Nitelik mi, nicelik mi?

AK Parti İzmir Teşkilatı’nda 9 Haziran’da yapılan kongre
sonrası yaşanan kaosun izlerinin silinmesi için son bir haftada çok sayıda
haber servis edildi. Servis edilen haberlere baktığımızda ve gazetemiz dahil
bir çok yayında yer alan yorumlara göz attığımızda yapılan bu haber servisleri
neredeyse yüzde 85’e varan oranda “Gündem
Değiştirme Operasyonu” olarak değerlendiriliyor. Bu konuda, “Kardeşim ne saçmalıyorsun. Bu yorumları
yazanlar CHP’li AK Parti’yi yıpratmaya çalışıyorlar. Ondan bu yorumlar
yazılıyor” diyenlerinizde olabilir. Tabiî ki vardır aralarında bu tip
insanlar ama eleştirilerde kullanılan dile bakınca, klasik “AK Parti Jargonu” olduğunu fark etmemek elde değil.

 

İşte bu haberlerde en çok dikkatimi çeken ise son 20 gün içerisinde
yaşanan “Üye artışı” oldu. Bu konuda
çokça isimden, “Bu üye patlaması
konusunda ne düşünüyorsun?” sorusu



















alınca bu konuda yazmak elzem oldu. Benim bildiğim son bir
yıldır çok sayıda “AK Parti İzmir İl
Teşkilatı seçmenin yüzde 10’u kadar üye yapamadı” ya da “Hedef yüzde 10 kotasını aşmak” türünde
haber çıktı. Ve İzmir İl Teşkilatı 81 vilayet içerisinde 70’e yakın bir sırada
yer alıyordu. İşte ne olduysa bu 20 gün içinde üye sayısı patladı ve İl Başkanı
Ömer Cihat Akay, İl Başkanları Toplantısı’na bu barajı aşma onuruna erişerek
gitti. İzmir’de yaşanan kaosun ardından hanesine bir artı yazdırmış oldu.

 

İşte herkesin rakamları tartıştığı bu ortamda bence işin
asıl kısmı ıska geçiliyor. Bana göre aslolan kaç yüz bin kişinin üye olduğu
değil, bu üyelerin kaçının parti adına çalışacağı önemlidir. Hoş bu konuyla
ilgili görüşümü ifade ettiğimde bazı AK Partililer, “Kardeşim bu insanlara mesajla, maille, telefon ile ulaşacağız. En
azından insanlara bizim hakkımızda bilgi verilecek. Kafalardaki yargı
yıkılacak” diye cevap vermiş olsa da bence “az ama partisinin politikalarını anlatabilecek, eleştirileri aklı selim
içinde cevaplayarak ikna edebilecek, partisinin tüzük ve programlarına hakim
nitelikli üye yapılanması” çok daha önemlidir.

 

GönderMe1: Son AK
Parti İl Kongresi’ne katılanların sayısını göz önüne alırsanız “nitelikli
üye”den neyi kastettiğimi anlarsınız. CHP İl Başkanı Ali Engin’in DSİ’nin
kiralayıp adam taşıdığını ileri sürdüğü 48 otobüse (her otobüste 41 koltuk
olduğuna göre en az 1750 kişi taşınmış varsayalım) rağmen 300 bin civarı üyesi
olan AK Parti İl Kongresi'nde ancak salon içi ve dışı 11-12 bin kişi
toplanmıştı.

 

GönderMe2: AK
Parti’nin 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri sonrası İzmir’e yönelik başlattığı
bakan çıkarmaları ve proje açıklamaları ne hikmetse son 1 ayda bıçak gibi
kesildi. Fırtına öncesi sessizlik mi var? Yoksa AK Parti siyaset üslubunu mu
değiştirdi?

 

GönderMe3: AK
Parti İzmir İl Başkanlığı yeni dönemde kenti 6 ayrı bölgeye ayırarak her bölgeye
bir bölge sorumlusu atadı. Teşkilat Başkanı Mahmut Atilla Kaya ve Yerel
Yönetimlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Yusuf Kenan Çakar'ın bir nevi
yardımcısı olacak bu isimlerin ilçe başkanlarından ve ilçe koordinatörlerinden
ayrı ayrı bilgi istemesi sıkıntı yaratacağa benziyor.

 

GönderMe4: Biraz
da CHP. CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin yavaş yavaş ağırlığını hissettirmeye
başladı. AK Parti’ye karşı muhalefetin ilk işaretini 48 otobüs iddiası ile
ortaya koyan Engin, kurultay delegeleri ile yaptığı toplantıya da hakim olarak
önümüzdeki günler için başkanlık koltuğunda daha etkili siyaset yapacağı
sinyalini verdi.

 

GönderMe5:
CHP’nin 34. Olağan Kurultayı’na sayılı günler kala parti içinde kulislerde
hızlandı. Bu kulis çalışmalarında 2 isim dikkatimi çekti. Biri milletvekili
listesinde geride olmasına rağmen yoğun bir çalışma temposu ile kapı kapı
dolaşan Seniye Nazik Işık, diğeri ise İl Genel Meclisi’nde bir dönem Grup
Başkanvekilliği yapan Mahmut Esat Aslan.