Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin, hakkında açılan davalar ve ortaya atılan suçlamalarla ilgili sessizliğini bozdu: “İnsan mı, para mı derseniz ben her zaman insanı seçtim” dedi.İzmir’in tarihi çarşısı Kemeraltı’nda uzun süredir dernek başkanlığı görevini sürdüren Semih Girgin, son dönemde kamuoyuna yansıyan iddialar ve hakkında açılan dava ile ilgili basın mensuplarının karşısına geçti. Hakkında ‘nitelikli hırsızlık’ ve ‘iş yeri dokunulmazlığını ihlal’ suçlamalarıyla 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Girgin, kendisine yönelik suçlamaların odağında yine Kemeraltı esnafının olduğunu söyledi.“İş ortaklığı yaptım, hatam buydu”
Girgin, kamuoyunun gündemine oturan olayın geçmişine değinirken, “İş ilişkisi kurduğum kişiye güvenerek hareket ettim. Bu benim hatamdı. Ancak derneği bu işte kullanmadım” dedi. Pandemi sonrası ortağıyla yaşadığı anlaşmazlığı anlatan Girgin, kendisine ait olan işletmenin bir başkasına devredildiğini sonradan öğrendiğini ifade etti. “Benden çekindiği için 100 bin dolarlık cezai şart içeren bir anlaşma yapmış. Sonra da beş yıllık kira sözleşmesini bin liraya imzalayıp devretmiş” şeklinde konuştu.“Şirket kapatıldı, para benim bilgim dışında el değiştirdi”
Ortaklığı sürecinde kendi bilgisi dışında yapılan işlemler olduğunu da söyleyen Girgin, “Ortağım, şirketin kapanışını bile bana sormadan gerçekleştirdi. Karşı tarafla yaptığı ticari işlemlerde yüksek meblağlar döndü. Şirkete herhangi bir para girişi olmadı ama 3 milyon lirayı bulan bir kazanç sağlandı. Benim dışımda gelişen bir olaydı bu” dedi.“Kayıt cihazı hâlâ eski ortağımda, mahremiyetim ihlal edildi”
İş yerinde bulunan güvenlik kameralarına da değinen Girgin, kayıt cihazının hala eski ortağının elinde olduğunu öne sürerek, “O cihazdaki görüntüleri izleyerek keyif aldığını bildiğim için kamerayı sadece yönünü değiştirdim. Dükkan benim, ama hâlâ içeriye girerken müdahale ediliyor” dedi. Kendisine yönelik “kasa hırsızlığı” suçlamasına da yanıt veren Girgin, “Bu dükkanda hiçbir zaman kasa olmadı. O gün, neden çalışmayan bir iş yerine para koyduklarını da açıklamaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.“Tuz döktüm çünkü bu bir değerdir”
Girgin, yaşanan süreçte ailesinin de etkilendiğini belirtti. “92 yaşındaki annem bu olaylara çok üzüldü. O yüzden ben de gelip buraya tuz döktüm. Bizim için bu bir temizlik, arınma ritüelidir. Değerlerimize sahip çıkıyoruz” dedi. Dükkanın boşaltılması sırasında yaşananları da anlatan Girgin, kamu malının dahi sökülerek götürüldüğünü, kendisinin bu süreçte devlete karşı olan sorumluluğunu yerine getirdiğini dile getirdi.“Adalete güveniyorum, görevimin başındayım”
Basın toplantısında yargı süreci hakkında da bilgi veren Girgin, 17 Nisan’da görülen davaya katıldığını, savcılık mütalaasının sunulduğunu ve masumiyetine inandığını söyledi. “14-30 Nisan arasında Romanya’ya gittim. Bu seyahatim bile bazı çevrelerce speküle edildi” dedi. TARKEM’le ilgili çıkan iddialara da değinen Girgin, “TARKEM’in kurucu ortağıyım. Bu süreçte TARKEM’in ismi bile dedikodulara alet edildi. Bu beni üzüyor” dedi.“İki yıl sonra alnımın akıyla ayrılacağım”
Açıklamasının sonunda görevine devam edeceğini vurgulayan Girgin, “Kemeraltı için çalışmayı sürdüreceğim. Hakkımda çıkarılan dedikodulara rağmen bu görevi sonuna kadar sürdüreceğim. İki yıl sonra bu görevi alnımın akıyla devredeceğim” diyerek sözlerini tamamladı.
Girgin, kamuoyunun gündemine oturan olayın geçmişine değinirken, “İş ilişkisi kurduğum kişiye güvenerek hareket ettim. Bu benim hatamdı. Ancak derneği bu işte kullanmadım” dedi. Pandemi sonrası ortağıyla yaşadığı anlaşmazlığı anlatan Girgin, kendisine ait olan işletmenin bir başkasına devredildiğini sonradan öğrendiğini ifade etti. “Benden çekindiği için 100 bin dolarlık cezai şart içeren bir anlaşma yapmış. Sonra da beş yıllık kira sözleşmesini bin liraya imzalayıp devretmiş” şeklinde konuştu.“Şirket kapatıldı, para benim bilgim dışında el değiştirdi”
Ortaklığı sürecinde kendi bilgisi dışında yapılan işlemler olduğunu da söyleyen Girgin, “Ortağım, şirketin kapanışını bile bana sormadan gerçekleştirdi. Karşı tarafla yaptığı ticari işlemlerde yüksek meblağlar döndü. Şirkete herhangi bir para girişi olmadı ama 3 milyon lirayı bulan bir kazanç sağlandı. Benim dışımda gelişen bir olaydı bu” dedi.“Kayıt cihazı hâlâ eski ortağımda, mahremiyetim ihlal edildi”
İş yerinde bulunan güvenlik kameralarına da değinen Girgin, kayıt cihazının hala eski ortağının elinde olduğunu öne sürerek, “O cihazdaki görüntüleri izleyerek keyif aldığını bildiğim için kamerayı sadece yönünü değiştirdim. Dükkan benim, ama hâlâ içeriye girerken müdahale ediliyor” dedi. Kendisine yönelik “kasa hırsızlığı” suçlamasına da yanıt veren Girgin, “Bu dükkanda hiçbir zaman kasa olmadı. O gün, neden çalışmayan bir iş yerine para koyduklarını da açıklamaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.“Tuz döktüm çünkü bu bir değerdir”
Girgin, yaşanan süreçte ailesinin de etkilendiğini belirtti. “92 yaşındaki annem bu olaylara çok üzüldü. O yüzden ben de gelip buraya tuz döktüm. Bizim için bu bir temizlik, arınma ritüelidir. Değerlerimize sahip çıkıyoruz” dedi. Dükkanın boşaltılması sırasında yaşananları da anlatan Girgin, kamu malının dahi sökülerek götürüldüğünü, kendisinin bu süreçte devlete karşı olan sorumluluğunu yerine getirdiğini dile getirdi.“Adalete güveniyorum, görevimin başındayım”
Basın toplantısında yargı süreci hakkında da bilgi veren Girgin, 17 Nisan’da görülen davaya katıldığını, savcılık mütalaasının sunulduğunu ve masumiyetine inandığını söyledi. “14-30 Nisan arasında Romanya’ya gittim. Bu seyahatim bile bazı çevrelerce speküle edildi” dedi. TARKEM’le ilgili çıkan iddialara da değinen Girgin, “TARKEM’in kurucu ortağıyım. Bu süreçte TARKEM’in ismi bile dedikodulara alet edildi. Bu beni üzüyor” dedi.“İki yıl sonra alnımın akıyla ayrılacağım”
Açıklamasının sonunda görevine devam edeceğini vurgulayan Girgin, “Kemeraltı için çalışmayı sürdüreceğim. Hakkımda çıkarılan dedikodulara rağmen bu görevi sonuna kadar sürdüreceğim. İki yıl sonra bu görevi alnımın akıyla devredeceğim” diyerek sözlerini tamamladı.