Suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarıyla yeniden gündeme gelen "Bataklık operasyonu" soruşturmasında iddianame tamamlandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma kapsamında, arasında uyuşturucu baronu olduğu iddia edilen Nejat Daş ve eski Sultanbeyli İlçe Emniyet Müdürü Necmettin Yüksek ile polislerin olduğu 73 kişi hakkında dava açtı. İddianamede örgüt liderleri olmakla suçlanan Nejat Daş ve Çetin Gören’in de aralarında olduğu 25’i tutuklu 73 kişi şüpheli hakkında hapis cezaları isteniyor.Çetenin uyuşturucu parasının taşınması için makam aracını ve şoförünü görevlendirmekle suçlanan tutuklu eski emniyet müdürü Yüksek, ifadesinde Nejat Daş ile kendisini AK Parti Altındağ İlçe Yöneticisi Sadık Karayel’in tanıştırdığını öne sürdü. DW Türkçe'den Alican Uludağ'ın haberine göre Karayel üçü arasında geçen görüşmeyi doğruladı, ancak tanıştıran kişi olduğu iddiasını yalanladı.Nejat Daş, Emniyet'e ziyarete gitmiş4 Temmuz 2020 tarihinden bu yana tutuklu olan Emniyet Müdürü Necmettin Yüksek, savcılıkta verdiği ifadesinde Nejat Daş’ı 14 ay öncesine kadar bilmediğini belirterek şu iddialarda bulundu:Bir arkadaşım beni Zorlu Center'a davet etti. Burada Sadık Karayel; Nejat Daş’ı Nejdet Bey olarak tanıştırdı. Sadık Karayel, bana ‘Nejdet Bey'in bir ricası var, kendisinin döviz bürosu var, güvenliği sağlamak amacıyla emekli ve güvenilir bir polis arıyor dedi. Ben de yardımcı olmak amacıyla araştırma yapacağımı söyledim. Nejat Daş, bu amaçla telefon numarasını şoförüm Halil İbrahim'e verdi.
Yüksek, ifadesinde Nejat Daş’ın emniyette kendisini ziyaret ettiğini doğruladı. Ancak Daş’ın kendisini "yeni görevini kutlamak amacıyla” "çat kapı” ziyaret ettiğini iddia eden Yüksek, suçlamaları kabul etmedi.Karayel ise görüşmeyi doğruladı, ancak Nejat Daş’ı Necmettin Yüksek ile kendisinin tanıştırmadığını savundu. Eski Ankara Başsavcısı Yüksel Kocaman’ın yakın arkadaşı olan Karayel, ifadesinde “Aksine Nejat Daş ile beni Necmettin Yüksel tanıştırdı. Ben de Nejdet Bey olarak tanıyorum. Necmettin beni olayın içine çekmeye çalışıyor” dedi."Masada savcı ve emekli vali de vardı"Ankara’da yaşadığını, bazen Cuma namazı için İstanbul Eyüp Sultan’a gittiğini belirten Karayel, “Necmettin Yüksek’i tanırım. O gün Necmettin beni kahve içmeye çağırdı. Buluştuğumuzda Nejat Daş’ın yanı sıra masada bir savcı ile emekli bir vali dahi vardı” dedi.Alınan bilgiye göre, görüşmede yer alan savcının halen görevde olduğu öğrenildi.Bataklık iddianamesindeki şüpheliler arasında Karayel yer almadı. Karayel’in Nejat Daş ile herhangi bir telefon irtibatı olduğuna ilişkin de iddianamede bilgi yer almadı."Emniyet müdürü şoförlüğünü yapan polisi görevlendirdi"İddianamede sanıkların yurtdışından uyuşturucu madde ticaretinden elde edildiği belirtilen paraların sınır kapısından taşınmasında eski Sultanbeyli Emniyet Müdürü Yüksek ile üç polis memurunun rol aldığı anlatıldı. Yüksek'in Kapıkule Sınır Kapısı’ndan örgüte ait uyuşturucu parasını İstanbul’a getirmesi için şoförlüğünü yapan şüpheli polisi görevlendirdiği ifade edildi. Bu polisler, örgüte üye olmak ve suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklamakla suçlandı.MASAK raporunda "uyuşturucu faaliyetine yardım" ve "göz yumma" detayıİddianamede, Necmettin Yüksek’in hesaplarında yaşanan olağanüstü para hareketlerine ilişkin MASAK raporuna da yer verildi. Raporda, Yüksek’in hesaplarındaki konut kredisini kapatmak için 182 bin TL, araç alımı için 152 bin TL ve SGK borç ödemesi için 69 bin TL tutarındaki toplam 404 bin TL nakit tutarlı işlemlerin yasal gelirlerle gerçekleştirildiğine dair bir bilgiye rastlanılmadığı ifade edildi. Raporda, bu para için “uyuşturucu kaçakçısı Nejat Daş’ın kuryecilik faaliyetlerine yardım ve göz yumulması karşılığında gönderilen tutarlar olduğu” vurgusu yapıldı.Uyuşturucu kaçakçısı emniyetin vakfına bağış yaptıİddianameye göre, örgüt lideri Nejat Daş, Necmettin Yüksek’i Sultanbeyli İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde ziyaret etti. Daş, dikkat çekmemek için emniyetin yardımlaşma vakfına 10 bin TL bağış da yaptı. İddianamede, Yüksek’in Daş’ın adamlarının aracının taranmasına ilişkin olayı, herhangi bir şikayet bulunmamasına karşın örgüt lehine araştırdığı anlatıldı.Peker ne demişti?Suç örgütü lideri Sedat Peker, "Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonu" denilen operasyonda ortada yarım kilo dahi uyuşturucu olmadığını iddia etmişti.Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun oğlu Engin Soylu için, "Engin buna (tutuklandıktan 4 gün sonra serbest bırakılan Yeniköy Motors’un sahibi Nevzat Kaya) diyor ki, 5 milyon dolar verirsen seni bu dosyanın içinden çıkarabiliriz" demişti.İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da TRT ekranlarından yaptığı açıklamada, operasyonda uyuşturucu yakalanmadığını teyit etmişti. Soylu, “Esrar yakalamadık, suç geliri yakaladık. 2 milyarlık mal varlığı ve para, 17 şirkete kayyum. Ama bunu 10 ile çarpın. Turpun büyüğü heybede” demişti.
Yüksek, ifadesinde Nejat Daş’ın emniyette kendisini ziyaret ettiğini doğruladı. Ancak Daş’ın kendisini "yeni görevini kutlamak amacıyla” "çat kapı” ziyaret ettiğini iddia eden Yüksek, suçlamaları kabul etmedi.Karayel ise görüşmeyi doğruladı, ancak Nejat Daş’ı Necmettin Yüksek ile kendisinin tanıştırmadığını savundu. Eski Ankara Başsavcısı Yüksel Kocaman’ın yakın arkadaşı olan Karayel, ifadesinde “Aksine Nejat Daş ile beni Necmettin Yüksel tanıştırdı. Ben de Nejdet Bey olarak tanıyorum. Necmettin beni olayın içine çekmeye çalışıyor” dedi."Masada savcı ve emekli vali de vardı"Ankara’da yaşadığını, bazen Cuma namazı için İstanbul Eyüp Sultan’a gittiğini belirten Karayel, “Necmettin Yüksek’i tanırım. O gün Necmettin beni kahve içmeye çağırdı. Buluştuğumuzda Nejat Daş’ın yanı sıra masada bir savcı ile emekli bir vali dahi vardı” dedi.Alınan bilgiye göre, görüşmede yer alan savcının halen görevde olduğu öğrenildi.Bataklık iddianamesindeki şüpheliler arasında Karayel yer almadı. Karayel’in Nejat Daş ile herhangi bir telefon irtibatı olduğuna ilişkin de iddianamede bilgi yer almadı."Emniyet müdürü şoförlüğünü yapan polisi görevlendirdi"İddianamede sanıkların yurtdışından uyuşturucu madde ticaretinden elde edildiği belirtilen paraların sınır kapısından taşınmasında eski Sultanbeyli Emniyet Müdürü Yüksek ile üç polis memurunun rol aldığı anlatıldı. Yüksek'in Kapıkule Sınır Kapısı’ndan örgüte ait uyuşturucu parasını İstanbul’a getirmesi için şoförlüğünü yapan şüpheli polisi görevlendirdiği ifade edildi. Bu polisler, örgüte üye olmak ve suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklamakla suçlandı.MASAK raporunda "uyuşturucu faaliyetine yardım" ve "göz yumma" detayıİddianamede, Necmettin Yüksek’in hesaplarında yaşanan olağanüstü para hareketlerine ilişkin MASAK raporuna da yer verildi. Raporda, Yüksek’in hesaplarındaki konut kredisini kapatmak için 182 bin TL, araç alımı için 152 bin TL ve SGK borç ödemesi için 69 bin TL tutarındaki toplam 404 bin TL nakit tutarlı işlemlerin yasal gelirlerle gerçekleştirildiğine dair bir bilgiye rastlanılmadığı ifade edildi. Raporda, bu para için “uyuşturucu kaçakçısı Nejat Daş’ın kuryecilik faaliyetlerine yardım ve göz yumulması karşılığında gönderilen tutarlar olduğu” vurgusu yapıldı.Uyuşturucu kaçakçısı emniyetin vakfına bağış yaptıİddianameye göre, örgüt lideri Nejat Daş, Necmettin Yüksek’i Sultanbeyli İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde ziyaret etti. Daş, dikkat çekmemek için emniyetin yardımlaşma vakfına 10 bin TL bağış da yaptı. İddianamede, Yüksek’in Daş’ın adamlarının aracının taranmasına ilişkin olayı, herhangi bir şikayet bulunmamasına karşın örgüt lehine araştırdığı anlatıldı.Peker ne demişti?Suç örgütü lideri Sedat Peker, "Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonu" denilen operasyonda ortada yarım kilo dahi uyuşturucu olmadığını iddia etmişti.Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun oğlu Engin Soylu için, "Engin buna (tutuklandıktan 4 gün sonra serbest bırakılan Yeniköy Motors’un sahibi Nevzat Kaya) diyor ki, 5 milyon dolar verirsen seni bu dosyanın içinden çıkarabiliriz" demişti.İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da TRT ekranlarından yaptığı açıklamada, operasyonda uyuşturucu yakalanmadığını teyit etmişti. Soylu, “Esrar yakalamadık, suç geliri yakaladık. 2 milyarlık mal varlığı ve para, 17 şirkete kayyum. Ama bunu 10 ile çarpın. Turpun büyüğü heybede” demişti.