Öztürk: ‘Tezgahlara’ karşı uyanık olmalıyız

Geçtiğimiz günlerde İYİ Parti'nin kurucular kurulunda yer alan Mehmet Aslan'ın Beykoz'daki evi kurşunlanmasını 9 Eylül Gazetesi köşe yazarı Serdar Öztürk, ‘Korku oyunları’ başlığıyla köşesinde kaleme aldı.

Öztürk, “Bu oyunları çok gördük, çok yaşadık. Şehirlerin göbeğinde nasıl bombalar patlatıldığını, nasıl korku yaratıldığını, seçim sandıklarına giderken, ‘bize oy vermezseniz böyle güvensiz ortam oluşur’ denildiğini biliyoruz. Takvim sıklaştıkça böyle ‘tezgahlara’ karşı uyanık olmalıyız” diye belirtti.

Öztürk’ün o köşe yazısı:

İstanbul Bağcılar’da İYİ Parti standına yapılan bıçaklı saldırının ardından partinin kurucu üyesi Mehmet Aslan’ın evi kurşunlandı.

Yüzü maskeli iki kişi plakası kapatılmış bir motosiklet ile Aslan’ın oturduğu evin önüne gelip 4-5 el kurşun atarak uzaklaştı.

Seyahatte olan Mehmet Aslan, evine geldikten sonra saldırıyı fark ederek polise bildirdi.

Polis, olay yerini gören güvenlik kameralarını incelemesi sonucu saldırıyı doğruladı.

Araştırma sürüyor…

 

***

İki sütun haberdi bu…

Seçim telaşından göze batmadı.

Bir-iki internet sitesinde güvenlik kameralarına yansıyan görüntüler yayınlandı.

Bulabilirseniz izleyin, durum vahim…

 

***

Vehametin boyutlarını şöyle anlatayım.

Başlarında tanınmamaları için şapka benzeri eşya bulunan iki kişi, polisin tespitine göre plakası değiştirilmiş motosiklet ile Mehmet Aslan’ın evinin bulunduğu sokağa geliyor.

Aslan’ın evine vardıklarında arkada oturan şahıs, belinden tabancasını çıkarıyor.

O da ne?

Tabanca poşete sarılı.

Toplam beş el eve doğru ateş ediyor.

Rastgele değil.

Hepsi ayrı ayrı noktaya.

Sonra da hızla uzaklaşıyorlar…

 

***

Bu iş “iki öfkeli” kişinin işi değil.

Bu iş bildiğiniz “eğitimli” kişilerin önceden tasarlayarak, inceleyerek yaptıkları provokasyon.

Eline torba geçirerek, ateş ettiği tabancadan çıkan kurşunlara ait boş kovanların torbanın içinde kalmasını sağlayan kişi “öfkeli bir amatör” olamaz.

Olsa olsa, birilerince yönlendirilmiş, kurulmuş, hatta yönetilmiş beyin olabilir.

Peki kameraları görmediler mi?

Bal gibi görmüşlerdir.

Mesele yaptıkları işin “görünür” olması zaten.

“Yapmadık ama yaparız” mesajı veriyorlar…

 

***

Aman dikkat…

Bu oyunları çok gördük, çok yaşadık.

Şehirlerin göbeğinde nasıl bombalar patlatıldığını, nasıl korku yaratıldığını, seçim sandıklarına giderken, “bize oy vermezseniz böyle güvensiz ortam oluşur” denildiğini biliyoruz.

Takvim sıklaştıkça böyle “tezgahlara” karşı uyanık olmalıyız.

Böylece “oyunun figüranı” olmaktan kurtarabiliriz.

 

***

8 Mayıs 2018 tarihinde Başbakan Binali Yıldırım ve tüm bakanların imzası ile TBMM’ye 31853594-334-177 sayılı bir kanun tasarısı sunuldu.

Bakanlar Kurulu tarafından sunulan teklif, yeni Cumhurbaşkanı’nın seçilip yemin etmesine kadar geçen sürede hükumete Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi veriyor.

Genel gerekçesinde, uyum yasalarına atıfta bulunulurken, Başbakanlık dahil bütün bakanlıklar ve bağlı kuruluşların kanunlarında değişiklik yapma yetkisi verdiği belirtiliyor.

Bu kadar mı?

Elbette hayır…

Geçmiş örneklerinden biliyoruz ki, KHK çıkarma yetkisi ile kış lastiği düzenlemesi bile yapıldı.

Şimdi verilecek yetki ile ne yapacaklarını hiç kestiremiyorum…

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!