Sinek larvaları hastalara şifa oluyor
Halk arasında "yeşil et sineği" olarak bilinen lucilia sericata'nın laboratuvar ortamında temin edilen larvaları, diyabetliler ile yaraları geç iyileşen birçok hastanın tedavisinde kullanılıyor
Yayınlanma :
27.08.2018 23:00


Laboratuvarda üretilen ve yara tedavisinde kullanımına başlanan 1'inci dönem yeşil et sineği larvaları, Türkiye'deki ihtiyaç duyan tüm hastanelere de gönderilecek.
YEŞİL ET SİNEĞİ HASTALAR ÜZERİNDE UYGULANMAYA BAŞLADI
Projeyi hayata geçiren SÜ Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Uslu, Sağlık Bakanlığının onayıyla, Türkiye'de halk arasında "yeşil et sineği" olarak bilinen lucilia sericatanın steril larvalarını kendi laboratuvarlarında üretmeye başladıklarını söyledi.
Üretilen larvaları ilk olarak üniversitenin Tıp Fakültesine gelen hastalar üzerinde uygulanmaya başlandığını ifade eden Uslu, şunları kaydetti: "Doktorlar tarafından 1700'lü yıllarda keşfedildiği bilinen lucillia sericatanın larvalarıyla yapılan tedavi yöntemi antibiyotik ilaçların üretilmesiyle uygulamasına son verildi. Daha sonra insan vücudu antibiyotiklere direnç geliştirince tekrardan bu larvalar ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İsrail, Avusturya başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde yara tedavisinde kullanılmaya başlandı. Biz bu larvaları, Veterinerlik Fakültesinde kurduğumuz laboratuvarda, gerekli olan ısı, nem ve hava şartlarının sağlanmasıyla steril bir ortamda üretiyoruz. Bu şekilde yeşil et sineklerinin biyolojik üremesi ve larva alımı gerçekleştiriliyor."
DAHA ÇOK DİYABET HASTALARININ YARALARI İÇİN KULLANILIYOR
Uslu, projenin uygulanmasına Sağlık Bakanlığı tarafından, geleneksel ve alternatif tamamlayıcı tıp olarak 2014 yılında uygulanmasına onay verildiğini dile getirerek, buradan hareketle üniversite bünyesinde kurulan laboratuvarda ürettikleri larvaları Türkiye'deki diğer hastanelere göndereceklerini anlattı.
Larva tedavisinde önceliğin diyabetli hastalar olduğunu anlatan Uslu, "Bilindiği gibi ülkemizde diyabet hastası çok fazla insan bulunuyor. Bu hastalarımızın yaraları geç iyileştiği için ilk başta bu hastaların tedavisinde, daha sonra birinci ve ikinci derece yanıklarda, yatalak hastaların vücudunda oluşan yaraların tedavisinde ve bası yaralarında kullanımına başladık." diye konuştu.
Uslu, elde edilen larvaların özellikle yara tedavisinde kullanılmasının amacının, ilaç kullanan hastanın vücudunun antibiyotiklere bağışıklık kazanmasından dolayı bu tür ilaçların tedaviye cevap vermemesi ve yaranın iyileşmemesi olduğuna dikkati çekti.
"YARANIN SANTİMETREKARESİNE 7-8 LARVA KONULUYOR
Üretilen larvaların tedavideki rolünün, canlı dokuya zarar vermeden ölü dokuyu yemesi, ardından da bakterileri ortadan kaldırarak yaranın sterilizasyonunu sağlamak olduğunu vurgulayan Uslu, şöyle devam etti: "Tedaviye gelen hastanın iyileşmesi için yaranın santimetrekaresine 7-8 larva konuluyor. Daha sonra bu yaranın üzerine pansuman yapılarak tedavi süreci başlatılıyor. Yara iyileşinceye kadar bu işlem devam ediyor. Bu işlem haftada iki defa uygulanıyor. Özellikle 48 saat veya 72 saat süren uygulamalarda 2-3 uygulama sonunda yara iyileşmektedir. Antibiyotiğe gerek kalmıyor. Bu yöntemin, larvaların doğal, kolay, pratik uygulanabilir olması, hastaya hemşirelik hizmetinin gerek kalmaması, hastanın hastanede yatmasına gerek olmayışı ve ucuz olması gibi birçok avantajı var."
Uslu, larva tedavisinden hastaların çekinmemesi gerektiğini ve hiçbir yan etkisinin bulunmadığını, uygulanan hastaların sadece yüzde 3'lük bir kısmının ön yargıdan dolayı psikolojik olarak tercih etmediklerini sözlerine ekledi.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: