Van’da 27 Eylül 2024'te kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra kaybolan ve cansız bedeni 15 Ekim 2024'te Mollakasım Mahallesi sahilinde bulunan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş, şüpheli ölümünün birinci yıl dönümünde memleketi Diyarbakır’da düzenlenen yürüyüşle anıldı.
Yürüyüşün son bulduğu Yeniköy Mezarlığı’nda açıklama yapan Rojin’in kardeşi Elif Kabaiş, kalabalığa seslenerek, “Hepinizden ricam, ben konuşurken lütfen duygusal olmayın. Çünkü bizim güçlü durmamız lazım. Bizim mücadele etmemiz lazım” dedi.
Rojin’in ölümünün üzerinden bir yıl geçtiğini söyleyen Kabaiş, “Bugün tam bir yıl oldu. Bir yıl önce ablamı toprağa verdik. Gençliğini, hayallerini, geleceğini elimizden aldılar. O günden beri içimizdeki yangın sönmedi. Her gün daha da büyüdü. Bu yangının adı adaletsizlik. Ambulansın içinde babam sedyenin üstündeyken ne dediler biliyor musunuz? Van Valisi ve üniversitenin rektörü ambulansın içine girip "Senin kızın intihar etmiş Nizamettin Efendi" dediler. Babamın gözlerinin önünde o haldeyken hem de. Böyle bir cümleyi duymak hangi vicdana sığar, hangi insanlığa? Rektör otopsi odasına girdi. Sen bir eğitimcisin, bir üniversitenin başısın. Otopsi odasında senin ne işin var? Hangi yetkiyle girdin, neyi örtmeye çalıştın? Bu soruların cevabını ver” ifadelerini kullandı.
"KRİTİK BELGE NEDEN AYLARCA AİLEDEN SAKLANDI?"
Rojin Kabaiş'in ölümüne ilişkin soruşturma kapsamında hazırlanan Adli Tıp Kurumu raporuna ilişkin değerlendirmede bulunan Elif Kabaiş, şunları kaydetti:
“Adli Tıp Kurumu'na soruyorum. Rojin’in dosyasındaki raporu neden 9 ay boyunca saklandı? Bu rapor kimleri, neyi korumak için gizlendi? Bir genç kızın ölümüne ait bir kritik belge neden aylarca halktan aileden saklandı? Bu gecikme, bu saklama kimlerin işine yaradı? Adli Tıp'tan gelen rapor ailemiz, halkımız açısından acı bir durumdu. Fakat hukuki açısından dosyanın seyrini de Bakanlığın talimatıyla dosya genişletildi. Eğer bir ihmal, bir suç, bir karartma varsa eğer bir yanlış yönlendirme, bir örtbas söz konusu söz konusuysa hepsi açığa çıkarılsın.Otopsi odasına girenler, kameraları susturanlar, raporu gizleyenler, ilk günden intihar diyenler dosyayı kapatmaya çalışanlar cevap versinler bize.”
"ADALET ÖNÜNDE HESAP VERECEKLER"
“Rojin intihar etmedi. Bu ifadeyi söylüyorum. Çünkü biz o kızın hayatını, umutlarını, hayallerini, geleceğini biliyoruz” diyen kardeş Kabaiş şöyle devam etti:
“Çünkü ben onun kız kardeşiyim. Çünkü o benim oda arkadaşımdı. O gencecik bedeni ve hayalleri yok eden kimse adalet önünde hesap verecekler. Buradan gerekli bütün yetkililere sesleniyorum. Bir yıldır bekliyoruz, bir yıldır sabrediyoruz ama artık yeter. Roji'nin ölümünde ihmali, hatası, sessizliği olan kim varsa ortaya çıkartılsın. Otopsi odasına giren rektörden ilk günden intihar diyen valiye kadar raporu 9 ay boyunca saklayan adli tıp kurumuna kadar herkes sorgulansın. Rojin'in adaleti kimseyi karartmayacak. Biz susmadık, susmayacağız. Gerçeği gizleyenler, gerçeği gizleyenler, görmezden gelenler de bu suçun ortağıdır. Rojin için adalet yerini bulma bulana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
"BİR YILDIR ACI ÇEKİYORUZ"
Daha sonra söz alan Rojin’in halası Özlem Kaan Arslan ise, “Ben Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndekilerine sesleniyorum. Rojin için adalet isteyin ve ses çıkarın. Rojin sizin de kızınız. Bir yıldır aile olarak acı çekiyoruz. Bize yardımcı olun. Van Valisi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü, Van İl Emniyet Müdürü, hangi hakla Nizamettin Kabaiş’in yanına gidip kızının intihar ettiğini söylüyor. Bunlar bize hesap vermelidir. Rojin’in katili ta kendileridir” diye konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: