Ege Ekonomik Forumu’nda ikinci günün konuğu ise Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli oldu. Şehir ile kırsal arasındaki dengenin iyi kurulması gerektiğinin altını çizen Pakdemirli, İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da her zaman bu konuda destek olduğunu ve kırsalda çokça vakit geçirdiğini ifade ederek, daha fazla iş birliği yapılması gerektiğini belirtti.
“BAKANLIĞIMIN EN MUTLU GÜNLERİ”
Bakanlığının en mutlu günlerini yaşadığını ifade eden Pakdemirli; “ Gerçekten bakanlığımın en mutlu günlerini yaşandığı zamandayım. Özellikle 11 Kasım’daki Geleceği Nefes Kampanyası. El ele, gönül gönüle ağaç dikmek için bir gün yaşadık. Sayın Cumhurbaşkanımız ile birlikteydim o gün Ankara’da. 3 yaşında bir çocuk ağaç dikmeye çalışıyor, başka bir yerde elinde bastonlu bir dede. Herkesin bir araya geldiği, kabullendiği bir konuyu, daha önce neden yapmadık açıkçası bunu düşündüm. Her yıl milyonlarca fidan dikiyoruz ama oradaki sayıdan çok bunun milletin sahiplenmesi ve bu konudaki farkındalığın artmasıydı. Eğer evlatlarınızı ilk 15 yıl toprakla buluşturmuyorsanız, sonrasında da sevmiyorlar. Tabii bu bize çok büyük bir antrenman oldu. O günü Milli Ağaçlandırma günü ilan ederek, hep beraber o coşkuyu tekrara yaşayacağız. Bir daha ki 11 Kasım’da inşallah İzmir’de olurum” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE’DE FUTBOLDAN DAHA ÇOK KONUŞULAN KONU: TARIM”
Yeni dönemde yapacak bir çok proje olduğundan bahseden Pakdemirli; “Dünya Bankası iş birliği ile bir kredi aldık. Yeni dönemde yapmak istediğimiz yeni iş birlikleri var. Yer altı barajlarıyla buharlaşmanın önüne geçeceğiz. Dün, bütçe toplantımız vardı. Hayırlı uğurlu olsun. En azından planlı bütçe kısmına geçmiş olduk ve dün onaylandı. Tüm paydaşların üzerine düşen yapması lazım. Evet eksikler vara bunaltı konuşalım ama bunları saygı ve sevgi içinde, konuşalım Bu bir memleket meselesidir. Önümüzdeki hafta bizim için daha da büyük bir sınav var. Tarım şuramız var. 15 yıldır yapılmayan tarım şurasını yapıyoruz. Türkiye’de futboldan daha çok konuşulan bir konu sanırım tarım. Bu aslında beni sevindirir. Bizim işimiz hem çok kolay hem çok zor. Biz bazı şeyleri değiştirmek istiyoruz ama bunu bir ortak akıl süzgecinden geçirmemiz gerek” dedi.
Kooperatifleşmeye vurgu yapan Pakdemirli; “Birlikleri ve kooperatifleri tam anlamıyla devreye almadan, bugünü kurtarabiliriz ama önümüzdeki 20 yılı kurtaramayız. Fransa ölçeğinde 86 milyar dolarlık bir cirosu varsa Türkiye ölçeğinde 86 milyon liralık bir ciromuzun olması lazım. Bizim ürettiğimiz ürünlerle ilgili konuştuğumuzda bana hep hikayelerini sordular. Mutlaka, buradan İzmir’i yönetenler olarak sizlerin böyle bir bakış açısına sahip olmanız gerek" dedi.
“BAKANLIK OLARAK HER ŞEYİ KONTROL ETME ŞANSIMIZ YOK”
Son dönemde yaşanan ve paniğe neden olan ıspanak zehirlenmelerine de değinen Pakdemirli, gıda güvenliğinin önemine vurgu yaptı. Pakdemirli; “Gıda güvenliği konusunda son derece önemli. Bu ıspanak konusu ile ortaya çıktı. Dün bütçe konuşmalarında da söyledim. Bakanlık olarak her şeyi kontrol etme şansımız yok ama herkesi belli bir seviyede eğitebiliriz. Ispanağın içine karışan yabancı bir ottan zehirlenme vakası oldu. Gıda güvenliği son derece önemli” ifadelerini kullandı.
AZİZ KOCAOĞLU VURGUSU
Şehir ile kırsal arasındaki dengenin iyi kurulması gerektiğinin altını çizen Pakdemirli, İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da her zaman bu konuda destek olduğunu ve kırsalda çokça vakit geçirdiğini ifade ederek, daha fazla iş birliği yapılması gerektiğini belirtti. Pakdemirli; “Yerelde belediyelerimiz her zaman tarım konusunda vatandaş kadar ilgili. Aziz başkan burada her zaman en az şehirde olduğu kadar kırda da vakit geçirdi ve hep destek oldu. Herhangi bir yerden gelen bir destek konusu, her zaman başımızın üstünde. Daha fazla iş birliği yapmamız lazım. Kırsal kalınma tarafında da bugüne kadar vermiş olduğumuz desteklerle 100 binden fazla istihdam sağladık. Bunu daha çok sağlayabilirsek, göç konusunda frene basabiliriz” ifadelerini kullandı.
“KIRSAL İLE ŞEHİR ARASINDA DENGE KURMAK GEREKİYOR”
Tüm dünyada yaşanan ana problemin şehir hayatındaki nüfusun giderek artması olduğuna dikkat çeken Pakdemirli; “Mesleklerin de iyi kötü modası var. Eskiden tıbbiyeyi ziraat mühendisliği okumak için bırakırken, şimdi şehir hayatı daha cazip geliyor. Biz şehir ile kırsal arasındaki dengeyi bir şeklide oturtmamız gerekiyor. Tabii hepsi imkanlara da bağlı. Şehre gelen her insan için şehir için belli bir yatırım yapmak zorundasınız. Bugün itibari ile ekonomimizin 5.6'sı tarımdan oluşuyor. Ama istihdamı da kabaca 5’te biri bu tarafta. Tüm dünyadaki problem, şehir hayatının giderek artması” dedi.
“KALKIŞA GEÇEN TRENE İLK ATLARSANIZ, YÜKSELİŞE GEÇEBİLİRSİNİZ”
Dijitalleşme, inovasyon ve teknolojinin de son derece önemli olduğunu ifade eden Pakdemirli; “Bizde bakanlık olarak teknolojik konularda sektörün önüne açmaya çalışıyoruz. Mesela drone ile ilaçlama gibi. Mesela elektrikli traktör var. Duydunuz mu bilmiyorum. Çiftçinin girdileri çok büyük bir problem. Türkiye bu konuda üretici olabilir mi? Türkiye’de hakikaten çok kaliteli ve bilgi birikimi olan insanlar var. Tamamen elektrikle işleyen bir traktör yapabilir miyiz diye yola çıktık ve 6 aydan kısa bir süre içinde denemelerini bitirdik. Tarlada patinaj ve güçte normal traktörden daha iyi. Türkiye bu işte iddialı olabilir mi olabilir. Kalkışa geçen trene ilk atlarsanız, yükselişe geçebilirsiniz. Türkiye bu konuda ihracatçıda olabilir” şeklinde konuştu.

DİJİTAL KÜPE SİSTEMİ
Büyükbaş hayvanlarda uyguladıkları küpe sistemi hakkında da bilgi veren Pakdemirli; “Bugün bir küpe sistemimiz var. Ama hayvan mezbahaya girdiğinde bu küpe hayvanın kulağında kalıyor. Peki nasıl bir çözüm bulabiliriz diye düşündüğümüzde bunun içinde bir cep telefonu var. Kızgınlık derecem bu, şu lokasyondayım diyor. Bu, eğer bir karantina varsa bunun için önemli. Bir çok şeyi takip etme imkanı sağıyor. 200 kadar hayvanla denedik, şimdi 20 binde deneyeceğiz. Bunu da başarırsak 17 milyon büyükbaşın kulağında görmek istiyorum” dedi.
“Birde gastronomi turizmi var.” Diyerek konuşmasına devam eden Pakdemirli; “İnsanlar Fransa’ya yemek yemek için gidiyor. Bizde Hatay’a Antep’e belki bir iç turizm başladı. Bunula ilgili olarak da bir yere gelmemiz lazım. 100 dolar gecelik bir odadan para kazanıyorsanız, restorandan da 100 dolar kazanıyorsunuz. Oteldeki yatırım ne kadar, restorandaki yatırım ne kadar. Sadece bununla ilgili ortamı biraz daha hazırlamamız lazım” dedi.
“TÜRKİYE BU KONUDA YETERSİZ”
İşlenmiş gıdada Türkiye olarak yetersiz kalındığını söyleyen Pakdemirli; “İşlenmiş gıdada Türkiye’nin çok başarılı olduğunu söyleyemeyeceğim. Dünyada 20’nin arasında değiliz. Biraz daha mesafe kat etmemiz lazım” dedi.
DİKİLİ MÜJDESİ
Konuşmasının sonunda bir de müjde veren Pakdemirli; “Bir müjdeyi de cebime aldım geldim. Ayın 7’sinde imzaladım. Dikili’nin tarıma dayalı organize sanayi bölgesi hayırlı uğurlu olsn. 3bin 500 kişiye istihdam olacak. Ödemiş, Tire, Seferihisar, Menemen, Kınık, Foça, Torbalı’da su ürünleri ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Ege’de de Denizli Sarayköy’de, Balıkesir Edremit’te Manisa Alaşehir’de tarıma dayalı organize sanayi bölge çalışmalarımız sürüyor” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: