SERTEL’DEN; “ÖN SEÇİM OLMAZSA KESİNLİKLE ADAY OLMAYACAĞIM” VURGUSU

Sevilcan GÜNAY/GERÇEK HABERCİ- ÖZEL HABER-CHP’de mahalle delege seçimleri tüm hızıyla devam ederken her fırsatta kadınların daha çok siyasette olması gerektiğini vurgulayan ve Bayraklı ile Buca’da kadın adayları destekleyen CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, Gerçek Haberci ‘ye özel açıklamalarda bulundu

Bugünedek CHP ilçe Kongreleri’nde sükûnet ortamının yaşandığına dikkat çeken Sertel şunları dile getirdi; 

“Cumhuriyet Halk Partisi iktidar yolunda yürürken, kendi içi yapısı içerisinde barışı, kardeşliği ve yarışırken centilmenliği esas alıyor. Yarışırken, centilmen olmak ve kongre salonundan hep birlikte çıkmak çok önemli. Yani, kazanan arkadaşlarımız oluyor ama aslında kazanan partimiz oluyor. Geçmiş dönemde yaşananların bu dönemde yaşanmamasının nedeni de; Genel Başkanımızın önderliğinde partimizin çok açık bir şekilde iktidar yürüyüşünü başlatmasından kaynaklanıyor. Bu kararlılık, inanç ve birliktelik sürdürdüğü müddetçe CHP’nin oy oranlarındaki artışta her gün daha çok kamuoyunda ortaya çıkıyor. Aslında daha da çok çalışmamız, birlikte olmamız gerekiyor, bunun için de motivasyon gerekiyor. Ben milletvekili, belediye başkanı gibi seçilmişlere çok önemli görevler düştüğüne inanıyorum. İlçe başkanlıkları ve il başkanlığı seçimi bittikten sonra sistemli ve düzenli programlarla çalışmalar yürütmemiz gerektiğine inanıyorum. Yani, tüm ilçelerde milletvekilleri ile beraber İl Başkanlığının önderliğinde, belediye başkanlarımızın da katkılarıyla topyekûn bir çalışma süründürülmesi gerektiğini düşünüyorum. Orada bilmeli ki insanlar Atila Sertel, bugün şu bölgede, bu kişilerle bir çalışma yürütecek. Bu konuda il ve ilçeler kolektif bir çalışma gerçekleştirmeli. Artık Türkiye, barışın, kardeşliğin, özgürlüğün, demokrasinin, hak, hukuk ve adaletin yaşandığı bir ülke haline gelmeli.”

‘KADINSIZ DEVRİM OLMAZ’

Kadınların mutlaka siyasette yer alması gerektiğini de vurgulayan Sertel sözlerimi şöyle sürdürdü;

“Biz kadınları sadece seçim dönemlerinde; broşür dağıtan, oy isteyen insanlar olarak görmemeliyiz. Demokrasinin daha da partimizde yerleşmesi için ön seçimler olabilir, yapılacak olan ön seçimlerde mutlaka kadınların ve gençlerin adaylık noktasında var olması gerektiğine inanıyorum. İster milletvekili olsun, isterse belediye başkanlığı olsun, kadınlar siyasette yer almalı. Bunu da günü birlik bir durum olarak söylemiyorum, hayat felsefesi olarak söylüyorum. Çünkü benim kafamdaki düşünce şudur; ‘Kadınsız devrim olmaz.’ Kadın erkek eşitliğine inana herkesin bu konuda böyle davranması gerektiğine inanıyorum. Ben her ilçede de müdahil olmadım, sırf kadın aday olsun diye de bir ısrarım yok. Şöyle yok, karşınızdaki kişinin de önderlik yapabileceğine inanmanız lazım. Bayraklı da neden müdahil olduğumu açıklamam gerekirse onu da şöyle anlatayım; Bayraklı’da iki kadın arkadaşın birleşmesi ve seçimi alması, bence siyaset yapmak isteyen kadınlar için de rol modeldir. Yan yana gelişleri bile büyük bir örnek teşkil etmektedir. Umut verdi ve ilerisi için o umudun çok önemli olduğunu düşünüyorum. İnşallah çok başarılı olurlar ve İzmir’i yönetecek, genç, kadın kadroları da yetiştirirler.”

‘KENDİ PARTİMİZİN İÇİNDE DE DEMOKRASİYİ İSTEMELİYİZ’

Buca Kongresi’nde ön seçim olmazsa kendisinin bir dahaki dönem milletvekili adayı olmayacağı söylemine de cevap veren Sertel, “Ön seçim olmadığı takdirde kesinlikle aday olmayı düşünmüyorum. Bu bir tehdit ya da bir başkaldırı değildir. Ben kendi kişisel kararımı söylüyorum. Zaten insan kendi kişisel kararını verebilir. Ülke için demokrasi istiyorsak, ülkeye demokrasi gelsin diye mücadele ediyorsak, kendi partimizin içerisinde de demokrasiyi istemeliyiz. Yani, üyenin seçtiği, üyenin desteklediği bir milletvekili olarak devam etmek isteyebilirim ama buna üye karar vermeli. Devam et Atila Sertel, derse devam ederim ama sen yeterlisin, senin yerine bir başka arkadaşı seçeceğim derse ben buna saygı duyarım. Çok samimiyetle de söylüyorum bu karardan asla vazgeçmem. Çünkü insanın kaderini birkaç kişi çizmesin, bizim kaderimizi toplum çizsin. En güzel tabloyu halkımız çizer. Halk olmadan demokrasi olmuyor, halksız demokrasi unsuz kurabiyeye benziyor. Halksız demokrasi olmaz, demokrasiyi isteyenler halka dayalı bir çizgide olmalı. Halk en iyisini yapar ve halkın demokrasi isteğini dile getirirken, ülke için talep ediyoruz güzel. Ama parti içinde talep etmiyoruz bu çelişen bir durumdur. Orada isteyip, burada istememek olmaz. Zaten hayatımız boyunca da bir makamda olmamız şart değil yani. Milletvekilliği, belediye başkanlığı bir meslek değil. Benim bir mesleğim var; gazeteciyim. Dönerim; okurum, yazarım, çizerim, konferans veririm” ifadelerini kullandı.