GERÇEK HABERCİ-Gazeteci Adem Nakçı, Gazeteci Adem Sarıkaya ve Moderatör Pelin Uzun Buca Cezaevi ve Çeşme Projesi’ni değerlendirdi. Gazeteci Sarıkaya, Buca Cezaevi ile ilgili, “Buca Belediyesi’nin yüzde 70’i sol gelenekten geldiğini söylüyor. Buca Cezaevi’nin müzesi yoksa o da sol gelenekten geliyorum diyenlerin ayıbı olsun” dedi. Gazeteci Nakçı ise, oradaki tarihe değinerek ölüm orucu zamanında hayatını kaybedenlerin olduğunu vurgulayarak, “Hiçbir şey yapamıyorsanız hepsini yıkıp bir blok bırakırsınız. Tarih yaşamış olur” ifadelerini kullandı.
Sarıkaya konu hakkındaki eleştirilerini sürdürerek, “Bu bir kent bellediğidir. 30 yıl sonra insanlar orada böyle bir yer olduğunu bilmesi gerekiyor. İzmir durmadan kent belleğini silerek Türkiye’de olanı yapıyor. Lafa gelince gevrek boyoz çiğdem biz İzmirliyiz. Bu İzmirli olmak değildir” görüşünü aktardı.
Nakçı, “Yıkılırken neden önlem alınmadı”
Nakçı, ise Buca Cezaevi’ndeki asbest açıklamalarına dikkat çekerek “Buca Cezaevi yıkılırken sulama yapılmadı. İnsanlar 1 hafta zehir soludu. Asbest kanser yaptığı ile ilgili işi ilk yapan Selahattin Yazıcıoğlu. Bir köyde insanlar 60-65 yaşı geçmiyor. Herkes ölüyor, bu adam açıklama yapıyor. Asbest ciğere yerleşiyor ve kanser yapıyor. Asbestin kanser yaptığını herkes biliyor. Yıkılırken neden önlem alınmadı?” sözlerine yer verdi.
Buca’da yapılacak bir yıkımda CHP’li Buca Belediyesi’nin bir öngörüsü olması gerektiğini savunan Sarıkaya, “Arkasından burası yıkıldıktan sonra alanın nasıl kullanacağı ile ilgili de öngörülü olması gerekiyor. Bakanlık yapar yapmaz; ama Buca Belediyesi kendi projesini sunar ve talep eder. Bu talebe bile gerek görülmedi. İzmir bugüne kadar hep mücadele ile geldi. Soyer, ne yapacak. Ya yönetemiyor, ya sözü geçmiyor ya da bilgisi yok” açıklamasını yaptı.
“Cezaevi kapanınca karşısındaki dükkânlar da kapandı”
Nakçı, AK Parti grubunun bazı kesimin AVM olması yönünde düşündüğünü vurgulayarak “Buca’da AVM var, BEGOS’a git. Ercan Tatı’nın döneminde Öğretmenler Evi için ne kadar cebelleştiğini ben biliyorum. Orada pandemiden önce 982 genç çalışıyordu. Buca’daki öğrenci nüfusunun 5 bini orada para harcıyordu. Orada Buca kazanıyordu. O bölgelerde oturanların yüzde 50’den fazlası aşağıda garsonluk yapar. Alsancak’ta en güzel mekânında kaliteli garson görürsen sor sana Buca der. Cezaevi kapandı diye karşısındaki dükkânlar kapandı. Satış oluyordu, restoranlar vardı. Onların yüzde 90’ı kapattı” dedi.
“Dolar ile işim yok diyorsun; ama ithalatı ihracatı Dolar ile yapıyorsun”
Kamuoyunda sıkça tartışılan Çeşme Projesi’ne değinen Sarıkaya, “Çeşme Projesi ile ilgili kötü olan yerel yönetimlerin de bunun yanında durması. İstanbul’da Ekrem İmamoğlu karşı duruyor biz İzmir’de bakan bey gelecek de İzmir’i turizme açacak diye seviniyoruz. Adam aba altından sopa mı gösteriyor anlamadım. ‘Biz Sayın Soyer ile konuştuğumuzda kentsel dönüşümdeki sorunlardan bahsetti’ diyor. Bakan bunu neden dedi? Siz bunun yanında durun da biz sizin kentsel dönüşümünüzü çözelim mi dediler. Ben bunu kendime yediremiyoruz, yabancılar buraya gelecek benim vatanımın çocukları orada garson olabilecek.
Nakçı, da Ankara-İzmir arası hızlı trene dikkat çekerek “Bakan, İngiltere’den yüksek hızlı treninin finansı için 2,1 milyar kredi alıyorsun karşılığında da 3,5 milyar Dolar olarak ödemeyi kabul ediyorsun. Yani yüzde 50 net faiz veriyorsun. Siyasi risk sigortası da koyuyorsun. Bu sigorta nedir ya? Benden olmayan gelirse haksızlık devam etsin demektir bu. Benim Dolar ile işim yok diyorsun; ama ithalatı ihracatı hatta köprüden geçmeyi bile Dolar ile yapıyorsun” diye konuştu.
Sarıkaya, “İzmir’de yaşayanlar keriz mi?”
Sarıkaya, Çanakkale Köprüsü’nün ücretine değinerek “Bir adam Ankara’dan çıktığında İstanbul’a para ödemeden rahatlıkla gidebiliyor. Biz neden İzmir’den çıktığımızda İstanbul’a gitmek için para ödemek zorundayız? Tek keriz biz miyiz? Türk toplumu 400-500 yıllık uykuda. Allah razı olsun Atatürk ve silah arkadaşları demokrasiyi getirmiş uyandırmış sonra yine uyumuşlar. Ben Türk toplumunun din ile uyduğunu düşünmüyorum, çok çıkarcı bir toplumuz” ifadelerini kullandı.
Sarıkaya, “Buca Cezaevi’nin müzesi yoksa sol gelenekten geliyorum diyenlerin ayıbı”
Gazeteci Adem Sarıkaya Buca Cezaevi ile ilgili, “Buca Cezaevi’nin müzesi yoksa o da sol gelenekten geliyorum diyenlerin ayıbı olsun” diye konuştu.
Yayınlanma :
22.03.2022 15:51
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: