CHP lideri Özgür Özel normalleşme tartışmaları ve kayyum iddialarına ilişkin soruları yanıtladı. Özel, son günlerde ortaya çıkan iktidarın başka belediyelere kayyum atayacağı yönündeki iddialara yanıt verdi. Özgür Özel'in açıklamalarından satır başları şu şekilde: "Sosyal medya üzerinden olur olmaz eleştiriler, iddialar olduğu için algıyla olgu yer değiştirmiş durumda. Normalleşmenin isim babası benim. Aslında o sürece Sayın Erdoğan da bir isim takmaya çalışıyor 'yumuşama' diye ama toplumsal kabul normalleşmede karşılık buldu ve Erdoğan artık yumuşama demeyi bıraktı. Arada da bahsederse normalleşme diye bahsediyor. Şimdi esas mesele şu; 31 Mart akşamı CHP, 47 yıl sonra birinci parti olunca ben dedim ki artık bana düşer. Ülkenin birinci partisiyle ikinci partisi ya da ana muhalefet partisiyle yürütmenin başındaki bir kişi el sıkışır. Arada bir ihtiyaç görürse görüşür. Ben hangi sözü eksik söylemişim? Hangi adımı geri atmışım? Bu iktidarı yaptıklarının hangisinin karşısında geri çekilmişiz? Öyle bir şey yok.Normalleşme lafına sosyal medyada, orada, burada çeşitli anlamlar yüklüyorlar. Yalan dolan. İstismar ediyorlar. Eksik yaptığım bir tek şey var. Ben Erdoğan’a ya da Sayın Bahçeli’e hakaret, iftira ya da sokak kavgasında söylenmeyecek sözleri söyleyip; bu milletin siyaset kurumuna güvenini sarsacak, siyasetin itibarınızı edilecek işler yapmaktan kaçıyorum. Bunu oldum olası doğru bulmam zaten. O yüzden normalleşme bitti mi meselesine bitmedi, devam ediyor diyorum. Ben bütün liderlerin elini sıkıyorum. Erdoğan’ın elini sıkmaya devam edeceğim mesela. Gelecek bayramda yine Erdoğan’ı ararım, burada bir sorun yok. Ama normalleşmeyi şöyle pazarlamaya veya nitelendirmeye çalışıyorlar sanki bir koalisyon arayışı, birlikte koalisyon kurmak, birlikte ittifak yapmak, birlikte Anayasa değiştirmek... Bunların hiçbirisi yok."



'10 YIL ÖNCE HERKES FETHULLAH GÜLEN İLE KONUŞUYORDU'
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın açtığı hakaret davasına ilişkin de Özel, şöyle konuştu:"Elinizi vicdanınıza koyun. Açın bir şikayet dilekçesine bakın hakaret ve iftira dediği ne var? İçinde hakaret yok. Ben demişim ki 'Sayın Erdoğan’ın ortaya koyduğu yaklaşımla bakarsak 10 yıl geriye gidip; 10 yıl önce terör örgütü üyesiyle konuşmak, irtibat kurmak suçsa AKP’de bir tane suçsuz kalmaz, hepsi FETÖ’den içeri girer'. Çünkü 10 yıl önce Fethullah Gülen cemaatiyle temas kurmayan neredeyse hiçbir AKP’li yoktu. Bütün davetlere, organizasyonlara, olimpiyatlara birlikte gidiyorlardı. Övüyorlardı. Bunu hakaret kabul ediyor. Bir gün önce sen bize söylüyorsun yani bu hakaret değil ki. Sen benim belediye başkanımı bundan görev alıyorsun. Benim hakaretten kastım gerçekten Anayasa Mahkemesi kararlarında hakaret kabul edilen sözler."29 Ekim resepsiyonun Çankaya Köşkü'nde yapılması için Cumhurbaşkanını çağrı yapan Özel, bu çağrıyı yapmasının nedenini şöyle açıkladı:"Siyaset normal seyrinde devam etseydi başka şeyler olabilirdi. Ama büyük bir hamle yaptılar. Dediler ki 'Abdullah