Serdar Öktem suikastının perde arkası: Uyarılar aylar öncesinden gelmiş

İstanbul’da 6 Ekim akşamı Zincirlikuyu’da aracında seyir halindeyken silahlı saldırıya uğrayan Avukat Serdar Öktem, başına, yüzüne ve omzuna isabet eden kurşunlarla hayatını kaybetti. Maskeli saldırganların, saldırı sırasında iki kalaşnikof ve iki tabanca kullandığı belirlendi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili yaptığı açıklamada, “Eylemin bir organize suç örgütünün maktule karşı beslediği husumet sonucunda gerçekleştirildiği değerlendirilmektedir” ifadelerini kullandı. Ancak açıklamada örgütün adı verilmedi.

“DALTONLAR” ORGANİZASYONU İDDİASI

Gazeteci İsmail Saymaz'ın aktardığı bilgiye göre savcılığın ismini paylaşmadığı suç örgütünün, kamuoyunda “Daltonlar” olarak bilinen yeraltı yapılanması olduğu öne sürülüyor. Daltonlar’ın en büyük rakibinin ise “Casperlar” adlı başka bir grup olduğu iddia ediliyor.

İki grubun geçmişte ittifak içinde olduğu, ancak daha sonra özellikle Bağcılar ve Yenibosna çevresinde çıkan çatışmalar sonucu ayrıştıkları ve çatışmayı Avrupa’ya taşıdıkları ifade ediliyor.

Daltonlar üyesi Caner Koçak, 3 Ağustos’ta İspanya’da, Casperlar’dan olduğu iddia edilen Burak Bulut tarafından öldürülmüştü. Ardından Daltonlar’dan Furkan Yavuz’un 25 Eylül’de Belçika’da sokak ortasında vurularak öldürülmesiyle iki grup arasındaki gerilim tırmandı.

İddialara göre Daltonlar, Caner Koçak’ın intikamı için Avukat Serdar Öktem’i hedef aldı. Daltonlar üyesi olduğu öne sürülen Bünyamin Kaçak’ın sosyal medya paylaşımı iddiaları güçlendirdi. Kaçak, Koçak’ın fotoğrafını paylaşarak, “Bizim intikamımız ağır aslanım, sen rahat uyu, alındı intikamın” ifadelerini kullandı.

CASPERLAR’IN AVUKATI İDDİASI

İsmail Saymaz, suikastın nedeni olarak gösterilen bir başka iddianın ise Öktem’in “Casperlar” grubuna yakın olduğunu söyledi. 

Yeraltı çevrelerinde dolaşan söylentilere göre, Öktem’in Casperlar’ın lideri olduğu iddia edilen ve şu anda İtalya’da tutuklu bulunan “Hamuş” lakaplı İsmail Atız’a hukuki destek sağladığı, hatta bazı davalarda grubun avukatlığını üstlendiği öne sürülüyor.

Bu nedenle Öktem’in Daltonlar tarafından hedef alındığı, Koçak suikastının intikamı için vurulduğu iddia ediliyor.

SUİKAST HAZIRLIĞI AYLAR ÖNCESİNDEN BİLİNİYORDU

Olayla ilgili belgeler, Daltonlar’ın Öktem’e yönelik saldırı hazırlığının aylar öncesinden istihbarat birimlerine ulaştığını gösteriyor.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’nin 17 Mayıs 2025 tarihli yazısında şu ifadeler yer aldı:

“Serdar Öktem’e yönelik Daltonlar suç örgütü mensupları tarafından eylem gerçekleştirileceği yönünde bilgiler elde edilmiştir.”

Aynı bilgileri destekleyen ikinci resmi yazı ise 20 Mayıs 2025 tarihli. Bu kez İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Organize Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından gönderilen yazıda, Daltonlar soruşturması kapsamında gözaltına alınan H.K. adlı bir şüphelinin ifadesine yer verildi.

Şüpheli, “bir savcıyı öldürmek üzere gönderildiğini ancak eylemi gerçekleştirmediğini” anlatmış, söz konusu kişinin Serdar Öktem olduğu tespit edilmişti.

Savcılık, “çok ivedi” ibaresiyle Emniyet’e gönderdiği yazıda, Öktem’in can güvenliğinin sağlanması için gerekli tüm tedbirlerin alınmasını “önemle” talep etmişti.

İsmail Saymaz'ın aktardığına göre Bakırköy ve Şişli İlçe Emniyet Müdürlükleri, 9 Temmuz ve 25 Ağustos’ta Öktem’e can güvenliği tebliğinde bulunarak, tehdit durumunda 112 Acil, Asayiş Bürosu veya Kuştepe Polis Merkezi’ne başvurması gerektiğini bildirdiği de ortaya çıktı.Ancak bu uyarıların ardından herhangi bir yakın koruma tahsis edilmedi. Sadece devriye ekiplerinin çevrede kontrol yapacağı belirtildi.

Öktem’in geçmişte koruma talebinde bulunduğu da belgelere yansıdı. Avukatın geçen yıl eylül ayında DHKP/C tarafından tehdit edildiğini belirterek yakın koruma istediği, ancak İstihbarat ve Terörle Mücadele Şubeleri’nin tehdit olmadığı yönünde rapor hazırladığı öğrenildi.

Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ise Daltonlar’la ilgili istihbaratı paylaşmıştı. Fakat koruma prosedürü tamamlanmadan saldırı gerçekleşti.

Ortaya çıkan yazışmalar, Daltonlar tarafından bir saldırı planlandığının 17 Mayıs 2025’ten itibaren bilindiğini ve buna rağmen Öktem’e koruma verilmediği ortaya çıktı.