Selvi: İlker Başbuğ FETÖ ile mücadele etse 15 Temmuz olmazdı
Hürriyet yazarı: Başbuğ, burnunun ucundaki özel kalem müdürünün FETÖ’nün altın çocuğu olduğunu görememişti
Yayınlanma :
10.02.2020 17:58


Selvi, bugünkü “FETÖ’yle değil, AK Parti’yle mücadele etti” başlıklı yazısında Başbuğ’un FETÖ ile değil AK Parti ile mücadele ettiğini, tersi yapılsa 15 Temmuz’un olmayacağını öne sürdü.
Başbuğ’un eleştirdiği birçok uygulamayı köşe yazısına taşıyan Selvi, şunları yazdı:
- AK Parti iktidar olduğunda askerin bakışı olumsuzdu. Başbakan Abdullah Gül’e katıldığı ilk YAŞ toplantısında, MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç, “Yerinde olsam karının başörtüsünü çıkarırım” demişti.
- Başbakan’ın eşi başörtülü diye GATA’ya alınmamıştı. Erdoğan, Nejat Uygur’u ziyaret etmek istemişti. Ancak Emine Hanım’ın başı kapalı olduğu için ziyaret etmesine izin verilmemişti.
- Erdoğan’ın katılacağı ilk YAŞ toplantısı öncesinde yapılan hazırlık toplantısında hükümete uyarı verilmesi tartışılmış, dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, “Muhtıra vermeye niyetim yok” demek zorunda kalmıştı.
- AK Parti iktidarının ilk Cumhurbaşkanlığı seçiminde asker, eski dönemlerde olduğu gibi sürece müdahale etmişti. Meclis’te 12 Nisan’da Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin başladığı gün, dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, “Laikliğe sözde değil özde bağlı bir Cumhurbaşkanı” profili çizmişti.
- Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk tur oylamasının yapıldığı 27 Nisan günü, asker hükümete karşı muhtıra verdi. Aynı gün Meclis’te 367 tartışması açıldı. Muhtıranın verildiği gece Başbakan Erdoğan’ın aramasına rağmen Genelkurmay Başkanı Büyükanıt telefonlarına dönmedi.
- Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Ergenekon operasyonları sırasında boş lav silahını elinde tutarak basın toplantısı düzenledi. “Borudur, boru” ve “kâğıt parçası” sözleriyle hafızalarda yer alan basın toplantısında hükümeti hedef aldı.
- Askerin sivil mahkemelerde yargılanmasıyla ilgili düzenlemeye İlker Başbuğ sert tepki gösterdi. Trabzon’da namlusu millete çevrilmiş olan savaş gemisinde yaptığı uyarılar, 27 Nisan e-muhtırasına muhatap olan hükümette askerin siyasete müdahalesi olarak görüldü.
Cumhurbaşkanı seçtirmesi engellenen ve 27 Nisan’da e-muhtıra verilen AK Parti, 22 Temmuz’da gittiği seçimlerden yüzde 47 alarak çıktı. Ancak 14 Mart’ta kapatma davası ile yüz yüze kaldı. Dosyanın Genelkurmay’da hazırlanıp dava açılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’ya verildiği söylendi. O dönem Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’du.
- Anayasa Mahkemesi üyesi Osman Paksüt, Anayasa Mahkemesi’nde başörtüsüyle ilgili görüşmenin yapılacağı dönemde 4 Mart 2008 tarihinde Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile görüştü. Bu görüşmeden on gün sonra AK Parti hakkında kapatma davası açıldı. Kapatma davasının en önemli gerekçesi, başörtüsüyle ilgili düzenlemeydi. Paksüt’ün Başbuğ’u bir diğer ziyareti de AK Parti hakkındaki kapatma davasının görüşüleceği 13 Haziran’da gerçekleşti. Başbuğ’un görüşme trafiği AK Parti’yi rahatsız etti.
- İlker Başbuğ, AK Partilileri FETÖ’nün siyasi ayağı olmakla suçlamak yerine FETÖ’nün askeri ayağıyla mücadele etse, 15 Temmuz’da darbe yapacak gücü bulamazlardı. Askeri liselere ve Harp Okulu’na girişte soruların çalındığının belirlendiği dönemde AK Parti ortada yoktu ama İlker Başbuğ TSK’daydı.
- 15 Temmuz’dan sonra kaçarken Dubai’de yakalanan tuğgeneral Şener Topuç, İlker Başbuğ’un özel kalem müdürüydü. Topuç daha önce FETÖ’den soruşturma geçirmiş ancak dosyası kapatılmıştı. Başbuğ, burnunun ucundaki özel kalem müdürünün FETÖ’nün altın çocuğu olduğunu görememişti.
- 15 Temmuz’u yapan 16 generalin, askeri liselere girişte FETÖ’nün soruları çaldığı soruşturma kapsamında soruşturmaya uğradıkları tespit edildi. O zaman Atatürkçü generaller tarafından dosyaları kapatılanlar daha sonra general oldu, 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulundu. Bu siyasetin suçu muydu?
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: