“Basına izinsiz görüş vermek yasaklandı”
Kullandığımız sosyal medya hesapları üzerinden ya da basına görüş belirtmesi, bilgi vermesi halinde 50 ceza puanı ile cezalandırılacağını söyleyen Müftüoğlu, “Aynı mecrada yine mesleki anlamda bilgi ya da öngörümüzü paylaşsak bile, aynı suçu işlediğimiz öngörülerek puan iki katına çıkartılıp 100 ceza puanıyla cezalandırılmamıza yol açmaktadır. Sonuç olarak 150 ceza puanı alan komisyona havale edilmekte, komisyon kararı ile sözleşme feshinin önü açılmaktadır. Yönetmeliğe göre 200 puan alanın sözleşmesi doğrudan feshedilmektedir” açıklamasında bulundu.
“Hekimlerin özlük hakkı kaybının önünü açıyor”
Müftüoğlu, görev yerinde basit tıbbi müdahale ile giderilebilir fiili eylemde bulunmak veya tehdit etmek diye yeni konulan bir madde 50 ceza puanı ile aile hekimlerinin cezalandırılacağını söyleyerek şunları ifade etti:
“Bu demektir ki, görev başında darp edildiğimiz, sözlü ya da psikolojik şiddete maruz bırakıldığımız vakit kendimizi savunma hakkımız yoktur. Savunduğumuz takdirde karşılığı cezadır. Ayrıca cetvelde yer alan ihtar maddeleri kişisel yorumlara açık olup, istendiği zaman her hekim için sözleşme feshine gerekçe oluşturacak ağır puan ve maddelere sahiptir. Entegre aile sağlığı merkezlerinde çalışan bir hekimin sağlık vb. nedenlerle raporlu olsa bile beş kez ütüşte nöbete gelmemesi fesih sebebidir. Süt izninde olan personelin izin süresinde yerine görevlendirilme yapılmaması yasal hakkın gaspından başka bir şey değildir. Bunlar gibi pek çok madde hekim ve aile sağlığı çalışanlarının özlük hakkı kayıplarının, iş güvencesi kaybının önünü açmaktadır.”
“Her zaman kolay ulaşılan yerlerde yığılma olur”
Aşılamaların aile sağlığı merkezlerinde başlamasıyla yoğunluğumuz katlanarak arttığının altını çizen Müftüoğlu, “Her zaman kolay ulaşılan yerlerde yığılma olur. Ancak pandemide bu durum bizi hayli yordu ve yormaya da devam ediyor. Hastalar hastaneye gitmekten korktuğu, çoğu servis de kapatıldığı için her sorunda ilk başvuru için Aile Sağlığı Merkezleri kullanıldı” ifadesini kullandı.
“Eylem yaptığımız gün hastanelere yığılma oldu”
Hastaneye gitmek yerine evine yakın yerlerde aşı olmayı, gelmişken diğer hizmetlerden de faydalanmak istediğini vurgulayan Müftüoğlu, “Eylem kararı alınınca randevularımızı kapattık. Bu esnada aşı randevuları hastaneye kaydı. Eylemden bir gün önce, hafta sonu bizden habersiz randevularımız açılmış. Aşı olamayan hastaların aşıları hastanede yapılmıştır ya da ertesi gün yine aile sağlığı merkezinde. Ancak muayene, rapor gibi sebeplerle hayli hastane başvurularında artış olduğunu duyduk” açıklamasını yaptı.

“ASM’lerde aşı başlayınca günlük 1 milyon doz aşıldı”
Müftüoğlu, bu dönemde vatandaşın hastane kalabalığına girmek istemediğinin altını çizerek, “Ayrıca kolay ulaşılabilir olmamız nedeniyle vatandaş aile sağlığı merkezlerinde aşı olmak istiyor. Zaten aile sağlığı merkezlerinde aşılamanın başlamasıyla günlük 1 milyon dozun üzerine çıkmayı başardık. Bir Aile Sağlığı Merkezi tek başına bir hastanenin yaptığı aşı sayısının üzerine çıkabiliyor. Üstelik bunu ilave aşı hemşiresi olmadan, hatta pek çok yerde eksik sayıda aile sağlığı çalışanıyla başarıyor. Hemşireler aşıyı uygularken bir yanda hekim telefon üzerinden sisteme kaydını yapıyor. Bu manzara, bu çaba dünyanın hiçbir yerinde yoktur” sözlerine yer verdi.
“Bina kiraları belimizi büküyor”
Müftüoğlu, cari giderler için verilen ödemelerin kurumların cari giderlerinin altında kalması pek çok hekimin cari ödemelerini maaşlarından yapma zorunluluğunu doğurduğunu söyledi. Bina kiralarının hekimlerin belini büktüğünü vurgulayan Müftüoğlu, “İlk başvuru merkezi olmamız, henüz ayrışmamış, tanısı konmamış hastaların tespiti, teşhis ve tedavisi yanı sıra takibi, gerektiğinde sevki yanı sıra askerlik, ehliyet, durum bildirir raporlar, okul muayene raporları gibi daha sayamadığım onlarca raporu vermeye yetkili olmamız sebebiyle baş döndüren bir iş yükü altındayız. Başta bina kiraları hekimlerin belini bükmektedir. Öncelikle Bakanlığımızın bilhassa büyük şehirlerde astronomik kiraların istendiği bölgelerdeki hekimlere kamu binaları yaparak ya da mevcut olanları değerlendirerek yer göstermesi aciliyet arz etmektedir” diye konuştu.
“Sorunlarımıza çözüm üretilmezse iş bırakma eylemi yapacağız”
Yeni yönetmelik iptal edilmez, sahanın sorunlarını yönelik çözüm üreten, hak ve özlük kayıplarına dur diyen bir yönetmeliğe yönelik çalışmaların yapılacağı garantisi verilmezse eylem planlarını harekete geçireceklerini söyleyen Müftüoğlu, “Çatı örgütümüz AHEF'in ve sendikaların kararıyla 27 Ağustos'ta bir günlük iş bırakacağız. Ayrıca tüm Türkiye'den aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları olarak da 28 Ağustos'ta Ankara'da miting için toplanacağız. Sürecin, yönetmeliğin iptal edilip, hazırlanacak yeni yönetmeliğin ilgili STK'lar, sahada çalışan hekim ve aile sağlığı çalışanlarının görüşleri alınarak, çözüm odaklı ve hakkaniyetli olarak düzenlenmesi yönünde ilerlemesi hepimizin ortak dileği. Umarız bu çabalar sonuç verir. Aksi takdirde biz mücadeleye ve eylemlerimize devam edeceğiz” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: