Mısır Şurubundan Elde Edilen Yüksek Früktoz Zararlı mı?
CHP Niğde Milletvekili ve Kit Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer’in Mısır Şurubundan elde edilen yüksek fruktoz içerikli şekerin zararlı olup olmadığı yönünde sorusunu Sağlık Bakanı Recep Akdağ TBMM kürsüden yanıtladı.
Yayınlanma :
04.06.2017 12:59


SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ- Şimdi, mısır şurubundan elde edilen yüksek fruktoz içerikli şekerle alakalı bir soru var, bu çok tartışıldı bir zaman kamuoyunda, şimdi biraz sıcaklığını kaybetti ama aslında yüksek fruktozlu mısır şurubu ya da nişasta bazlı şeker olarak gündeme getirilen fruktoz gıdalarda tek başına bulunmuyor. Halk arasında şeker adıyla bilinen glikozla beraber yer alır, bahsedilen bu şeker cinsleri vatandaşlarımızın günlük olarak kullandığı çay şekerinin içinde de bulunmaktadır. Bilim çevreleri gıda maddelerinde birlikte bulunmalarından dolayı glikoz ve früktozdan ibaret şekerle nişasta bazlı şeker arasında insülin salgılanması ve tokluk duygusu veren hormonlar üzerindeki etkiler yönünden bir farklılık bulunmadığını ifade etmektedirler. Eğer früktoz kendi başına bir gıdada kullanılırsa bunun insülin salgısını olumsuz etkileme imkânı var ama birlikte kullanıldığında bu etkisinin ortaya çıkmadığı bilim çevrelerince ifade edilmektedir.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Orada da merdiven altı var.
SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Devamla)- Mevcut beslenme şeklimizde fruktozun yalnız başına tüketilmesi pek mümkün görülmemektedir. Dolayısıyla, buradaki önemli konu şudur: Kişilerde obezite oluşması, bunun da bir şeker hastalığına zemin hazırlaması aslında vücuda alınan enerjiyle harcanan enerji arasındaki dengenin bozulması harcanandan daha çok enerji alınmasıdır, kalori tüketilmesidir yani. Dolayısıyla, sadece nişasta bazlı şeker değil, şeker olarak adlandırılan bütün maddelerin fazla miktarda tüketimi bu dengeyi bozarak bizde rahatsızlıklara yol açmaktadır.
Yine bu soru vesilesiyle hem sizlere hem kamuoyumuza ifade etmek isterim ki burada önemli olan husus şekeri azaltmak, toplam kaloriyi azaltmak, hareketi artırmaktır.
Bu hususta daha önce de Kanser Danışma Kurullarımızdan, Ulusal Kanser Danışma Kurullarımızdan -ki Türkiye'nin seçkin öğretim üyelerinden oluşan kurullardır- 2011-2014 yıllarında görüşleri istenmiş, uluslararası makaleler değerlendirilmiş, bunlara göre, glikoz şurubunun fazla tüketildiğinde obeziteye yol açması, dolayısıyla dolaylı yoldan kanserojen etki gösterebileceğini söylemek mümkün olmuştur. Yani şekerin adı ne olursa olsun eğer obeziteye yol açıyorsa, şişmanlığın kolon kanseri başta olmak üzere kansere zemin hazırladığını biliyoruz.
Bu konuda daha geniş çaplı çalışmalara muhtemelen ihtiyaç vardır. Bu çalışmalar Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa Birliği Kanser Komisyonları ve Dünya Sağlık Örgütüne bağlı Kanser Araştırma Ajansının da konuları arasındadır. Biz de Yönetim ve Bilimsel Kurul üyesiyiz bu kuruluşlarda. Bütün bu çalışmaları yakından takip ediyoruz.
Bakanlığımız, Sağlık Bakanlığımız ve Sağlık Bakanı olarak ben şahsen de bütün sağlık otoriteleri tarafından tavsiye edilen bir hususu tekrarlamak isterim: Düzenli, dengeli, taze sebze ve meyveden zengin, kalorisi ve şeker oranı düşük bir beslenme şekli öneriyoruz bütün vatandaşlarımıza.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: