Nakçı ve Sarıkaya’dan Aday Adayları değerlendirmesi: “İzmirliler sadece 2 adayı tanıyor”

Artı 35’te yayınlanan programda Gazeteciler Adem Nakçı ve Adem Sarıkaya, 31 Mart 2024 Yerel ve Mahalli İdareler Seçimleri’ne giderken gündemi ve Cumhuriyet Halk Partisi Aday Adaylarını değerlendirdi. CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adaylığı yarışında hangisi isimlerin önde gittiği konusunda değerlendirmelerde bulunan Adem Nakçı, “Şu an önde olan yok, potada olan isimler var. Doğal aday olarak başı Tunç Soyer çekiyor, ardından Buğra Gökçe, Olgun Atilla, Abdül Batur ve Cemil Tugay diye devam ediyor. Selin Sayek Böke ise söz konusu dahi değil. Özlem Çerçioğlu ismi ise suyu bulandırmak için ortaya atılıyor. Aydın’da Çerçioğlu ismi Mehmet Ağar’la yan yana geldiği için Çerçioğlu ismi henüz açıklanmadı, CHP’den istifa eden Efeler Belediye Başkanı ile görüşülüyor ara bulunmak için diye biliyorum. Mesela Abdül Başkan ve Cemil Başkan belediyeyi bildiği için avantajlı, Tunç Soyer de yine mevcut görevinden ötürü avantajlı görünüyor. Bunların ardından da Buğra Gökçe geliyor” dedi.
“İzmirli aday olarak sadece 2 ismi biliyor”
İzmirlilerin Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı olarak sadece 2 ismi bildiğini söyleyen Adem Sarıkaya, “Siyasetle uğraşan isimlerde Tunç Soyer ismi önde görünüyor. Soyer’in ardından Buğra Gökçe, Abdül Batur, Cemil Tugay ve Olgun Atilla geliyor. Burada şöyle bir şey var, İzmirliler Soyer ve Batur harici isimlerin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı olduğunu dahi bilmiyor. Karşıyaka çarşıya indiğimizde birçok insan Tugay’ın aday olduğundan habersiz. Parti içinde yer alan, siyasetle ilgilenen insanlardan bahsetmiyorum, vatandaş bu isimlerden habersiz. Olgun Atilla’nın tanınırlık sorunu olduğunu düşünüyorum ki belki de İzmirlilerin en çok tercih edeceği adaylardan biridir. İyi bir aile hayatı var, iyi bir aday ama ismi geri planda kalıyor. Kendi tanıtıp aktarabilmesi gerekiyor” diye konuştu.
“Gökce’nin İzmir’i toplamak için gönderildiği düşünülüyor”
CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Buğra Gökce’nin İzmir’i toplamak için İstanbul’dan gönderildiğini düşünlerin olduğunu söyleyen Sarıkaya, “Son zamanlarda kendimce sahada anket yapıyorum. Banka çalışanları, beyaz yakalılar, eğitim seviyesi yüksek kesimle görüşüyorum ve birçok insan Buğra Gökçe’nin İzmir’de Genel Sekreterlik yaptığından habersiz. İnsanlar, Gökçe’nin İstanbul’da Genel Sekreterlik yaptığı ve İzmir’e geldiğini düşünüyor. Aynı taban, Gökçe’nin İstanbul’dan İzmir’i toplamak için gönderildiğini düşünüyor. Buğra Gökçe’nin gerçekten ‘İthal aday’ olduğu ve gelirse İzmir’i toplayabileceği düşünülüyor. 8 yıl boyunca İzmir’de Genel Sekreterlik yapan bir insanın bu kadar az tanınması çok ilginç. Buğra Bey 8 yıl buradaydı ama insanlar onu daha çok İstanbul’da çalıştı, başarılı oldu ve şimdi İzmir için görevlendirildi zannediyor” dedi.
“Çerçioğlu kakofoninin son noktası oldu”
Çerçioğlu’nun İzmir’de yaratılan aday kakafonisinin son noktası olduğunu ifade eden Sarıkaya, “İzmir’de aday adaylıkları ve seçimler sırasında güç kaybeden bir şehir, sorunlar, seçimlere odaklanıldığı için erteleniyor ve yığılıyor. Sorunlar bu şekilde yığıldığı için çözülemez hale gelmiş oluyor. Yeniden böyle bir süreçten geçiyoruz. Aday adaylığı süreci içerisindeyiz ve Büyükşehir Belediye Başkanı bile bu sürecin içerisinde kaybolmak üzere. Yarın adaylık süreci başlayacak ve yine vakit kaybedilecek. Mart 31’den sonra 2 ay yerleştim ettim diyerek geçecek ve Ekim gibi yeni bir yönetim göreceğiz. Mevcut adayların büyük çoğunluğu belediyecilikten geldiği için çok zaman kaybetmeyeceklerdir. Yılbaşına doğru işler biraz daha kızışıp çirkinleşecek ve biz de neler olacağını görüyoruz. Özlem Çerçioğlu ismi İzmir için yaratılan kakofoninin son noktası oldu. Çerçioğlu için, ‘Gittiler, görüştüler’ demek ne demek? Kakafoni yarat, isimleri ortaya at hareketi bence insanlara, ‘Yeter artık’ dedirtmek için yapılıyor” şeklinde konuştu.
“Herkese mavi boncuk dağıtılıyor”
Sendika ve STK’ların aynı anda birden fazla adayı desteklediğini ve herkese mavi boncuk dağıtıldığını ifade eden Nakçı, “Değil ama aynı sendika hem Soyer’e hem Batur’a destek veriyor. Böyle de komik bir durum var. 12 Eylül siyasetinden sonra, ‘Yarın bir gün Soyer gelir, Batur gelir, Gökce gelir’ diye düşünüp hepsine mavi boncuk dağıtıyor. Bir sonraki döneme yatırım yapılıyor bu kurumlar tarafından. Bugün, belediyelerin tamamındaki işçi maaşlarının ödenememesinin temel sorunlarından biri sendikaların çok yüksek zam oranların da diretmesi değil mi?” dedi. 
“Tunç Başkan tabanını kaybetti”
Soyer’in geçmiş dönemde kendisine Büyükşehir’i kazandıran tabanı kaybettiğini ancak yeni bir taban kazandığı söyleyen Sarıkaya, “Tunç Başkan geçtiğimiz dönem de kendisine destek veren tabanı kaybederken, kendisinin de tanımadığı ve daha çok arka sıradakiler diye tanımlanan gecekondu mahallelerinde büyük teveccüh görüyor. Özellikle Romanlar geçen haftalar da Tunç Soyer’in adaylığını destekleyen açıklamalar yaptılar. Şöyle de bir durum var, bu kesimin büyük kısmı Genel Seçimler de Cumhur İttifakı’na oy verdi. Soyer’e destek açıklayan Roman gruplar yerel seçimler de CHP’ye ne kadar oy getirecekler?” dedi.
“CHP zarar görecek”
Yarışın böyle yıpratıcı devam etmesi halinde CHP’nin zarar göreceğini söyleyen Nakçı, “Bu yarış böyle devam ederse aday değil parti zarar görecek. Kim aday gösterilirse gösterilsin parti zarar görecek. Adaylar birbirini o kadar yaralıyor ki insanları, o da kötü bu da kötü ama bu daha az kötü diye oy vermeye davet edeceksin” dedi. 
“Ak Parti’de çalışma yok”
Ak Parti’ye de değinen Adem Nakçı, orada bir seçim çalışması olmadığını ifade ederek şöyle konuştu:
“Orada birisi atanacak ve yarışacak. Bakan Talipoğlu çıktı geldi, ‘Ben aday olacağım’ dedi ve çalışıyor. Burada, beyaz yakalılarla, ulusal gazete ve televizyonlarla görüşüyor. Hamza Dağ da bu durumdan çok rahatsız, genel başkan ve parti sözcüsünden sonra bu partinin en parlak noktasından ama hala kendi ilini dahi örgütleyememiş noktadasın. Parti tabanında Faruk Özlü gelmesine rağmen partiye o kadar soğuk davranıyorsun ki istediğini yapamıyorsun.”