Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Belçika’nın başkenti Brüksel’de Avrupa Parlamentosu (AP) Sosyalistler ve Demokratlar Grubu Toplantısı'na katıldıTürkiye'de Avrupa Birliği'ne (AB), katılım talebinin yüksek olduğuna işaret eden Özel, birliği Türkiye'ye yönelik göçmen politikaları üzerinden eleştirdi. Özel, "Özellikle genç kesim arasında Avrupa Birliği'ne üyelik talebi yüzde 72 noktasına kadar.Ancak o Avrupa Birliği Türkiye'de, Türkiye ile ilişkisini göçmen pazarlıklarına hapseden Türkiye'yi sınırının ötesinde bir göçmen deposu olarak gören bir Avrupa Birliği olmamalıdır" ifadelerini kullandı.Özel, Türkiye'nin demokrasi kültürünün birçok yeni AB üyesi ülkeden ileride olduğunu söyledi.Partisinin Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için bir ön seçim gerçekleştireceğini anımsatan Özel, "İstanbul'un Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu 23 Mayıs 2025 tarihinde 1.700.000 üyemizin doğrudan sandık başına gideceği bir ön seçim süreciyle Cumhurbaşkanlığı adaylığı unvanını resmen kazanacaktır" dedi.Özel, seçimlere ilişkin belirsiz tek noktanın 'seçim tarihi' olduğunu vurgulayarak, "Parti demokratik, barışçıl, laik, İnsan haklarına ve hukukun üstünlüğüne saygılı bir Türkiye arzuluyor. Biz böyle bir Türkiye'nin hayallerini kuruyor, böyle bir Türkiye için mücadele ediyoruz" ifadelerini kullandı.Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: "Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefinin temel varoluş olması hatta yapılacak seçimleri AB üyeliği açısından referandum olarak tarif etmemizden sonra yapılan kamuoyu araştırmalarında Avrupa Birliği'ne üyelik noktasındaki toplumsal talep istikrarlı olarak artmış ve son ölçümlerde yüzde 66'ya kadar ulaşmıştır. Özellikle genç kesim arasında Avrupa Birliği'ne üyelik talebi yüzde 72 noktasına kadar.Ancak o Avrupa Birliği Türkiye'de, Türkiye ile ilişkisini göçmen pazarlıklarına hapseden Türkiye'yi sınırının ötesinde bir göçmen deposu olarak gören bir Avrupa Birliği olmamalıdır. Türkiye savaşlardan ve iklim krizleriyle doğudan gerçekleşecek büyük göç baskınının kendi topraklarında tutan karşılığında batıdan ekonomik yardım ve siyasal destek alacak bir ülke olarak görülmemelidir. Türkiye Avrupa Birliği ilişkileri çok boyutludur. Çok boyutlu ilişki elbette karşılıklı istikrar ve demokrasi alır. Bu ilişkinin içinde insani temaslar ve bağlar ticaret yatırım, turizm, eğitim, bölgesel güvenlik ve güvenlik ve stratejik konular bulunabilir.
