Özakça ve Gülmen Davasında Savcı Tutukluluğun Devamını İstedi

Akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça, OHAL KHK’sıyla ihraç edildikleri işlerine dönmek için yaptıkları açlık grevinin 203’üncü gününde.

Özakça duruşmaya tekerlekli sandalyeyle getirilirken, Gülmen’in duruşmadan kaçırılmak amacıyla yoğun bakıma alındığı öne sürülmüştü.

Özakça savunmasını yaptı: “Verin kararınızı perde kapansın”

‘Nuriye mutlak surette duruşmaya getirilmeli’

Cumhuriyet’ten Alican Uludağ”ın aktardığına göre savcı iki eğitimcinin tutukluluğunun devamını istedi.

14 Eylül’deki duruşmadan iki gün önce avukatların gözaltına alındığını, bu duruşmadan iki gün önce ise Gülmen’in yoğun bakıma kaldırıldığını hatırlatan avukat Murat Yılmaz, “Dosyaya sunduk. Nuriye Gülmen’in durumunda ne değişiklik oldu? Hukuktan bahsediyoruz. Nuriye Semih deyince hukuğu askıya alma hali var” dedi.

Gülmen’in tedavi evraklarının mahkemeye gönderilmemesine tepki gösteren Yılmaz, “Bir irade var. Sizin niyetinizi okumuyorum. Nuriye ve Semih’i izole etmek için bizi buraya hapsettiler” diye konuştu.

Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü: “Hani yeterli personel yoktu, Numune Hastanesi’nin önünde kaç tane jandarma bekliyor? Numune Hastanesi her gün görüşebilirler demesine rağmen başsavcılık avukatlara sadece beş dakika izin veriyor. Nuriye mutlak surette duruşmaya getirilmeli.”

Avukat Aytül Kaplan ise şöyle konuştu: “Geçen celse Nuriye ve Semih’i duruşmaya getirmeyerek görevi kötüye kullanma suçu işlenmiştir. Tutuklama kararı her ne kadar 23 Mayıs’ta verildiyse de, Yüksel’de halkın kitlesel olarak toplandığı gün verildi. Tutukluluk incelemesinde ‘Kaçma şüphesi var’ denildi, eylemin adı ‘Oturma eylemi’. Oturduğu yerden, Yükselden zorla kaldırıldı bu insanlar. Sayın yargıçlar ya tutuklama için gerçek hukuki nedenler bulun ya da bu iki eğitimciyi tahliye edin.

‘Müvekkilimi derhal tahliye edin’

Avukat Betül Kozağaçlı şunları söyledi: “Ben zorla müdahale sonrası ilkokuldan sonrasını hatırlamayan müvekkillerimi gördüm. Açlık grevi suç olmadığı halde tutuklanmalarına karar verildi. Bu boş dosya ile bir yere kadar gidilebilecekti, bu yüzden ortaya bir ‘Tanık’ ifadesi atıldı. Bu süreçte bütün basın açıklamalarında polis, ‘Nuriye ve Semih derseniz gözaltına alırız’ diye bu isimleri tehdit konusu yaptı.

Avuvat Derviş Emre Aydın yargılamanın mükerrer olduğunu söylerken, ardından söz alan Avukat Mehmet Refik Atalay, “Doktor raporlarına da aykırı olarak Nuriye hanıma refakatçi alınmıyor, avukat görüşü sadece beş dakika yapılıyor. Müvekkilimi derhal tahliye edin. Bu insanlar daha önce de hiçbir yere kaçmadı, şimdi de kaçmayacaklar” dedi.

Sakarya Barosu Başkanı ise, “İçinde insan kokusu olan bir çözüm bekliyoruz sizden” dedi.