Gazeteciler Serdar Öztürk ve Ahmet Nesin, adalet sistemi ve son günlerde kamuoyunda sıkça tartışılan sokak hayvanları konusunu konuştu.
Gazeteci Serdar Öztürk, Türkiye'deki adalet sistemi ve hayvan hakları konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Öztürk, geçmişte hakim ve savcıların sanat eserlerine olan ilgisini hatırlatarak, şu anda adaletin geldiği noktaya dikkat çekti. Öztürk, "Bundan bir süre önce, 10 yıllar, 20 yıllar önce hakimlerin, savcıların Türkiye'nin önemli ressamlarının ve dünyanın tanınmış ressamlarının resimlerini koleksiyon olarak tuttuklarını görürdük ya da sanata olan ilgileriyle bilirdik. Bu konuda çok da tanıklığım vardır. Türkiye maalesef son yıllarda adaletin geldiği noktayı göstermesi açısından önemli," dedi.
Öztürk, Adalet Bakanlığı tarafından açığa alınan ve adalet komisyonu başkanlığı görevinden el çektirilen hakim hakkında da konuştu. "Kendisi Adalet Bakanlığı tarafından hem açığa alınmış hem de adalet komisyonu başkanlığı görevinden el çektirilmiş ama o kişinin o komisyon başkanlığına gelmiş olması bile önemli," dedi. Öztürk, bu kişinin ofisinde dinlenme odasının bulunmasının da dikkat çekici olduğunu belirtti. "Bir çalışma ofisinin dışında bir de dinlenme odası varmış. Bütün haberlerde öyle yazıyor. Özel işler için ayrılmış bir odaymış. Zaten o fotoğraf ve arkasındaki figürler Türkiye’de adaletin geldiği yeri gösteriyor," diye ekledi.
Hayvan hakları konusuna da değinen Öztürk, Cumhurbaşkanı'nın grup toplantısında yaptığı konuşmayı ele aldı. "Cumhurbaşkanı grup toplantısında hayvanlarla ilgili konuda ‘bizi o noktaya getirmeyin’ benzeri cümleler kurdu. Üstü kapalı olarak bu itlafın ya da hayvan cinayetinin sokak hayvanlarını öldüreceklerini söyledi. Muhtemelen önümüzdeki günlerde bu yasa çok tartışılsa bile iktidar ortaklarının el kaldırmasıyla yasalaşacak. Biz önümüzdeki dönemde ciddi bir hayvan katliamına tanık olacağız," dedi. Öztürk, yetkililerin hayvanları öldürmeyi bir çözüm olarak gördüğünü ve bunu açıkça söylemekten çekindiklerini belirtti.
“Yasa geçecek ama bizi bu noktaya getirdiler”
Gazeteci Ahmet Nesin, son dönemde hayvan hakları ve siyaset üzerine dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Nesin, mevcut durumu değerlendirirken yasa tasarısının geçeceğini, ancak bu sürecin farklı konular üzerinden kamuoyunu meşgul ederek oluşturulduğunu belirtti.
Nesin, "Yasa geçecek ama bir dönem için bizi bir sürü konudan alıp bu noktaya getirdiler diye düşünüyorum. Şu anda bütün kanallar müthiş bir hayvan sevgisiyle, köpek sevgisiyle bunu konuşuyor. Akıl almaz çözümler öneriyorlar. Kimse şunu konuşmuyor: ‘Biz çok mu seviyorduk da birdenbire böyle oldu.’" diyerek medyanın hayvan hakları konusundaki yaklaşımını eleştirdi.
Belediyelerin sorumluluğu ve siyasi durum hakkında da konuşan Nesin, tartışmaların belediyelerin şimdiye kadar neden çözüm bulmadığı üzerine yoğunlaştığını söyledi. "Bütün tartışmalar belediyeler niye yapmadı şimdiye kadar oluyor. Bu tartışma 8 yıl önce olsaydı ya da 5 yıl önce olsaydı, bütün belediyeler AKP’deyken olsaydı, kimse ‘belediyeler niye yapmıyor’ diye bir şey söylemezdi. Ama şimdi CHP’de olduğu için ve onların döneminde bu hayvanlar herhalde doğum kontrol hapı kullandılar. Birden CHP iktidara gelince çoğaldı bunlar." dedi.
Nesin, televizyon kanallarının gündemini de eleştirerek, "Biz şu anda akşam TV başına geçtiğimizde ya Filistin konuşuluyor, Amerika ve Suriye vurulacak olan Kürdistan konuşuluyor ya da köpek konuşuluyor. Kendi aralarında anlaşıyorlar sanırım." diyerek, medyanın belirli konulara odaklanmasını ve kamuoyunu yönlendirme çabalarını vurguladı.
“Devlet Eliyle Hayvan Katliamı Göreceğiz”
Gazeteci Serdar Öztürk, hayvan hakları yasa tasarısı ve yerel yönetimlerin sorumlulukları hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Öztürk, AKP'li belediyelerin sorumluluğuna dikkat çekerken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da bu durumun farkında olduğunu belirtti.
Öztürk, "AKP’li belediyelerin de sorumluluğu var. Erdoğan bunun farkında. Hatta şu andaki CHP’li belediyelerin de yasa çıksa bile bu işe yanaşmayacaklarını biliyor. Ama bir de şöyle bir madde eklemek istiyorlar anladığım kadarıyla: Belli bir süre barınakta belediyeler belli koşulları sağlamaz ise bu sefer kaymakamlıklar ve valilikler devreye girecek. Bu demektir ki devlet eliyle hayvan katliamı göreceğiz," dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerine de atıfta bulunan Öztürk, "Erdoğan bunu üstü kapalı olarak dilinin ucuna kadar geliyor söylemiyor ama ‘Bizi bu yola itmeyin’ cümlesinin ardında yatan gerçek o. Sonra dönüp ‘Belediyeler yükümlülüklerini yerine getirmedi, biz de vatandaşlardan gelen talep üzerine böyle bir şey yapmak zorunda kaldık’ diyecekler," ifadelerini kullandı.
Öztürk, medya tarafından özellikle paylaşılan görüntülerin yanıltıcı olduğunu da vurguladı. "Verdikleri örnekler hep Türkiye’de yetiştirilmesi yasaklanmış ırkların. O tür yasaklanmış ırkların köpeklerinin küçük çocuklara ve yaşlılara saldırdığı görüntüler özellikle paylaşılıyor. Sanki sokaklarda onlardan başka hayvan yokmuş gibi sürekli bu pompalanıyor, biraz da zemini hazırlanıyor gibi geliyor," dedi.
Öztürk, Gezi Parkı olaylarına ve Madımak katliamına atıfta bulunarak, mevcut zihniyetin hayvanlara da acımayacağını savundu. "Geçtiğimiz günlerde Gezi’nin yıl dönümü vardı. Gezide insanlar içinde uyurken sabaha karşı uyuyup çadırları ateşe verdiler. İnsanların bir protesto için çıktıkları yolda konaklamak için kendilerini korumak için sığındıkları çadırların içinde canlı canlı yakan, hadi biraz geriye gidelim Madımak’ta insanları otelin içinde diri diri yakmadılar mı? Biz bu zihniyetin sokak hayvanlarına acıyacağını düşünüyoruz. Bence biraz saflık olur," diye konuştu.,
Yorumlar
Kalan Karakter: