'Sandıktan Çıkan Sonuca Gölge Düşürme Çabası Boş'

Başbakan Binali Yıldırım AK Parti İl Başkanları Toplantısı'nda referandum sonrasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yıldırım'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Referanduma yapılan rekor katılım için milletime teşekkür ediyorum. Millet sandığa sahip çıkmıştır.

Bu aynı zamanda milletimizin demokratikleşme seviyesini de ortaya koymaktadır.

Milletin sözünün üzerine söz söylemek beyhudedir, boştur ve ayıptır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan gelen 'Evet' oylarındaki anlamlı artış, bölgenin terör örgütlerinin çağrılarına prim vermediğini açıkça ortaya koymuştur. Vatandaşlarımız birliği, beraberliği, kardeşliği, birlikte Türkiye olmayı tercih etmişlerdir. Onun için bu sağduyulu yaklaşımdan dolayı ayrıca teşekkür ediyorum.

"İtirazın Yapılacağı Yer Bellidir"

'Hayır' sonucu çıkarmaya çalışan muhalefet maalesef oylama sonucu da aynı tutumu göstermektedir. Demokrasimize yakışan bir sağduyu ortamında ve huzur içinde gerçekleşen bu seçime gölge düşürmemektir. Kesin olmayan sonuçlar ortaya çıkmıştır. Bugün ana muhalefet partisi ve HDP gibi bazı partiler YSK'ya başvuruda bulunmuştur.

YSK da bu itirazları değerlendireceğini açıklamıştır. Tabii ki de itiraz etmek haklarıdır. Şimdi tane tane söyleyeceklerimi özellikle ana muhalefet partisi genel başkanı ve yöneticileri dinlesin: Her seçimden sonra şikayetler hep olmuştur. Ne var ki itirazın sınırı da hukuktur. Hukuk düzeni her türlü ihtimali öngördüğü içindir ki, itirazın gideceği adresi de belirlemiştir, bu adres de YSK'dır. Buraya kadar her şey normaldir. Ancak çeşitli iletişim mecralarını kullanarak insanları sokağa davet etmek, sonuçları tanımamak asla ve asla kabul edilemez. Milletin iradesine saygı duyduğunu ifade etmek yerine, sandıktan çıkan sonuca gölge düşürme çabası boştur, anlamsızdır, faydasızdır. Bu en başta oy veren vatandaşlarımıza yapılmış çok büyük ayıptır ve haksızlıktır. Ana muhalefet partisine düşen yaptıkları itirazın sonucunu beklemektir. Bunun aksine yapılacak her hareket hukukun dışına çıkmak olacaktır. Siyasi tartışmaların zemini meşru siyaset zeminidir. Herkese davetimiz bu meşru zemini korumak olmasıdır.

Kemal Bey Ağzını 'Hayır' Demeye Alıştırdı

"Sonuçları tanımazsan bu millet de seni tanımaz"Siyaset yapıyorum diye kimse kimsenin duygularıyla oynamaya kalkmasın. Sayın Kılıçdaroğlu'nun 50 milyona yakın insanımızın sandığa giderek oyunu kulladığı bir seçime gölge düşürme çabası hem üzücüdür, hem de talihsizliktir. Kemal Bey ağzını 'hayır, hayır' demeye o kadar alıştırmış ki, 16 Nisan'da sandığa gitmemiş gibi 'hayır' demeye devam ediyor.

Neymiş, halk oylamasının sonuçlarını tanımayacakmış. Bu ne demektir? Eğer sen bu sonuçları tanımazsan, bu sonuçları ortaya koyan millet de seni tanımaz. Millete fatura çıkaracağına başarısızlığı kendinde ara.'Hayır' kampanyası yapanlar hiçbir sınır tanımadı. Gerçeklerle yakından uzaktan alakası olmayan her şeyi söylediler ama bir türlü değişiklik ne getirecek, tek kelime söylemediler.

Nihayet 16 Nisan'da karar verildi, yüzde 51.41 olarak teklif 'evet' oyuyla geçti. Şimdi aradaki fark az diyorlar. Ne demek? Biz ilk günden 50+1 dedik. Bu işin kuralı budur. Siyasi yasakların sona erdirildiği 1987 referandumuna bakın. Sadece 75 bin fark vardı. Benzer bir şekilde İngiltere'nin AB'den çıkarken yaptığı halk oylamasındaki oy farkı Türkiye'deki referandumdaki oy farkından daha azdır. Baştan beri içinde olduğu, kurucusu olduğu birlikten çıkıyor. Orada meşruiyet tartışması olmuyor ve sonuca herkes rıza gösteriyor.

ABD seçimi. Aradaki fark çok az. Hatta oy sayısı kaybedenin daha fazla. Ama delege sayısı fazla olduğu için Trump kazanıyor. Bu ABD'de mesele olmuyor.

Ama Türkiye'de şeffaf bir şekilde yapılan ve içeriden-dışarıdan yedi düvelin izlediği, taraf olduğu bir halk oylamasının sonucu hazmetmek zorunda ana muhalefet partisi.Sonuçlar açıklanınca CHP fabrika ayarlarına döndü. Milletimiz bunu görüyor. Kılıçdaroğlu yenilgisini gürültüyle bastırmak istiyor.

Gençlik kollarımız aynı dinamik ruhla çalışmalarını sürdürecek. Türkiye'nin geleceği sizlerin elinde. Durmak yok, yola devam. Bu yol millete hizmet yoludur.

Sonucun değerlendirmesini önümüzdeki süreçte serinkanlılıkla yapacağız. Demokrasi yolunda yapacağımız çok işimiz var.

Halk oylamasından önce 'evet çıkması halinde kaybeden olmayacak' dedik. Şimdi tekrarlıyoruz; Kazanan Türkiye'dir. Artık demokrasiden geri dönüş yok.

Olağanüstü hal, millete ilan edilmiş değil 15 Temmuz'dan sonra kendimize ilan ettiğimiz bir durumdur.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Davet

Partimizin kurucusu Recep Tayyip Erdoğan'ın partimize üye olması için sabırsızlıkla bekliyoruz. YSK'nın resmi sonuçları açıklamasının ardından davette bulunacağız.

Cumhurbaşkanımız bu kampanyaya çok büyük destek vermiştir. Ben AK Parti olarak büyün arkadaşlarım adına sayın Cumhurbaşkanımızın memleket meselesi olarak gördüğümüz bu konuda gösterdiği gayretten dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum."