Öztürk, "CHP şu anda bu ekonomik krizin yarattığı bu siyasal ortamdan çok iyi yararlanıyor. Özgür Özel bunu çok iyi okumuş ya da okutmuş"

Gazeteciler Ahmet Nesin ve Serdar Öztürk, YouTube'daki programlarında gündeme dair dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.

Ahmet Nesin, Erdoğan’ın sonunun yaklaştığını fakat sürecin kontrolünün kimde olduğunun belirsiz olduğunu şu sözlerle dile getirdi:

“Ben Erdoğan'ın biletinin kesildiğini ama üstüne tarih yazılmadığını söyledim. Şimdi bu tarihi halk mı yazacak, Bahçeli mi yazacak? Onun şüphesi içerisindeyim. Gidişat normal bir şekilde gitmiyor. Hala bir geçmiş olsun ziyareti yok. Sırrı Süreyya'yı ziyaret edecek diye bütün hastaneye didik didik ettiler. Ama gelen yok, giden yok. Tabii Sırrı'nın da bunlardan haberi yok. O ayrı mesele. Öyle bir saçma sapan bir şey yaşıyoruz. Ne diyorsun?”

Serdar Öztürk ise, durumu esprili bir şekilde şöyle yorumladı:

“Halk gönderecekse otobüsle gönderir, Bahçeli gönderecekse uçakla gönderir. Benim tespitim başta bu. Yani kimin göndereceğine bağlı olarak gideceği araç belirlenir. Bahçeli gönderecekse uçakla hızla gönderir. O erken seçim demektir. Halk gönderirse otobüste gönderir. O biraz daha meşakkatli, biraz daha eylem yapması, biraz daha meşakkatli olması gerekecek gibi görünüyor. Ama Erdoğan'la ilgili evet. Kafalar karışık.”

Ahmet Nesin, Suriye’deki Esad örneğiyle Türkiye’deki durumu kıyasladı:

“Şey dönemine benzetiyorum ben bunu. Esad dönemine. İşte 2011'de olan oldu ama yerine koyacak adam bulamadıkları için Esad başta kaldı. Şimdi de Erdoğan'ın yerine koyacak adamı buldular. Ekrem İmamoğlu merkez sağ CHP'ye yerleştirdiler. Fakat Erdoğan bunu fark edip onu hapse attırıp diplomayı aldı. Bülent Arınç da kızmış diploma alınmasına sonunda. Bülent Arınç'a ara sıra AKP ve Erdoğan kızacak şeyler veriyor. Yoksa Bülent Arınç'ın hiç esamesi filan okunmuyor.”

Öztürk ise Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptali konusuna dair önemli bir ayrıntıya dikkat çekti:

“Orada benim dikkatimi çeken şey oldu. Bu diploma meselesinde hala ortalıkta netleşmeyen ve çok tartışılmayan bir konu var. Diplomanın iptal edildiğine dair karar hala Ekrem İmamoğlu'na ya da avukatlara tebliğ edilmemiş. Şimdi edilmediği için de bir karşı dava açamıyorlar. Yani bunu bir hukukçuya sormak lazım. Şey mi bekliyorlar acaba? Diyelim ki işte 60 gün içinde dava açma hakkınız var. Karar tarihinden itibaren 60 günü doldurup sonra mı tebliğ edecekler dava açmasın diye ama. Niye bu kararı geciktiriyor?”

Nesin’in cevabı açık ve sivriydi:

“Ben anlatamıyorum bir türlü zeka bu kadar. Yani kitabını yazmış ya ekonominin. O zaman matematiği de kuvvetlidir bir ölçüde. Herkes öyle zannediyor ama bağlantısı yoktur esasında. Yani az biraz vardır. Matematik dehası olmaya gerek yok ekonomist olmak için. İptal kararı yok. Bunu uzattıkça diplomasızlığı uzattıklarını zannedip hiçbir işe yaramıyor. Yani karşı tarafın elini kestiklerini yani olanaklarını sıfırladıklarını zannediyorlar.”

Öztürk ise biraz ironiyle karamsarlığını paylaştı:

“Böyle bir fikir Ankara'dan çıktıysa ihtimal vermek istemiyorum. Orada hala aklı başında birileri vardır diye inanmak istiyorum.”

Nesin ise şu yanıtı verdi:

“Ya jöleli tekrar ekonomiden sorumlu saray sorumlusu yapıldı. Hangi zekadan bahsediyorsun? Gözünü sevdiğimin. 40 yılda Doğu Perinçe'yi parti başkanlığından değiştirmeyen bir toplum. Diyeceksin ki kaç bin kişi? Aynı çoğunlukla böyle giden bir toplum bu. Yani sonuçta ülke böyle bir ülke yani. Bu halkın ama esprileri pazara gittiğinde muhteşemdir. Torik ya da kefal balığı falan büyük balıklar derya kuzusu diye satılır mesela. Evet. Denizle kuzuyu birleştirip o güzel isim çıkar ortaya yani ilginç bir toplum bu. Ben maçlara bir dönem sırf anlık sloganları dinlemek için gidiyordum.”

Söz Yozgat mitingine gelince, Öztürk “ortamın eskiye kıyasla erken seçime daha yakın olduğunu” söylerken Nesin, olayın sadece AKP değil, MHP için de ders niteliği taşıdığını vurguladı:

“Şimdi Yozgat sadece AKP iktidarına bir ders olarak gözükmüyor benim gözümde. Yanılıyor da olabilirim. Yanındaki MHP'ye de bir ders çünkü Yozgat MHP'nin kalesi. Hala AKP bittiği anda Yozgat'tan MHP çıkar diye düşünülür. Yani o şey 13'e çıkıyor. Erdoğan'sız bir anket yapılmış 13'e çıkıyor. AKP 13.2 Erdoğan'sız bir seçimde şimdi bu MHP'ye de bir ders. Şunu mu söylüyor Yozgat, yani bir dahaki erken seçim ne olursa olsun MHP olarak sen de buradan oy alamayacaksın umduğun kadar eskisi gibi. Ben şimdi kafam Bayburt'ta.”

Serdar Öztürk ise Karadeniz'deki değişimi şu şekilde anlattı:

“Şunu söyleyebilirim, geçmiş yıllarda Karadeniz'e gittiğimde böyle şartlar ne olursa olsun işte o gün de ekonomik koşullar çok böyle kolay değil ama ölümüne Erdoğan'ı savunan bir grup vardı. Erdoğan'ı ve AK Parti'yi savunuyorlardı. Bu sene özellikle de son 1-2 ayda o kesimin ölümüne savunmayı bıraktıklarını, pek çok eleştiri karşısında hani böyle kahve ortamında oturuyorsun ya da sokakta bir yerde sohbet ederken bu ölümüne savunmayı bırakıp sessiz kaldıklarını, çoğunlukla dinlediklerini, zaman zaman da ‘Evet, haklısınız bu konuda ama işte şu da yapıldı, bu da yapıldı’ gibi böyle savunmaya çalıştıklarını gördüm. Aslında AKP'nin kalesi denilen Karadeniz'de de bir seçmenin de sessizlik var. Çünkü bu ekonomik koşullar gerçekten insanları fazlasıyla mutsuz etmeye başladı ve dayanılmaz bir noktaya geldi. Bununla ilgili bir umut da yok. Umut da görünmüyor. Yani vatandaşın evet bu işler düzelecek falan umudu da kalmadı. Türkiye son 20 yılda 30 yılda bu tür inişlere çıkışlara alıştı. Ama bunlar en fazla 2 yıl sürüyordu, bilemediniz 3 yıl sürüyordu. İşte bir değişiklik oluyordu biri geliyordu bir sistemi yine halkın üzerine yükleniyordu bu kötü ekonomik yönetimin faturası ama en fazla 2 yıl taş patlasa 3 yıl sürüyordu bu 5 yılı geçti ve hala kötüye doğru gidiyor. Yani alınan bunca tedbire rağmen kötüye doğru gidiyor. En kötüsü de halkın umutsuz olması. Bence o yüzden halk orada kendisini CHP'li gibi görmedi. Zaten baktığınız zaman meydanda hep Türk Bayrakları vardı. Hatta Bozkurt işareti yapanların fotoğraflarını, görüntülerini gördüm ben. Meydanı dolduranlar CHP'nin seçmeni değildi. Ama bu iktidarın karşıtlarıydı diye özetlenebilir. Tabii o seçim sandığına yansıyacak mı? Yansır muhtemelen. Bence CHP şu anda bu ekonomik krizin yarattığı bu siyasal ortamdan çok iyi yararlanıyor. Özgür Özel bunu çok iyi okumuş ya da okutmuş diyelim, etrafındaki takımıyla birlikte iyi götürüyor bence şu anda.”