SAYGILI: ÖZGÜR İRADEYİ SAKATLAYAN BİR HAREKET PARTİYE DE ZARAR VERİR

GERÇEK HABERCİ- Şu ana kadar gerçekleşen CHP Kongre sürecini değerlendiren Saygılı, “Genel Başkanımız yüzde 51 bandını aşmak, diğer partilerle ittifak, seçmen bandımızı genişlemek gibi hedefler ortaya koydu. Ortaya konulan bu hedefler, 31 Mart’ta alınan başarılar kongre sürecimizi de etkilemiş durumda. Parti içinde yaşadığımız yarış aslında bir demokrasi ortamımız olduğunu gösteriyor. Demokrasi ile hiç tanışmamış partiler ve onların partilileri tarafından ise bu durum sürekli bir kavga olarak değerlendiriliyor. Biz buna üzülüyoruz, tartışmak, ortaya farklı fikirler koymak bizim zenginliğimizdir. Yeni fikirler yoksa tartışma ortamı yoksa o partinin de gelişmesi söz konusu olamaz. O açıdan da baktığınızda daha uyumlu, kavgasız gürültüsüz bir süreci yaşıyoruz” diye konuştu.

‘TOPLUM DEVLETTEN SOĞUMAYA BAŞLAYACAKTIR’

Siyasi sonuç elde etmek isteyen bazı kişilerin bazı kurumlarda iş sözü verdiğini ve parti olarak bu durumdan oldukça rahatsız olduklarını kaydeden Saygılı, “Bazı kurumların gücünden yararlanarak, parti içini dizayn etmeye çalışanları da görüyoruz, maalesef bunlar yaşanıyor. Ama bunları dillendirmeye ve düzeltmeye çalışıyoruz. Maalesef belediyelerin kurumsal gücünden yararlanmak yönünde bazı adımlar atılıyor. Öte yandan ne yazık ki bizim üyelerimiz iş bulmakta zorlanıyor. Çünkü liyakat esası yok, onların çok farklı kriterleri var; İmam Hatip Lisesi mezunu olmak gibi. Ama CHP’nin ne yazık ki birçok üyesi işsiz ve bakış açısı da onlardan çok farklı. Bunun yanında ekonomik olarak gerileyen bir kesimi de temsil ediyoruz. Bugün iktidarda olanlar bizi; geçmişte devletin partisi diye linç ediyordu. Ama artık AK Parti, devletin partisidir ve AK Parti devletleşmiştir. Eskiden kutsadığımız devlet, ordu, AK Partileşmiştir. Bu da toplumun devletten soğumasına neden olacaktır ve bu çok tehlikeli bir şeydir” dedi.

‘CHP CUMHURİYET DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKTI’

CHP’nin bu günlere kendini yenileyerek geldiğini ve Cumhuriyetin temel değerleri ile kendi değerlerini özdeşleştiren bir parti olduklarını vurgulayan Saygılı, “CHP’ye sahip çıkmanın Cumhuriyete sahip çıktığını anlayan bir kitlenin varlığı partimizi bu günlere taşıdı ve iyi ki de böyle oldu. CHP var olmasaydı, bugün demokrasiden Cumhuriyetin temel değerlerinden bahsetmemiz biraz güç olabilecekti. Nitekim demokrasinin de damarlarının tıkandığı, cumhuriyetin temel değerlerinin giderek yozlaştırıldığı, engellendiği ve unutulmaya bırakıldığı bir süreci yaşıyoruz. O açıdan CHP’nin Cumhuriyet değerlerine sahip çıkan kadrolara ihtiyacı var. Para, pul değil önemli olan bir toplumda değerlerdir. İş aş olarak, insanların içeriye atıldığı, gerilediğimiz bir süreci yaşıyoruz. İşte CHP bunları daha da çok dile getirmelidir. Yaratılan kaynakların adil ve eşit bir şekilde dağıtılmasını, adaleti savunmak çok önemli. Ülkemizde ekonomi, işsizlik, Kürt sorunu var. Yok deyince yok mu oluyor? Bunların üstünü örtersek çözmüş mü oluyoruz? Neden çözmeye değil de üstünü örtmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. 

SAYGILI: ARTIK BU ÜLKE YÖNETİLEMİYOR

Uzun yıllar iktidar olamayan parti de mutlaka taban da sıkıntılar olacağını vurgulayan Sevgili, “İktidar olunmamasını sadece CHP tabanına yüklemek de doğru değil. İleri sağ, milliyetçi bir yapı ile karşı karşıyayız. Öte yandan bunun tehlikelerine de işaret etmem gerekir. HDP, İYİ Parti, CHP mecliste var ama her gün linç ediliyor ve o insanların görüşleri televizyonda gündeme getirilmez oldu. Onlara kendilerini ifade edecek özgürlüğünü sağlamalıyız. HDP’yi benimseyen biri değilim. Ama demokraside, eğitimde, sağlıkta geriledik. Artık bu ülke yönetilemiyor. Dış politikada sürekli savruluyoruz. Öte yandan ne yazık ki medyanın büyük bir Kısımı yandaş ve ne Genel Başkanımızın ne de partimizin görüşlerine yer vermiyor. Ya da bu konuda oldukça cimri davranıyor. Bize sadece yüzde 3 oranında yer veren medya kuruluşları diğer partilere hiç yer vermiyor. O nedenle de ana akım medya iktidarın borazanıyken yerel medyayı güçlendirecek bir önerge vermiştim. Yerel medyayı güçlendirirsek, bizim sesimizi duyuran onlar olacak bizim başka da çaremiz yok. Hem yerel basını hem de sosyal medyayı iyi kullanırsak sesimizi duyurabiliriz” ifadelerini kullandı. 

‘KONGRE SÜRECİNE BELEİDYE BAŞKANALARI MÜDAHİL OLMAMALI’

Birikimleri ile parti içinde de belli bir duruşa ve temel değerlerine sahip çıkmak gibi önemli bir ödeve sahip olduklarını belirten Saygılı, “CHP delegeleri özgür iradeleri ile kendi il ilçe, kadın ve gençlik kolları başkanlarını seçmelidir. Bu güce de sahipler. Ama etki eden bir takım faktörler var. Özgür iradeyi sakatlayan her hareket partiye de zarar verir. İl, İlçe başkanları mutlaka tabanın takdirini alarak gelmelidir. Kadro çok önemli; kolay yetişmiyor ben 35 yıldırı partideyim, kadro yetiştirmek bir emek işi, büyük bir sabırla partimizi iktidar yapmak için çabalıyoruz. Bizim gelişmemiz için kongreler, kurultaylar en önemli aracılardır. Kongrelerde elbette bazı arkadaşlar kaybedecek bazıları kazanacak. Ama onlar kaybetti diye her şey bitmiş değil. Mutlaka büyük bir katkı koyduklarını bilmeliler, mutlaka ama mutlaka bir katkıları olmuştur. Ben İl Kongresi’nde Aziz Kocaoğlu’nda da söylemiştim ‘Karışarak, müdahale il başkanı belirlenemez’. Ben bunu anlatmaya çalıştım, o kadar benim başka bir gücüm yok. Bugün de başkanlar karışmamalı. Aday çıkan arkadaşlar enerji, sinerji ile yollarını bulurlar. Kaç aday olursa olsun o yarış içinde parti zenginleşerek gidecektir. Dışarıdan etki ile doğru kadro çıkmıyor, özgür iradeyi, demokrasiyi sakatlıyor. Belediye başkanımız da bizim üyemiz elbette fikirleri var ama bu sürece çok girmemeleri gerektiğine inanıyorum. İl Kongresinde, süreci doğru kullanırsak güçlenerek çıkacağız. Her arkadaşın aday olma hakkı var ama aday olma koşulları da çok önemli. Onu oluşturan değerlere de bakılması lazım.  Belediye Başkanlarımız ila katkı koyacaklardır ama tamamen müdahale etmeleri, çok fazla sürecin içerisinde olmaları doğru değil” diye konuştu. 

‘HALKTAN KORKARAK İŞ YÜRÜMEZ’

İl Kongresinde kişilerle isimlerle ilgili bir tereddüdünün ya da ilgisinin olmadığını vurgulayan Saygılı, “Deniz Başkan tekrar aday olursa bu çok doğal genç pırıl pırıl bir arkadaşımız, tekrar bir seçim ve kendini test etmek isteyecektir. Ben kendimizi test ettiğimiz, demokratik ve güçlenerek çıktığımız bir süreç geçireceğimize inanıyorum. CHP dış etkenlerle, kendi iç dinamizmine aykırı bir takım sesler heyecan yaratsa da o bünyede barınmaz. Yenilenmeye ihtiyacımız var. Daha faşist, daha milliyetçi iktidarlarla karşı karşıyayız. Siyaset yapmaması gerek insanlar ne yazık ki ülkelerin liderleri. Sol ve evrensel hukuk değerlerine dönemliyiz. İnsan haklarını önceleyen politikaları sık sık gözlerinin önüne getirmeliyiz. Barışı da sağlayacak soldur, barış solun kavramıdır. O nedenle zor bir süreç var CHP’de bu zor süreci aşacak kadroları yenilemelidir. Bazen cesaretli olmak lazım, ittifak yaptığımız tüm parti ve STK’lar ile neden bir araya geldiğimizi topluma açık anlatmamız lazım. HDP resmi ittifakımız değildi, ama bize katkı sundu. HDP’yi PKK ile suçlayarak, halktan korkarak iş yürümez. Halka neden o ittifakları yaptığımızı açık açık anlatmalıyız.  Korkarsanız o ringe bir daha çıkacak cesaret bulamazsınız. Değişip, gelişeceğiz ama temel değerlerimizden uzaklaşmadan. İnsan hakları, demokrasi en temel değerlerimizdir” dedi.