Öcalan’ı çağırın. Abdullah Öcalan’ı çıkaracağız. Meclis’e gelecek konuşacak'. Ben de o sırada dedim ki ilk önce Abdullah Öcalan’ın çıkartılmasına, Meclis’e gelmesine itirazım var. Ama dedim ki bir el sıkışma vardı. Devlet Bahçeli gitti. Abdullah Öcalan mevzundan önceydi bu. Ben dedim ki madem el sıkışıldı... Sıkışılması doğrudur. Çok da bir sürü de siyasi risk aldım yani. Devlet Bahçeli'nin bu manevralarını olumlama gibi anlaşılıyor. Dedim ki 'bu el sıkışma doğrudur.' Zaten normalleşme de budur. Bu eller sıkılmalıdır, havada bırakılmamalıdır. Erdoğan’a da düşen Çankaya Köşkü’nde bir Cumhuriyet resepsiyonu ya da tebrikat töreni yapması ve hepimizin oraya gelmesidir. 'Bu tarihi fırsatı kaçırmayalım' dedim. Erdoğan bunu reddettikten sonra benim 29 Ekim törenine Saray’a gitmem doğru olmazdı. 10 Kasım'da Çankaya’da bakanlar kurulu yapıyor. Demek ki bizim bu çağrımızın bir karşılığı var veya o çağrımıza karşılık bizim dediğimizi yapmıyor ama kendi Çankaya Köşkü'ne dair bir şey yapıyor.''
'AYAĞA KALKMAMA İŞİ DOĞRU DEĞİL' DEDİM
Bu normalleşmenin insani yönden olduğunu ancak icraat kısmında mücadele edeceklerini vurgulayan Özel, halk tarafından da bunun olumlu karşılandığını yineledi. Seçim döneminde vatandaşların kahvehaneyi boşaltarak kendisine 'ya ben seni ne dinleyeceğim? Sen benim seçtiğim adamı dinliyor musun' dediğini aktaran Özel, Meclis açılışında Cumhurbaşkanı kürsüye çıktığında ayağa kalkma tartışmasına ise şu yanıtı verdi:"Ben o gün bunu yaşadıktan sonra geldim ve MYK’da dedim ki, 'bizim bu ayağa kalkmama işi doğru değil'. Millet seçtiğime saygısızlık diye bakıyor. Kimse şey diye bakmıyor. Efendim işte 'tarafsız Cumhurbaşkanı öyle karşıladık böyle uğurladık falan anlatamıyoruz' dedim. Bu ayağa kalkma meselesinde daha önce ilk ölçümde toplumda CHP'lilerin 62’si doğru 38’i yanlış diyordu. Toplumun yüzde 70’i doğru diyordu.''KEMAL BEY KENDİSİNE BAŞKA BİR ÇİZGİ BENİMSEDİ
Gazetecilerin "Kemal Kılıçdaroğlu ile aranıza mesafe mi koydunuz? Artık pek anmıyorsunuz" sorusuna ise Özel, şu yanıtı verdi:"Şimdi eski süreçlerde Kemal Bey'le kurduğumuz ilişki önceki genel başkanımıza vefamızı, iyi niyetimizi, kendisinin iyi olmasına ilişkin temennimizi söylediğimiz bir ilişkiden başka bir şey değildi. Son süreçlerde Kemal Bey bir başka çizgi benimsedi ve o bizi eleştiriyor. Ben de her yerde şunu söylüyorum; 'mevcut genel önceki genel başkanın mevcut genel başkanı koruma kollama ve ona onu sakınma görevi yok. Ama mevcut genel başkan, önceki genel başkanları sakınma görevi var ve ona karşı saygıda kusur etmeme görevi var.' Ben o saygıda kusur etmemeye çalışıyorum o yüzden.''Gazetecinin, "ama cevap veriyorsunuz" sözleri üzerine Özel, ''Yok, çok dikkatli şeyler söylüyorum. Yani Kemal Bey'in söylediği sözlere. Şimdi o sözün içinde, şimdi gazeteci arkadaş soruyor, bu böyle mi, işte biraz önce sorulduğu gibi normalleşmeyle ilgili mesela bir takım itirazlar da doğrusunu anlatıyor ama öyle Kemal Bey'i hedef alma diye bir şey olmaz yani, yapmam, doğru da olmaz" diye konuştu.