Sabih Kanadoğlu: Referandumun Gayrimeşruluğu İlan Edildi
Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, YSK'nın 'mühürsüz oy ve pusula' kararı hakkında, "Dürüst oylama yerine getirilmediğinden kanunsuzluk var. Referandumun gayrimeşruluğu ilan edildi" dedi.
Yayınlanma :
22.04.2017 13:41


Kanadoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "YSK gerekçesini Anayasa'nın 67'inci ve 90'ıncı maddesine, AİHM sözleşmesinin ek birinci protokolünün 3'üncü maddesine dayandırıyor. ‘Vatandaşın seçme hakkı ne olursa olsun önlenmemeli' görüşü ile hareket ediyor. Yalnız o 67'inci maddedeki, ‘Bu katılım hakkı kanunla düzenlenir' fıkrasını hiç dikkate almıyor. Anayasa'da hem katılma hakkı düzenlenmiş hem de düzenlemenin kanunla yapılacağı ifade edilmiştir."
YSK'nın kanunları bir kenara bırakarak sözleşmeleri uygulamasının, hukuki olmadığına dikkat çeken Kanadoğlu, şunları kaydetti: "YSK bu kararı seçim saatinde siyasi iktidarın başvurusu üzerine alıyor. Hâlbuki 1950'den bugüne bir seçim hukuku düzenlemesi var. YSK bu şekilde soyut ifadelerle yapılan başvurularıseçim sırasında ele alamaz. Olmaz böyle bir şey. Çünkü başvurular delillerle birlikte ilgili İlçe Seçim Kurulu'na yapılması lazım. YSK'ya bu şekilde soyut ifadelerle herhangi birtalepte bulunulamaz. YSK'nın da bu tür başvurular üzerine ola- ğanüstü toplanması ve kanuna aykırı karar alması, bunu da mesajla ulaştırmasının anlaşılır hiçbir yanı yok."
'ADALET BAKANLIĞI İKRARDA BULUNMUŞ OLUR'
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın, "AYM ve AİHM'nin referandumu inceleme yetkisi yok" açıklamasını da eleştiren Kanadoğlu, "Adalet Bakanlığı böyle bir savunma yaptıracaksa bir nevi ikrarda bulunmuş olur" dedi. "AİHM'nin ne zaman ne şekilde karar vereceği bilinmez. Ancak bu halk oylamasının şaibeli olduğu Avrupa'nın en yüksek mahkemesi tarafından tespit edilmiş olur" diyen Kanadoğlu, bunun da Avrupa Konseyi'ne yansıyacağına işaret etti.
'TÜRKİYE, DEMOKRATİK BİR ÜLKE OLMAKTAN ÇIKAR'
Kanadoğlu, "Bu durumda Avrupa ülkelerine karşı ne itibar bırakır, ne onur. Türkiye'nin demokratik düzeyde nerede olduğunun da bir göstergesi olur. Demokratik bir ülke olmaktan çıkar, hibrit bir demokratik ülke olduğunu kanıtlar" diye konuştu.
'REFERANDUMDA DEVLETİN BÜTÜN GÜCÜYLE PROPAGANDA YÜRÜTÜLDÜ'
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin, Avrupa Konseyi'ne dâhil olan ülkelerin nasıl davranacağı konusunda bir taahhüt olduğunu vurgulayan Kanadoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Yani Türkiye farklı düşüncelerin eşit bir şekilde ifade edilmesini taahhüt etmiştir. Referandum sürecinden bu yana yaşananlar Türkiye'nin taahhüt ettiği hükme aykırıdır. Çünkü Türkiye'de referandum sırasında devletin bütün gücüyle propaganda yürütülmüş ve karşı fikri savunanlara baskı uygulanmıştır. Türkiye taahhütlerine uymayıp eşit, adil, dürüst bir referandumu yerine getirememiştir."
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: