14 Mayıs seçimlerinin hemen ertesi günü Merkez Bankası (TCMB), kredi musluklarını kısmaya dönük bir dizi adım attı. Bu adımlar piyasada belirsizlik ve paniğe neden olunca TCMB’den geri adım geldi.
Peki iki seçim arasında, yani kritik Cumhurbaşkanlığı seçimine sadece sayılı günler varken, neden böyle bir adım atıldı?
Önce atılan adımları hatırlayalım…
TCMB, 15 Mayıs’ta aldığı kararla, kredi kartıyla yapılan nakit çekim ve kuyum harcamalarını, yüzde 30 oranında menkul kıymet tesisine tabi tuttu.
Daha önce kredi büyümesine göre menkul kıymet tesisine tabi tutulmayan, KOBİ ve tüketici kredileri de bu kapsama alındı.
Bu iki adımın ardından dün nakit avans çekimleri büyük oranda dururken, kredili mevduat hesabı limitleri aşağı çekildi. Kredi piyasası da hem bu düzenlemeler hem de belirsizlikler nedeniyle durma noktasına geldi. Piyasada ve halk arasında belirgin bir panik oluştu.
Bunun üzerine TCMB dün akşam geri adım attı ve 15 bin TL’ye kadar nakit avans ile kredili mevduat hesabı kredilerini menkul kıymet tesisinden muaf tuttu.
Bugünkü kararla ise kredi büyümesi, kredi kartından nakit avans çekimi ve kredi kartı ile kuyum harcamalarına sınırlama getiren düzenlemelerin önemli bölümünü iptal etti.
Öte yandan, bugünkü karara göre, stok tutar üzerinden olmasa da yüzde 3’lük büyüme oranı üzerinden ihtiyaç kredileri, taşıt kredileri ile bireysel ve kurumsal kredi kartı harcamaları için yüzde 30’luk tahvil yükümlülüğü devam edecek.
Kurumsal kredi kartlarından kuyum harcamaları ve nakit avans ise hem stok hem de kredi büyümesi üzerinden sınırlamaya tabii olacak.
UFUKTA ÖDEMELER KRİZİ GÖRÜNDÜ
Peki iki seçim arasında bu adım neden atıldı?
Yanıt, artan cari açık ve azalan TCMB rezervlerinde. Yani, artan ödemeler krizi riskinde…
Hükümet seçime, düşük faizle kredi musluklarını açarak ekonomik büyüme ortamında gitmek istedi. Tüketimi ve ithalatı teşvik etti.
Bunun sonucu, öncelikle, 2021 yılı sonunda enflasyon ve döviz kurlarının patlaması oldu.
Enflasyon ve döviz kurlarını seçime kadar belirli düzeyde kontrol altına almak ve kredi musluklarını açık tutmak üzere kur korumalı mevduat (KKM) uygulaması devreye alındı.
Ancak kredilerin, tüketimin, ithalatın ve altın talebinin yüksek seyretmesi, büyük bir dış ticaret açığı ve cari açığa neden oldu.
Martta 12 aylık cari açık 54,2 milyar dolar oldu. Martta 203,3 milyar dolara yükselen kısa vadeli dış borç da hesaba katıldığında, dış finasman ihtiyacı sorunu büyüdü.
1 Ocak-12 Mayıs döneminde TL kredi hacmi, 1,4 trilyon TL arttı. 12 Mayıs haftasında kredi kartı harcaması, yıllık bazda yüzde 127’lik artışla 145 milyar TL’ye ulaştı.
Yıllıklandırılmış 13 haftalık farklara bakıldığında, artış oranları TL kredilerde yüzde 109,9, taşıtta yüzde 319,8, kredi kartında yüzde 233,4, KOBİ kredilerinde yüzde 145,2 oldu.
Bu süreç sonunda TCMB’nin rezervleri ise sert düştü.
TCMB'nin brüt rezervi 6-12 Mayıs haftasında bir önceki haftaya göre 9 milyar dolarlık rekor düşüşle 105,1 milyar dolara geriledi. Böylece brüt rezervde yılbaşından bu yana düşüş, 23,7 milyar dolar oldu.
TCMB'nin net rezervi de seçim öncesi haftada 4,5 milyar dolar gerileyerek Şubat 2002'den bu yana en düşük seviye olan 2,3 milyar dolara geriledi.
Net rezervler böylece yılın başından bu yana toplam 25,2 milyar dolar gerilemiş oldu.
TCMB'nin swap hariç net rezervi de geçen hafta 4,4 milyar dolarlık düşüşle -57,8 milyar dolara geriledi.
TCMB'nin swap ve Hazine varlıkları hariç net döviz pozisyonu da 12 Mayıs'ta -73,4 milyar dolar oldu.
Bu durumun sürdürülemez olduğu biliniyordu ve herkes gibi TCMB de 14 Mayıs’ı bekliyordu ancak seçim ikinci tura kalınca işler karıştı.
İkinci tura rağmen TCMB’den gelen adım, piyasada panik yaratınca geri adım atıldı.
İkinci tur sonrasında olacakları ise, sandık sonuçları ve yeni iktidarın adımları belirleyecek.
Yorumlar
Kalan Karakter: