
SARI: İŞÇİLERE AÇLIĞI REVA GÖRDÜLER’
Yaklaşık 1,5 aydır sokakta asgari ücretle ilgili basın açıklamaları yaptıklarını hatırlatan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “Asgari ücretin net 3 bin 200 TL olması konusunda görüşlerimizi bildiriyoruz. Ama ne yazık ki Asgari Ücret Komisyonu dediğimiz ve 15 kişiden oluşan; sendika, işveren ve hükümetin temsilcileri masa başında yaklaşık 10 milyon çalışanın geleceğiyle ilgili planlamayı masa başında çözmeye kalktılar. Özellikle yoksulluk ve açlık sınırının altında bırakılmaya çalışılan asgari ücret ile beraber işçilere açlığı reva görmüşlerdir” dedi.
DİSK ASGARİ ÜCRET İÇİN EYLEME GİTME YOLUNDA!
Masadan kalkan Türk İş’i de eleştiren Sarı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Masayı terk eden Türk İş’i de sorguluyoruz. 1.5 aydır sokakta eylem halinde ve genel grev ya da büyük bir mitingle asgari ücretin yükselmesi konusunda hiçbir çaba sarf etmeyen Türk İş, sadece masadan kalkarak kendini aklayamaz. Özellikle açlık ve yoksulluk sınırı içerisinde yaşayan 10 milyon emekçiyi yoksulluğa mahkum eden bu kararda her ne kadar imzası olmasa da kendilerinin vebali vardır. Bugün işçiler tek tek bunu sorgulamaktadır. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, asgari ücret görüşmeleri bir sonuçlansın jestimizi yaparız demişti. Acaba jesti 24 lira mıdır? Enflasyon rakamlarının üzerinde olmayan asgari ücret, gıda harcamalarının yüzde 40’a vardığı, gerçek enflasyonun yüzde 30’larda olduğu bir dönemde yüzde 15’lik bir artış, bugün ortalama bir ayakkabı parasıdır. Zenginliklerine zenginlik katan işverenler en büyük karı asgari ücret üzerinden yapmaktadır. Biz buna seyirci de sessiz de kalmayacağız. Önümüzdeki günlerde çeşitli eylem ve etkinlikler yapmayı şubelerimizle beraber planlıyoruz.”

SERTEL: ERDOĞAN 100 TL’LİK BİR ZAM YAPARAK PUANLARI TOPLAYACAK
CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, ise 4 Aralık 2019’da sosyal medya hesabından paylaştığı bir mesajı hatırlattı. Sertel, “ Ben 4 Aralık’ta aynen şunları yazmıştım; ‘Bir duyuma göre; AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, asgari ücretin daha az tutulmasını sağlayacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan daha sonra da üzerine 100 TL daha zam yapıp puanları toplayacakmış. Oynamayın Allah aşkına. Asgari ücret insanca yaşatacak bir ücret olmalı. Emekli maaşı da altta kalmasın’ demişti. Şu an görüyorum ki benim aldığım duyum tamamen gerçeği yansıtıyormuş. Bu son derece üzücü. Asgari ücretin üzerinden prim yapmaya çalışan bir Cumhurbaşkanı olmamalı. Ben her zaman şunu söylüyorum; asgari ücretle yaşayan 2 çocuk babası biri mutlaka o Asgari Ücret Komisyonu’nda yer almalı. Bu kişi komisyona çağrılarak, ‘sen nasıl geçiniyorsun kardeşim’ diye sorulmalı. Bu olay sendikayı, bakanlığı, aşmış durumda, birkaç asgari ücretliyi dinleseler; bu asgari ücret bu seviyede olmaz. Kişisel puanını arttırmak için Cumhurbaşkanı çalışıyor; Ziraat Bankası, Simit Sarayı olayında da aynısını yapmıştı. Türk İş’in masadan kalması da yetmez o masaya en başta çok ciddi oturmak gerekirdi. Yine de ileriye baktığımızda iyi bir adım ama yine de çok zayıf kaldı” diye konuştu.

‘KANAL İSTANBUL’A VAR, İŞÇİYE YOK!’
CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter de asgari ücrete yapılan zammın kesinlikle yeterli olmadığına vurgu yaptı. Serter, “4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 5 bin liraya yakınken, asgari ücretin 2 bin 324 lira olmasını lütuf gibi açıklayan rejimin bakanlarını kınıyorum. Bu süreçte 2020’nin asgari ücretle çalışan kesimler için zulüm gibi geçeceğini görmekteyim. Bunun yanında 8 milyona yakın işsiz gencimizin olması da Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizlerin içini acıtıyor. Kanal İstanbul hikayesini ortaya koyup. Oraya 70 milyar Dolar ayıracak olan iktidar varsa. Önce iktidar dediğiniz; önce Türkiye’de çeşitli noktalarda fabrikalarını yapar ve istihdam imkanları yaratır ki insanlarını açlıktan kurtarsın. Kanal İstanbul’a o kadar parayı ayıracak gücü varsa; hükümet önce sanayicisini, esnafını destekleyecek, işçisine 2 bin 324 lira asgari ücret değil, insanların geçinebileceği ücretler verecek. Türk İş’in masadan kalkmasını da doğru buluyorum. Türk İş orada tek yetkili değildi; hem DİSK hem de Hak İş’i de temsil ediyordu 3’nü temsilen yaptığı hareket doğrudur” ifadelerini kullandı.

‘ASGARİ ÜCRET TAM BİR SEFALET ÜCRETİ’
CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, ise 2 bin 324 lira ile 4 kişilik bir ailenin sabah, öğlen, akşam simit, çay ve peynir yemesi durumunda dahi geçinmesinin mümkün olmadığını söyledi. Beko, “Asgari ücret tam bir sefalet ücretidir. 2 bin 324 lira ile siz bir ev kiralarsanız bin 100 lirası kiraya gider. Sonra; sabah, öğlen akşam 4 kişilik bir aile sadece simit, peynir ve çay yerse aylık bin 200’de öyle gider. Geriye kalan 24 lira ile elektrik, su, doğalgaz, ulaşım, eğitim, sağlık ve sosyal etkinliklere de harcama yapacaksınız… Asgari ücretle geçinen 10 milyon işçi ve aileleri sefalet içerisinde yaşamaya mahkum edilmişlerdir. Bakan açıklamasında asgari ücretlileri enflasyonun altında bırakmadığını söylüyor. Ancak gerçek enflasyon yıllık olarak yüzde 25’tir. Pazar enflasyonu ise yüzde 40’tır. Asgari ücretliye yapılan yüzde 15’lik zamsa, TÜİK’in yapmış olduğu araştırmalara göre; Asgari ücretle çalışanların birçoğu kasım, aralık ve şubat atlarında doğalgaz faturalarını ödeyememiştir. O nedenle de birinci derece yakınları ile aynı evi paylaşmaya başlamışlardır. Asgari ücret ile çalışan biri evlenmek istese 100 bin lira kredi çekse bunu 50 ayda yani 4 yılda ödeyebiliyor” diye konuştu.
‘CUMHURBAŞKANI ASGARİ ÜCRETİN 50 KAT FAZLASI MAAŞ ALIYOR’
2019 yılından bu yana asgari ücretliden 30 milyar vergi alındığını kaydeden Beko, “İşverenlere de 176 milyarlık vergi muafiyeti uygulamışlardır. Asgari ücretliden veri almaya devam edecekler. Satın alma gücü açısından biz OECD ülkeleri arasında 18’nci sıradayız. Bugün asgari ücretin 50 kat fazlasını Cumhurbaşkanı maaş olarak almaya devam edecek” dedi.
‘İNSANLAR AÇLIĞA MAHKUM EDİLİYOR’
CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır ise yapılan asgari ücret zammına dağ fare doğurdu sözleri ile tepki gösterdi. Bayır, “Beyefendi bırakın bir jest yapalım dedi ve jesti gördük. Jest dediği 24 lira bir tabak yemek parası. Bu rakamlarla asgari ücretlinin hayatını idame ettirmesi mümkün değil, açlık sınırının altında bir rakamdır. Öyle görünüyor ki mevcut iktidar ne yaparsa yapsın, sadece kendi yandaşlarına, beton müteahhitlerine yapıyor. Ama garibana gelince açlığa mahkum olsunlar, bize avuç açsınlar biz de yardım ederek oylarını alalım mantığı var. Enflasyonun altında olmadığını iddia ediyorlar, akıl alır gibi değil, akıl tutulması. Enflasyonu toplu iğne, pinpon topu ile hesaplarsa doğruya ulaşamazlar. Elektriğe, suya, doğalgaz, mutfağa bak bakalım enflasyon kaç? Temenni ediyoruz ki halk bunları gördükten sonra gözünü açsın. Türk İş masadan kalktı ama bence bu da danışıklı dövüş. Uzlaşmaya gidilecek ve oradaki üyelerinde çoğunluğu hükümet kanadından. Masadan kalkmak kendi sendika üyelerine bakın ben de beğenmedim demek ama beğenmesen de uzlaşmadan da aynı sonuç çıkacak. Belki de kahramanlık için Sayın Cumhurbaşkanı üzerine biraz koyar” ifadelerini kullandı.

‘BU RAKAMLA ASGARİ DÜZEYDE DAHİ GEÇİNMEK MÜMKÜN DEĞİL’
İzmir İş Kadınları Derneği (İZİKAD) Başkanı Huriye Serter, bu konunun 10 milyon kişiyi ilgilendirdiğine vurgu yaparak şunları söyledi: “2 bin 324 lira çok düşük bir rakam. Hayat şartları ortadayken bu 10 milyon insanın bu rakamla geçinmesi çok zor. Bu 10 milyon insanın da insanca yaşamaya hakkı var. Bunun için en azından 2 bin 700 civarında bir rakam olmasını beklerdim. Kışa girerken elektrik, su, doğal gaz her şey zamlandı. Okullar açıldı çocukların ihtiyaçları… İnsanların durumları ortada. Bu parayla insanların asgari düzeyde geçinmesinin imkanı yok.”

‘SANAYİCİYİ BİRAZ ZORLAYACAKTIR’
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, yüzde 10 ila 15 arasında bir zam beklediğini ve beklentisinin de üstünde bir zam olduğunu belirtti. Eskinazi, “Bence bu rakam işçiyi memnun etmiştir. Ama sanayiciyi çok memnun etmedi ancak bu hayat şartlarında yapılması gereken en doğru işti. Bence normal bir zam ama iç piyasada maalesef işlerin çok durgun olması sebebiyle bazı arkadaşlar mutlaka biraz zorlanacaktır. Ben yüzde 10 ila 15 arasında bekliyordum, benim beklediğim rakam gibi hemen hemen oldu” dedi.

MİKTARA DEĞİL REFAHA ODAKLANMALIYIZ
Asgari ücret konusundaki değerlendirmeyi sadece ücretin miktarı yapıldığında yanılgıya uğrayabileceğimizi ifade eden İzmir Ticaret Borsa’sı Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, “Küresel ekonomiye baktığımız zaman en küçüğünden en büyüğüne tüm ülkelerin üretici kaslarını güçlü tutmak ve kendi üretimini korumak için yoğun bir çaba içinde olduğunu görüyoruz. Üretim demek istihdam demek. Ekonomik büyüme ve istihdam, özellikle bizim gibi nüfusu genç, iş gücü piyasasına her yıl 800 bin yeni katılımın olduğu bir ülke için hiç şüphesiz hayati önemde. Biz, doğal kaynakları sınırlı bir ülkeyiz. Büyümeyi sağlayabilmek için yeni yatırım çekmek zorundayız. Bunun için de rekabetçi olmalıyız. Bu açıdan, geçmişe göre reel anlamda artış kaydeden asgari ücreti makul olarak değerlendirebiliriz. Bu noktadan sonra ülke olarak işsizliği azaltmaya, alım gücünü yükseltmeye, insanlarımızı daha yüksek ücret elde edebilecekleri becerilerle donatmaya, eğitime ve nitelikli üretime odaklanmalıyız. Bunları sağlayarak çalışma hayatındaki dengeleri sağlayabilir ve miktarı değil refahı konuşabiliriz” diye konuştu.

İŞVERENİN ÜZERİNDEKİ YÜKLER AZALTILMALI
Yüzde 15’lik zam ile birlikte detaylı inceleme yapıldığında yine işveren üzerindeki yükün arttığını görüyoruz kaydeden Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkanı Ender Yorgancılar, “Bizim hep söylediğimiz rekabetçi olmak için işveren üzerindeki bu yüklerin azaltılması, desteklerin arttırılması gerektiğidir. Yatırımcılar ve sanayiciler için işe alınacak her elemanda işçilik maliyetleri birinci ve ön planda gelen kalemlerden bir tanesi. İnşallah bu asgari ücret üzerindeki desteklerin arttırılması ile ilgili bir planlama veya destek uygulamasının da önümüzdeki günlerde yürürlüğe girmesini istiyoruz. Her platformda belirtiğimiz gibi asgari ücretin mutlaka ve mutlaka vergiden muaf olması gerektiğini tekrar vurguluyoruz. Vergiden muaf olduğu anda çalışanın eline daha yüksek bir para geçecek ya da vergi muafiyeti konusunu kademeli olarak yapma imkânı olabilirdi yapılabilirdi. Ama burada esas yükü çeken işverenler oldu” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: