Oyuncak sektörü yüzde 50 daraldı, çözüm serbest bölge
Yayınlanma :
07.08.2019 16:50


Sanal pazarda dışarıdan yurtdışı sitelerde iç piyasaya sürülen ürünlerin engellenmesi ya da denetlenmesi konusunu değerlendiren Özyiğit, “Türkiye’ye yurtdışındaki yabancı sitelerden her türlü ürün geliyordu. Gelen ürünlere vergi getirildi. Artık ürün değerinin yüzde 15’i yatırılarak ürün çekilebiliyor. Ürün bedelinin yüzde 15’i değil, sadece denetlenmesine dair de taleplerimiz var. Yurtdışı sitelerden gelen ürünlerde hala sağlık anlamında bir denetim yok. Bununla alakalı çalışma devam ediyor” dedi.
Özyiğit, oyuncakta son 10 yılda e-ticaretin payının ciddi anlamda büyüdüğünü ve sektörde hali hazırda yüzde 4 olan sanal pazar payının büyümesinin devam edeceğini söyledi.
Türkiye’de oyuncak sektöründe gıdadan daha sıkı bir denetim var
Türkiye’deki e-ticaret sitelerinde bir sıkıntı olmadığını belirten Özyiğit, “Türkiye’deki internet siteleri üzerinden satılan oyuncakların hepsi sertifikalı. Oyuncaklarda sıkı bir denetim var. Resmi yollardan Türkiye’ye giriyorsa ciddi anlamda denetimden geçiyor. Test belgesi oluyor, sağlığa zararlı bir madde olmadığına dair ibareler yer alıyor; ithalatçı ve ya imalatçı firmanın bilgileri oluyor, yaş grupları belirtiyor. Türkiye’de oyuncak konusunda gıdadan daha sıkı bir denetim var” şeklinde konuştu.
Oyuncak sektöründe yüzde 50 daralma var
Doların yukarı doğru seyri, ek vergilerin getirilmesi, ithalatın zorlaşmasından kaynaklı ithalatta yüzde 70’e yakın bir düşüş olduğunu söyleyen Özyiğit, “ Sektörün maliyetleri ciddi anlamda arttı. Bu artış fiyata yansıdığı için, oyuncak sektöründe de yüzde 50’lerin üzerinde daralma var. Yüzde 30 ek gümrük vergisi geldi. Oyuncak brüt kilogram üzerinden çarpılarak, gözetimli mal olarak çekiliyordu. Şimdi buna ilave olarak 10 bin dolar üzerinden çarpılan gelire, yüzde 30 daha ek vergi alınıyor. Sektör 2019 yılını beklentilerin altında kapatacak” şeklinde konuştu.
Türkiye akülü arabada dünyanın en büyüğü
Dünyanın en büyük akülü araba üreticisinin Türkiye olduğunun altını çizen Özyiğit, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de şu an ciddi bir oyuncak üreticisi. Ancak ithal oyuncak olmazsa sektör olmaz. İthal ürünler sayesinde Ar-Ge faaliyetleri yapılıyor. Oyuncağın yoğun olarak imalat yeri Çin. Herkes ürünlerini Çin’den alıyor. İthalatta tutulan bir malı, Türkiye’de Ar-Ge’sinden faydalanarak üretebiliyoruz ve o ürünü ithal ürün olmaktan çıkıyor. Bizim elimizde daha ciddi imkanlar var. Türkiye’de üretim yapan ihracatçıların büyük bir kısmı, Türkî Cumhuriyetler, Avrupa, Rusya Federasyonu dahil bir çok ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Pazar küçüldükçe, Türkiye’de imalat sektörünün desteği ile birlikte kurulacak olan antrepolarla vergilendirmemiş oyuncakta ciddi imkanlar gündeme gelecek.”
İthal ürün gelmezse sektör biter
"Yerli ve milli" üretim için Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), Ankara'da koordinatör okul olarak Ankara İskitler Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi seçildiğini ve burada ahşap oyuncak üretimi yapıldığı bilgisini de veren Özyiğit, “Sadece bir tane meslek lisesinde üretilecek oyuncakların Türkiye pazarında pay alması beklenemez. Sektöre üniversite-sanayi işbirliği kapsamında ara eleman sağlamak için iyi bir adım olarak görüyoruz. Yapılan en büyük hata yerli üretime destek verilirken, ithalattan bu derecede korkulması. İthalat bu işin Ar-Gesini yapıyor. Türkiye’ye ithal oyuncak getiremezsek, oyuncak pazarımız elimizden gider” ifadesini kullandı.
Oyuncak serbest bölgesi kurulması gerekiyor
Oyuncak sektörünün gereken destek verilirse şu andaki durumundan en az 20 kat büyüyeceğini söyleyen Özyiğit, “Bir sektör büyüdüğü zaman istihdam da 20 kat büyür, yatırımlarda büyür. Sektörün ciddi anlamda desteklenmesi gerekiyor. Avrupa’da üretim yok. Avrupa Türkiye’den plastik oyuncak alıyor. Yerli ve ithal satışın yapılacağı oyuncak serbest bölgesi olması gerekiyor. Türkiye’deki imalatçı ve ithalatçıların; Avrupa, Türkî Cumhuriyetler, Afrika ülkeleri, Rusya, Ortadoğu önemli pazarları. Sektörün büyümesi istihdamı da, lojistiği de etkiler ve ciddi bir Pazar payı elde ederiz. Sektörün kapasitesini değerlendiremediğimiz için ciddi bir sıkıntı oluşuyor” dedi.
Türkiye’de çocukların yıllık oyuncak tüketimi 30 dolar
Oyuncakın bir çocuğun ana sağlık ihtiyaçların biri olduğunu belirten Özyiğit, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Uzman pedagogların söylediği önemli bir şey var; ‘Çocuğunuzu ekran başında zaman geçirtmeyin. Ekran başında zaman geçiren çocuklar ilerleyen yaşlarda ciddi psikolojik sıkıntılar yaşıyor. Bir çocuğun oyuncağı varsa, ileri yaşlarda olumlu etki yapıyor. Paylaşıyor ve zaman geçiriyor. Çoğu oyuncak, hem ruhsal hem bedensel hem de zeka gelişimine ciddi katkı yaptığı yapıyor.’ Türkiye’de 22 milyon çocuk var. 22 milyon çocuğun olduğu bir ülkede sektörün daha büyük olması gerekiyor. Almanya’da bir çocuğun yıllık oyuncak tüketimi 450 dolar, Türkiye’de ise hala 30 dolar.”
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: