Sıra dışı bir kadının sıra dışı emek mücadelesi
Gazeteci-Yazar Tülay Ede Yıldırım, hayatın zorlukları içinden gelen kadın hikayelerini GERÇEK HABERCİ için kaleme aldı. İlk sırada çocuk işçi, çocuk anne, çocuk gelin ve taksi şoförü Saniye Demir var.
Yayınlanma :
24.05.2021 15:11


Bize önce kendinden bahsedebilir misin?
1980 doğumlu, 8-9 yaşlarına kadar babasız büyümüş olan bir kadınım. Annem, ben ve 4 kardeşim, uzun yıllar dedemle babaannemin yanında kaldık. 9 yaşına kadar babamı görmemiştim. Bir gün dışarıda oynarken bir köylümüz demişti ki “Oyunu bırak da babana bak, baban geldi”. Kafamı kaldırdığımda, bir adamın karşımda durduğunu ve bana baktığını gördüm. Bana bakıyordu ve babam olduğu söyleniyordu ama ben onu tanımıyordum. Korkup çığlık attığımı ve eve koşup dedeme sarıldığımı dün gibi hatırlıyorum. Babam İstanbul’da çalışıyordu. O hep orada çalıştığı için, onu görmemiştim hiç. Sonrasında annem ile 2 kardeşimi alıp İstanbul’a götürdü babam. Biz 2 kardeşimle dedemin yanında kaldık. Ben 13 yaşıma gelince kardeşlerimle beni de İstanbul’a götürdü. Erkek kardeşimle beni bir fabrikaya çalışmaya verdiler. Şehre gelir gelmez kardeşim de ben de bir anda çocuk işçi olmuştuk. Bizler köyde dedemizin yanında hiç yoksulluk çekmemiştik, dedemler bize çok iyi bakmıştı ama ne zaman ki İstanbul’a geldik, o zaman yoksulluk ile tanışık. Yani benim hayat mücadelem, 13 yaşında bir çocuk işçi olarak başladı. Babam çalışmıyor; ama annemle beni, kardeşlerimi çalıştırıyordu. Babam bakmıyordu bize. Annem merdiven siliyor, biz çalışıyoruz, öyle geçiniyorduk. Hiç unutmam, kırık bir ütümüz vardı. Bizim evde kömür veya soba olmayınca, annem o ütüyle havlu ısırtır, ayaklarımızı, üzerimizi sarardı ısınalım diye. Eğer annem başımızda olmasaydı, bizimle böyle güzel ilgilenip bizi büyütmeseydi, ne ben ne de kardeşlerim şuan ki durumumuzda olabilirdik. Her şeyi annemize borçluyuz hepimiz. Çocuk işçiden sonra, nasibimde maalesef çocuk gelin olmak da varmış.16 yaşında görücü usulü ile evlendirildim. Başta bana oyun gibi gelmişti her şey. Hayatımda kuaför görmemişken, bir anda kuaförde buldum kendimi. Saçımı yapıyorlardı, makyaj yapıyorlardı. Çocuğum ya, anlamamıştım evliliği. Oyun sanıp sevinmiştim makyaja/saç yapımını. Ancak mutluluğum kısa sürdü. Kendimden 15 yaş büyük bir erkeğin karısıydım artık, bir çocuk gelindim. Elbette kolay olmadı bu benim için. Üstelik evlenir evlenmez de hamile kalmıştım. Hâlâ çocuk olan ben, bir çocuğu doğurup, çocuk anne olacaktım. 17 yaşında oğlum dünyaya geldi ve oğlumla beraber benim hayat mücadelem daha da ileri safhaya atladı. Ancak ne kadar çocuk gelin, çocuk anne olsam da, muhteşem bir oğlum oldu benim. İyi ki olmuş dediğim dünyalar güzeli bir evlat.19 yaşında da Halkevleriyle tanıştım. Önce kadınlar, sonra çocuklar derken, kendimi, her adaletsizliğe başkaldıran ve adaletsizlikle mücadele eden bir kadın olarak buldum. Yıllar akıp gitti, birçok zorlukları ardında bırakarak ve ilerleyen zamanlarda iş hayatına atıldım. Aynı zamanda siyaset de girdi yaşamıma. Çok zorlu süreçler yaşayarak ve zor şartlar neticesinde, kadınların ikinci sınıf vatandaş olduğu bu ülkede ben, başım dik olarak hem özel hayatımda hem de iş ve mücadele hayatımda ayakta durdum.
Bir kadın olarak neden ve nasıl karar verdin taksi şoförlüğüne?
Aslında kendimize ait iş yerimiz vardı. İşler de iyiydi. Ancak pandemiden dolayı herkes gibi bizim de işlerimiz kötüleşti. Dükkanın kirasını bile ödemek zor oldu. Artı, oğlum üniversitede okuyordu ve ona da yetişmekte zorlanıyordum. Mecburen kapattık iş yerini. Sonra kara kara ne yapabilirim diye düşündüm. Bir gün televizyon izlerken, bir dizide “Şoför Nebahat” ilişti gözüme. O an yerimden fırlayarak “Buldum” diye bağırmaya başladım heyecanla. Taksi şoförü olacaktım ve vakit kaybetmeden hemen başladım şoförlüğe.
Kadın taksi şoförü olmanın riskleri var mıdır?
Tabii ki her işte olduğu gibi bu işte de var. Türkiye’de bir kadın olmak, zaten başlı başına zor bir şey. Türkiye’de yaygın olmayan ve çoğunlukta erkeklerin yaptığı bir işi yapıyorsanız eğer, bu zorluk daha da katlanıyor. Kadın taksi şoförü olunca, trafikte erkeklerin taciz etmesi, aracınızı kaldırıma sıkıştırması, yol vermeme egosu, sözsel tacizde bulunma gibi şeyler beraberinde geliyor. Bunları hep yaşadım ama asla korkmadım ve bileğimin hakkıyla yaptım taksi şoförlüğünü.
Hiç fiziksel veya sözsel tacize ya da saldırıya uğradın mı bu süreçte?
Evet, maalesef. İlginçtir ki, özelikle kadın müşterilerim tarafından zorluklar yaşadım. Para vermemek için “Geç kaldım” gibi bahaneler üreterek araçta benimle kavga çıkaran ve ineceği yere gelince bağırarak araçtan fırlayıp giden ve para vermeyen çok kadın oldu. Sadece arkalarından bakabildim, başka bir şey yapamadım. Çünkü zaten korsan taksiciydim. Nereye şikayette bulunabilirdim ki. Yıllardır benim ve başkalarının hakkını aramaya alışmışım ya, bir şey yapamamak beni kahretmişti. Olay salt para değildi, emeğimin elimden alınması ve bunun için bir şey yapamamamdı. Erkeklerden de tacizler oldu. Ben taksi kullandığım için mecburen telefon numaramı veriyordum insanlara. Önce arabada sarkıntılık ediyordu bazı erkekler. Akabinde beni arayıp, mesajlar çekip yemeğe davet ediyorlardı, taksi dışında görüşmek istiyorlardı.
Çevrenden veya müşterilerden olumlu ve olumsuz geri dönüşümler oldu mu sana?
Tabi ki. Çok güzel tepkiler aldım ve geri dönüşümler oldukça güzeldi. Hatta bazı kadınlara ilham da olmuştum. Büyük bir aşkla sarıldığım işle, iyi bir örnek teşkil ettiğimi söyledi çokça insan.
Kadınlara tavsiye eder misin bu mesleği?
Kadınların yapamayacağı iş yoktur. Yeter ki istesin, bir erkeğin eline bakmasın. Kadınlar, göründüklerinden de güçlü varlıklardır. Sadece bazen toplumdan dolayı yeterince kullanamazlar potansiyellerini. Ülkemizde kadınlar ataerkil bir zihniyetin egemenliği altındalar ve egemenliği altında olsunlar isteniyor. Zincirleri kırıp kadının gücünü, sevgisini, direncini, merhametini herkese göstermek gerek.
Herhangi bir engellenmeye maruz kaldın mı?
Ne kadar bütün zorluklara göğüs germeye çalışsam da, maalesef engellemeler beni buldu. Çalışmam engelledi devlet tarafından. Arabam 2 ay süresince trafikten men edildi ve 6 bin 700 TL para cezası kesildi.
Emniyetin kadınlara yaklaşımı nedir bu noktada?
Aracım bağlandığında sanki bir çok iş alternatifi varmış da, ben özellikle bunu seçmişim gibi davranıyorlardı. “Bacım başka iş mi yok ki taksicilik yapıyorsun, git evinde otur” gibi sözler sarf etmişlerdi.
Bize yaşadıklarından örnekler verir misin?
Elbette. Taksi şoförlüğü yapınca şunu gördüm Bir nevi terapist gibi oluyorsunuz. Bir de kadınsınız ya, daha çok dert anlatıyor insanlar.
Bir keresinde erkek bir yolcu almıştım aracıma. Hareketlerinden, nefes alışından anlamıştım huzursuzluğunu, öfkesini. Diyalog kurdum belki konuşmaya ihtiyacı vardır diye ve anlatmaya başladı adam. Eşinin kendisini aldattığını, çok sıkıntılar yaşadığını, iki kız çocuğunun olduğunu, eşinin çıplak fotoğraflarını yakaladığını anlattı derin bir üzüntü içinde. Bir anda yüksek bir ses tonuyla bana bakarak “Ama sen de sormuyorsun kiminle aldattığını” dedi. Ben de hafif gülümseyerek Benimle olmadığı kesin” dedim belki adamı güldürürüm düşüncesiyle Adam bana sertçe bakarak “Beni bir kadınla aldattı” dedi. Sonra bir daha ikimiz de konuşmadık. Kadın olması beni rahatsız etmedi. Homofobik değilim; ama belli ki o adamı en çok rahatsız eden, bir kadınla aldatılmasıydı ve çocuklar bundan dolayı hem annesiz, hem de homofobik yetişecekti.
Bir keresinde de eskort bir kadını alıp Taksim'e gittim. Kadın sürekli telefon trafiği içindeydi ve arada bana da laf atıyordu. “Bu işte kaç para kazanıyorsun? Akşama kadar trafiktesin, değer mi direksiyon sallamaya?” gibi şeyler söyledi. Ben de kesik kesik cevaplar verdim. En son şu teklifte bulundu bana: “Eskortluk işinde çok para var. İyi çalışırsan, aylık 30 bin lira kazanıyorsun”.
Son bir örnek vereyim. Bir gün yine bir kadın arkadaşı aldım arabaya. Gidene kadar konuştu ve konu annesiydi. Bir anne bu kadar kötü olabilir miydi diye düşündüm. Sonra bir anda kadın hıçkırıklara boğuldu. “Annem beni pazarlıyor, satıyor beni” dediğinde kaynar sular döküldü sanki başımdan. Ne diyeceğimi şaşırdım. Biraz daha konuştuktan ve çözüm önerilerinden bahsettikten sonra, istediği yerde indirdim kadını.
Kısaca başta dediğim gibi, ben psikologdum, müşterilerim hastaydı sanki. Öyle bir ortam oluyordu her defasında.
Çok teşekkür ederim sana tüm paylaştıklarından ötürü. Son olarak neler söylemek istersin?
Her şeyden önce çok teşekkür ederim size, bir kadının yaşamını ele aldınız için. Son olarak içimde çokça anlam bulunduran şu sözlere söyleyeceğim sadece:
Dünya yerinden oynar Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa kadınlar özgür olsa.!
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: