Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Alptekin Sökmen, eşi Alev Sökmen’e özel kadro açtırmış ve kadro ilanına “yönetim bilişim sistemleri anabilim dalında doktora yapmış olup yönetim organizasyon konularında çalışmış olmak” şartlarını koydurmuştu. Kadroya eşini atayan dekan bununla da yetinmedi. Eşi Alev Sökmen’i geçtiğimiz 14 Şubat’ta Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanlığı’na getirdi.Gerçek Gündem’den Melisa Gülbaş’ın haberine göre, sadece bir buçuk senedir fakülte yönetiminde olmasına rağmen bu süreçte eşi dâhil sekiz kişiyi daha işe alan Sökmen, her fırsatta yeni göreve başlayan şahıslarla olan yakın ilişkisini vurgulayarak onları dekan yardımcılığı, bölüm başkanlığı gibi idari görevlere getirdi.Fakülte kadrosunda doktorasını seneler önce bitirmiş öğretim elemanları bulunmasına rağmen onlara kadro verilmediğini söyleyen araştırma görevlileri, “Aynı dönem içerisinde ve aynı ilanda Hasan Evrim Arıcı ve Nagihan Çakmakoğlu Arıcı çiftini ve kendi eşini de özel kadro açtırarak fakülteye aldı. Son bir ay içerisinde iki kişiyi daha aldı. Fakültenin içerisinde doktorasını 3-4 sene önce bitirmiş ve iki senedir kadro verilmeyen başkaları daha var. Bu kişilere kadro açılmıyor ama dekan dışarıdan kendi isteğine göre kişileri alıyor” ifadelerini kullandı.Üniversite çalışanları ise, “Meslek Etiği” adlı kitabı yazan dekan Alptekin Sökmen’in birçok konuşmasında bütün kararları Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal’ın onayıyla aldığını ve rektörün arkasında olduğunu söylediğini anlatıyor.
Fakültede akademisyen ve memurlara mobbing
Üniversite personelinin iddiasına göre dekan Alptekin Sökmen, eşi bölüm başkanı Alev Sökmen ile idareci olarak atadığı yakınlarını kullanarak tehdit yoluyla işlerini yaptıramadığı akademik ve idari personel hakkında keyfi soruşturmalar açmakta ya da doğrudan şahısları tehdit etmekte. Özel kalemliğini yürüten personele herkesin içinde hakaret eden dekan, başka bir memuru da terör örgütü mensubu olmakla suçlayarak görev yerini değiştirdi. Yalnızca bir buçuk yıllık süreçte dekanın mobbingine dayanamayan birçok kişi ise istifa ederek farklı kurumlara geçiş yaptı.Uzun süredir mobbinglere maruz kaldıklarını belirten öğretim üyeleri, okuldaki herkesin dekandan şikâyetçi olduğunu söyledi:- “Hem öğrencilere hem de akademisyenlere yazık. Okulda Alptekin Sökmen’den şikâyetçi olan çok fazla kişi var, bazılarına bizzat tanık olduk ama insanlar haklarını arama noktasında pasif davranabiliyorlar. İnsanları korkutup sindiriyorlar.”
Öğrenciler yalancı şahitliğe zorlandı
Bölüm başkanı Alev Sökmen’in fakültede yürütülen keyfi soruşturmalarda tanık olarak gösterilen öğrencileri baskı ve tehdit yoluyla yalancı şahitliğe zorladığını ifade eden araştırma görevlileri, “Öğrenciler bu durumu üniversite yönetimine ifade ve ses kayıtlarıyla defalarca şikâyet ettiler ama hiçbir işlem yapılmadı. Rektörlük olayla ilgili inceleme başlatmak yerine öğrencilerin kişisel bilgilerini ve gizli tutulmasını istedikleri yazılı ifadeleri dekanlığa gönderdiler. Rektörün ‘kırmızı çizgim’ diye bahsettiği Alptekin Sökmen ve Alev Sökmen de konunun üzerini örttü” dedi.Üniversitenin araştırma birimi dekanın konağı haline geldi
Fakültede bulunan restoran ve konukevi ile fakülteye bağlı Uygulama ve Araştırma Birimi olan Yücebıyıklar Konağı’nın amacının dışında kullanıldığını iddia eden öğretim üyesi sözlerini şöyle sürdürdü:- “Öğrencilerin uygulama yapabilmeleri amacıyla bir hayırsever tarafından bağışlanmış tarihi konak amacı dışında kullanılıyor. Konakta dekan ve eşi eğitim-öğretim faaliyetleriyle ilgilenmekten çok nüfuz elde etmek için ilin siyasi yöneticileriyle bir araya geliyorlar. Kar amacı gütmeyen bir kurumu kar amacına dönüştürdüler ve bunu el atından yürütüyorlar. Yücebıyıklar Konağı’na gayri resmi olarak sürekli dışarıdan kişiler geliyor. Burada verilen yemeklerin adisyonunun Alev Sökmen’in adına yazılmasını söylüyorlar, sanki onların misafirleriymiş gibi.”
