısı ambalaj okumuyor
Genel anlamda kentleşme ve modernleşme eğilimine tezat bir şekilde ambalaj okuma eğiliminde azalma söz konusu. Toplumun yüzde 42’lik kısmı ambalaj okumuyor, okuyanların çoğu sadece son kullanma tarihine bakıyor.
İkinci sırada haram kontrolü, üçüncü sırada ise sağlıklılık kontrolü geliyor.
Tüketicilerin yarısından fazlası ne yiyeceğine karar verirken sağlıklı beslenme tercihi olduğunu belirtiyor. Beslenmesinde şekeri azaltanların oranı yüzde 35, tuzu azaltanlar yüzde 27, yağı azaltanlar ise yüzde 19.
‘Ekonomik sıkıntılar baskın hale gelmiş’
KONDA Araştırma Genel Müdürü Bekir Ağırdır da Türkiye toplumunun hala devam etmekte olan göç, kentleşme, metropolleşme, apartmanlaşma, dijitalleşme gibi bir süreçle gecikmiş modernleşmeyi yaşadığına dikkat çekerek sonuçları şöyle değerlendirdi: “Yeme içme alışkanlıkları ve tercihleri üzerinde pandeminin ürettiği baskının da etkisiyle sağlıklı beslenme, içeriği bilinen ürün tercihlerinde artışlar gözlense de aynı zamanda ekonomik sıkıntılar ve fiyat hassasiyeti baskın hale gelmiş. Ancak bu alışkanlıklar hala sadece ekonomik faktörlere indirgenemeyecek kadar çok yönlü ve çok sayıda etmen tarafından belirleniyor.”
Yorumlar
Kalan Karakter: