Milli lafının takıldığı yerin Mehmet Uçum'un paylaşımı olduğuyla söze başlayan gazeteci Serdar Öztürk, "Mehmet Uçum, bugün gelinen anayasa konusunda iki parça sosyal medyada her hafta sonu yaptığı gibi paylaşımda bulundu. Onun son bölümünde var. Anayasanın nasıl olması gerektiğini tanımladıktan sonra şöyle bir paragrafı var ki 'Türkiye'nin milli devlet, milli millet, milli ülke, milli vatandaşlık, milli devlet dili, milli hukuk, milli yargı dili, milli halk, milli seçmen, milli toplum, milli aile ve milli birey açısından mevcut güvenceleri koruyacak eksikleri giderecek, güvenceleri geliştirecek, cumhuriyet ve demokrasiyi güçlendirecek yeni bir anayasaya kavuşması artık kaçınılmaz bir gerekliliktir' diyor" dedi.
Öztürk, milli kelimesinin altının doldurulması gerektiğine dikkat çekerek "Milli diyerek neyi tariflemeye çalışıyor. Bizden yana olanlar mı? Millilik dini bir tanım değil. Ümmetçi bir kafanın nasıl milli olabileceği konusunda endişem var" diye konuştu.
İslamiyet açısından bakıldığında müslümanın milliyeti olmadığını söyleyen Ahmet Nesin ise "Bütün dünyayı yöneteceğiz diye bir anayasası var; Kur'an-ı Kerim. Buna inananların milli olması... Kur'an-ı Kerim'e ihanet gibi bir şey değil mi?" diye sordu.
Dinsel retoriklerin reddedilmesine dikkat çeken Öztürk ise "O zaman çünkü ümmet oluyor. Milletten ümmete dönüyorsun. O zaman bu iktidarın çok uzun zamandır savunduğu şey o. Ümmet birliği, müslüman topluluklar üzerinden siyaset kurguluyor. Birden bire milli kelimesini sıkça dile getirmelerinin altnda ne var? Bunu çok çözebilmiş değilim. Suriye'de belli ki Türkiye tarafından hazırlanan en azından o anayasa hazırlama komisyonunun başındaki kişi Türkiye'deki bir üniversitede öğretim görevlisi. Onların hazırladıkları da milli değil. Tam tersine bizde milli anayasa diye çırpınırken Suriye'ye ümmet anayasası hazırlamak tuhaf bir çelişki" dedi.
"Bana göre bu anayasayı da Suriye anayasasını da Türkiye hazırlamış diye düşünüyorum" diyen Nesin'e yanıt veren Öztürk, "Evet öyle görünüyor ama en azından Mehmet Uçum hazırlamamış. Çünkü içinde hiç milli kelimesi yok" dedi.
Anayasa mantığının milli hukuk, adalet, devlet sistemi ibarelerinin Türkiye'nin 100 senede kazandığı herşeyi kaybetmesi anlamına geleceğini söyleyen Öztürk'e yanıt veren Nesin, "Bu bence Bahçeli ekibinin devletin ekibinin ve Bahçeli'yi yöneten Şenkal Atasagun'un ekibinin Mehmet Uçum'a yazdırdığı bir anayasa gibi gözüküyor. Erdoğan'a da ters esasında" ifadelerine yer verdi.
Öztürk, "Benim dikkatimi çeken anayasa konusunda aslında bugüne kadar bildiğimiz evrensel kuralların tam tersine birşey söylemesi o da şu 'Anayasanın yalnızca bireysel hak ve özgürlüklere ilişkin bir güvence sistemi üretmesi yeterli olmaz. Bir anayasanın yalnızca birey değil aileyi, toplumu ve devleti de altına alacak bir güvenceye sahip olması gerekiyor.' Devletin nesini güvence altına alacağız" diye eleştirdi.
Bunun üzerine Nesin de "Devleti güvence altına alacaksa ben şikayetimi devlete nasıl yapacağım" diye sordu.
Öztürk de "Anayasa genelde bireyleri devlete karşı korumak için yapılır bir toplum sözleşmesi olarak burada inatla devleti bireylere karşı korumak için bir dengeye sahip olması gerektiğini söylüyor. Aile ve toplumu nasıl güvence altına alacak o konuda çok karmaşık bir konu" dedi.
İstanbul'un yaşlı ilçesi ile ilgili bir anket gördüğünü ve detayını sorgulamadan Kadıköy yanıtını verdiğini söyleyen Nesin, "Maalesef Adalar aklıma gelmedi.
Mehmet Uçum'un yeni anayasa ile ilgili getirdiği fikirler ve pratik olarak takdim ettiği fikirlerin önümüzdeki günlerde iktidarın kafasında nasıl bir anayasa olacağı yönünde bilgi edinilmesini sağladığını söyleyen Öztürk, "Belli ki bu daha çok darbe anayasası diye nitelendirilen ama 80-90 kez değiştirilmiş anayasayı yeni haliyle milli anayasa olarak nitelendireceğiz gibi görünüyor ama bir kurucu meclis tarafından veya toplumsal mutabakatla değil de bu iktidar tarafından yapıldığı için belki de 10 yıl sonra bu anayasa yada değiştirilecek anayasa için o zamanda ihtilal anayasası değil Erdoğan anayasası terimi kullanılacak. Ama net ki Türkiye'de yeni anayasa hazırlığı biraz sanki toplumu da hazırlıyor, karşıt görüşleri de burada bir miktar nasıl tepkiler geldiğini ölçmek, toplumun nabzını ölçmek gibi geldi" dedi.
Mehmet Uçum'un belirttiği anayasa ve hazırlanan Suriye anayasasında Türkiye'den parçalar var gibi görüldüğünü söyleyen Ahmet Nesin ise "Anayasa mahkemesine varana kadar uluslararası anlaşmalarda uluslararasının dediği olur gibi maddeler var. Bizde de var ama uygulanmayan maddeleri Suriye anayasasında da yazmışlar. Colani ve HTŞ ekibinin bu kadar kısa sürede anayasa taslağı hazırladıklarına inanmıyorum. En azından Kürtlerle nereye geleceklerini bilmedikleri için böyle bir şey mümkün değil. Türkiye hazırlamış bunları çok öncesinden. Bunu da ortaya sürmesinin nedeni Türkiye anayasası da buna benzer olacak. Suriye anayasası üzerinden yapılacak tartışmaları görüp ona göre şey yapacaklar. Bir Mehmet Uçum bir de Suriye anayasasını görünce bana göre bunların yapacağı finalde getireceği anayasa değiştirilmiş 12 Eylül anayasasından daha beter olacak gibi his var içimde" dedi.
Öztürk, milli kelimesinin altının doldurulması gerektiğine dikkat çekerek "Milli diyerek neyi tariflemeye çalışıyor. Bizden yana olanlar mı? Millilik dini bir tanım değil. Ümmetçi bir kafanın nasıl milli olabileceği konusunda endişem var" diye konuştu.
İslamiyet açısından bakıldığında müslümanın milliyeti olmadığını söyleyen Ahmet Nesin ise "Bütün dünyayı yöneteceğiz diye bir anayasası var; Kur'an-ı Kerim. Buna inananların milli olması... Kur'an-ı Kerim'e ihanet gibi bir şey değil mi?" diye sordu.
Dinsel retoriklerin reddedilmesine dikkat çeken Öztürk ise "O zaman çünkü ümmet oluyor. Milletten ümmete dönüyorsun. O zaman bu iktidarın çok uzun zamandır savunduğu şey o. Ümmet birliği, müslüman topluluklar üzerinden siyaset kurguluyor. Birden bire milli kelimesini sıkça dile getirmelerinin altnda ne var? Bunu çok çözebilmiş değilim. Suriye'de belli ki Türkiye tarafından hazırlanan en azından o anayasa hazırlama komisyonunun başındaki kişi Türkiye'deki bir üniversitede öğretim görevlisi. Onların hazırladıkları da milli değil. Tam tersine bizde milli anayasa diye çırpınırken Suriye'ye ümmet anayasası hazırlamak tuhaf bir çelişki" dedi.
"Bana göre bu anayasayı da Suriye anayasasını da Türkiye hazırlamış diye düşünüyorum" diyen Nesin'e yanıt veren Öztürk, "Evet öyle görünüyor ama en azından Mehmet Uçum hazırlamamış. Çünkü içinde hiç milli kelimesi yok" dedi.
Anayasa mantığının milli hukuk, adalet, devlet sistemi ibarelerinin Türkiye'nin 100 senede kazandığı herşeyi kaybetmesi anlamına geleceğini söyleyen Öztürk'e yanıt veren Nesin, "Bu bence Bahçeli ekibinin devletin ekibinin ve Bahçeli'yi yöneten Şenkal Atasagun'un ekibinin Mehmet Uçum'a yazdırdığı bir anayasa gibi gözüküyor. Erdoğan'a da ters esasında" ifadelerine yer verdi.
Öztürk, "Benim dikkatimi çeken anayasa konusunda aslında bugüne kadar bildiğimiz evrensel kuralların tam tersine birşey söylemesi o da şu 'Anayasanın yalnızca bireysel hak ve özgürlüklere ilişkin bir güvence sistemi üretmesi yeterli olmaz. Bir anayasanın yalnızca birey değil aileyi, toplumu ve devleti de altına alacak bir güvenceye sahip olması gerekiyor.' Devletin nesini güvence altına alacağız" diye eleştirdi.
Bunun üzerine Nesin de "Devleti güvence altına alacaksa ben şikayetimi devlete nasıl yapacağım" diye sordu.
Öztürk de "Anayasa genelde bireyleri devlete karşı korumak için yapılır bir toplum sözleşmesi olarak burada inatla devleti bireylere karşı korumak için bir dengeye sahip olması gerektiğini söylüyor. Aile ve toplumu nasıl güvence altına alacak o konuda çok karmaşık bir konu" dedi.
İstanbul'un yaşlı ilçesi ile ilgili bir anket gördüğünü ve detayını sorgulamadan Kadıköy yanıtını verdiğini söyleyen Nesin, "Maalesef Adalar aklıma gelmedi.
Mehmet Uçum'un yeni anayasa ile ilgili getirdiği fikirler ve pratik olarak takdim ettiği fikirlerin önümüzdeki günlerde iktidarın kafasında nasıl bir anayasa olacağı yönünde bilgi edinilmesini sağladığını söyleyen Öztürk, "Belli ki bu daha çok darbe anayasası diye nitelendirilen ama 80-90 kez değiştirilmiş anayasayı yeni haliyle milli anayasa olarak nitelendireceğiz gibi görünüyor ama bir kurucu meclis tarafından veya toplumsal mutabakatla değil de bu iktidar tarafından yapıldığı için belki de 10 yıl sonra bu anayasa yada değiştirilecek anayasa için o zamanda ihtilal anayasası değil Erdoğan anayasası terimi kullanılacak. Ama net ki Türkiye'de yeni anayasa hazırlığı biraz sanki toplumu da hazırlıyor, karşıt görüşleri de burada bir miktar nasıl tepkiler geldiğini ölçmek, toplumun nabzını ölçmek gibi geldi" dedi.
Mehmet Uçum'un belirttiği anayasa ve hazırlanan Suriye anayasasında Türkiye'den parçalar var gibi görüldüğünü söyleyen Ahmet Nesin ise "Anayasa mahkemesine varana kadar uluslararası anlaşmalarda uluslararasının dediği olur gibi maddeler var. Bizde de var ama uygulanmayan maddeleri Suriye anayasasında da yazmışlar. Colani ve HTŞ ekibinin bu kadar kısa sürede anayasa taslağı hazırladıklarına inanmıyorum. En azından Kürtlerle nereye geleceklerini bilmedikleri için böyle bir şey mümkün değil. Türkiye hazırlamış bunları çok öncesinden. Bunu da ortaya sürmesinin nedeni Türkiye anayasası da buna benzer olacak. Suriye anayasası üzerinden yapılacak tartışmaları görüp ona göre şey yapacaklar. Bir Mehmet Uçum bir de Suriye anayasasını görünce bana göre bunların yapacağı finalde getireceği anayasa değiştirilmiş 12 Eylül anayasasından daha beter olacak gibi his var içimde" dedi.