
“Yüz yüze eğitim dönem boyunca sürmeli”
İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, okulların açılmaması sosyoekonomik gruplar arasında uçuruma neden olacağını savunarak, “Eylül 2021'de okulları tüm kademeleriyle, mümkün olan en fazla gün yüz yüze eğitime açılması ve eğitim dönemi boyunca açık tutulması ülkemizin en önemli meselesidir. Bunun için acilen okullarda alınacak önlemlerin ortaya konması, buna yönelik fiziki şartlar ve insan gücü yatırımları ve hazırlıklarının yapılması gerekir” dedi.
“Okulların kapanması, salgında en son uygulamaya geçecek önlem olmalıdır”
Daha hızlı bulaşan varyantların varlığında dahi okulların toplumdaki bulaşmayı artırdığına dair hiçbir kanıt bulunmadığının altını çizen Çamlı, “Okulların kapanması, salgında en son uygulamaya geçecek önlem olmalıdır. Küresel Salgın boyunca okulların açık olduğu ülkelerde yapılan çalışmalar okulların kapanmasının Covid-19 yayılımını azaltmadığını, okulların açılmasının ise Covid-19 salgınını şiddetlendirmediğini göstermiştir. Okul öncesi ve ilkokul yaş grubu, Covid-19 hastalığı için risk altında değildir ve toplumda Covid-19'un yayılması için ciddi bir risk yaratmamaktadır” diye konuştu.

Hukuki açıdan okulların açılmaması doğru mu?
İzmir Barosu’ndan Ayşe Kaymak da okulların açılmaması senaryosunu hukuki açıdan değerlendirerek İzmir Barosu adına şunları söyledi:
“Yasa gereği 'insan haklarını savunmak ve korumak' temel görevimizden yola çıkarak, Anayasa ve Uluslararası Sözleşmeler ile güvenceye alınmış eğitim hakkının pandemi gerekçe gösterilerek yok sayılamayacağını, devletin okul ve eğitim kurumlarını yüz yüze açılması için gerekli tüm önlemleri derhal alması, gerekli hazırlık ve çalışmaları yaparak eğitim hakkına ilişkin tüm yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz. Covid-19 Pandemisi gerekçesiyle ülkemizde okulların uzun süredir kapalı olması, milyonlarca çocuk ve genci eğitim hakkından mahrum bırakmıştır. Eğitim hakkı anayasal bir hak olup Anayasamızın 42. maddesinde 'Kimse eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir' biçimindedir. Bu nedenle bu durum, anayasanın açık bir ihlalidir.”

“Online eğitim verimli değil”
Veli-Der Karşıyaka Şube Başkan Yardımcısı Yusuf Çakır ise Veli-der adına açıklamada bulunarak bakanlığın okulların kapalı olduğu dönemlerde donanım ve altyapı eksikliklerini gidermeden online eğitime geçmesi ise tam bir fiyasko olduğunu savunarak, “6 milyon öğrencimiz cihaz ve internete erişimden yoksun kalmıştır. 4 milyon 247 bin çocuğumuz EBA'yı aktif olarak kullanamamıştır. Bu durum zaten var olan eğitimdeki eşitsizliği daha da derinleştirmiştir. Online eğitim olanağına erişebilenlerde de uygulama verimli olmamıştır” ifadelerini kullandı.
Öğrenciler ne diyor?
Çakır, üniversite ve lise sınavlarını değerlendirdi. Öğrencilerin EBA hakkındaki düşünceleriyle ilgili veriler paylaştı. Çakır’ın paylaştığı veriler şu şekilde:
“LGS 2021 sonuçlarında 400-500 puan dilimi 2020'de yüzde 7 iken, 2021'de yüzde 5'e; 200-299 puan diliminde 2020'de yüzde 56 iken, 2020’de yüzde 62’ye yükseldi. Yine pandemi sürecinde eğitimde yaşanan sorunlarla ilgili İstanbul'da 2 bin öğrenci ve bin ebeveyn ile yapılan araştırma Covid-19 sürecinde uygulanan uzaktan eğitimle ilgili sorunları gün yüzüne çıkardı. Araştırma kapsamında görüşleri alınan ilkokul öğrencilerinin yüzde 74’ü lise öğrencilerinin ise yüzde 59’u EBA'daki derslere hiç katılmadığını belirtmiştir. Derslere katılan öğrencilere derslerin anlaşılır ve faydalı olup olmadığı soruldu. EBA'daki derslere katılan öğrencilerin 73'ü EBA'daki derslerin anlaşılır, faydalı ve eğlenceli bulmadığını söyledi.”

“Atanamama değil atanmama sorunumuz var”
Eğitim-Sen 5’nolu Şube Başkanı Özcan Çetin, Eğitim-Sen adına yaptığı açıklamada, öğretmenlerin online olduğu süreçte ellerindeki tüm imkanları bir şeyler öğretmek için harcadığını vurgulayarak, “Pandemi sürecinde biz de yeni bir durumla karşı karşıyaydık dünyada bu kadar olanaklarını zorlayarak öğrencilere eğitim vermeye çalışan başka bir eğitim emekçileri yok. Öğretmenler kendi cebinden olanaklar yaratarak faydalı olmaya çalıştı Türkiye’de atanamayan değil atanmayan eğitim emekçisi ordusu var amacımız eğitim vermekse 100 bin civarında atama yapılmalı” açıklamasında bulundu.
Yorumlar
Kalan Karakter: