Siyasetin toplumsallaşması toplumun siyasallaşması
Yayınlanma :
25.09.2012 14:10


Değerli Dostlar,
yazımın başlığı 1-2 ağustos 2009 tarihinde yapılan CHP İzmir İl Danışma
Toplantısının sonuç bildirgesinden alınmıştır.
CHP İzmir İl Yönetim
Kurulu, 2009 yılındaki yerel seçimlerin hemen ardından düzenlediği İl Danışma
Toplantısında siyaseti hangi temel ilke ve yöntemlerle yapacağını ilan
etmiştir.
Bildirgede yer alan: “Parti çalışmalarımız, odağına “insanı” alarak emekten, barıştan, eşitlikten,
özgürlükten, demokrasiden yana her türlü gericiliğe, ırkçılığa, ayrımcılığa
karşı bir arada yaşamı savunan bir anlayışla yürütülecektir.“
“Çağdaş yönetimin özünü
oluşturan katılımcı yönetim anlayışımız gereğince “siyasetin toplumsallaşması,
toplumun siyasallaşması” hedefiyle parti kurumsal yapısında görev alan ve
kentimizde partimize gönül veren kişilerin bilgi ve deneyimlerinin bir potada
eritilerek toplumsal sorunların çözümüne yönelik projeler oluşturulması amacıyla
en az 23 Çalışma Grubu oluşturulması kabul edilmiştir.” İfadeleri; o
dönemdeki CHP İzmir İl Yönetiminin partiyi ortak akılla yönetme iradesinin açık
bir kanıtıdır.
Bu tarihten bir yıl sonra, CHP
İzmir İl Yönetim Kurulu, yeni bir İl Danışma Toplantısı yaparak katılımcı
yönetim anlayışının samimiyet ve kararlılıkla devam ettirileceğini teyit
etmiştir.
Bunları şunun için
yazıyorum.
Bu ay, CHP İzmir İlçe
Başkanlıklarının tamamı İlçe Danışma Toplantılarını yapmaya başladılar.
İlçe Danışma Toplantılarından sonra hiç şüphe yok ki İl Danışma
Toplantısı yapılacak. Parti Genel Merkezi de zaten bu süreci teşvik ediyor.
Yönetmelik, Danışma
Toplantılarının amacını:
“Parti karar ve yönetim
organlarının siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel alanlarda, Parti Programı
doğrultusunda uygulama politikaları oluşturulmasını kolaylaştıran, parti
çalışmalarını geliştiren, yöresel ve yerel gereksinimlerin ve gelişmelerin
tartışıldığı, parti ilkelerinin ve ülke sorunlarının irdelenip
değerlendirildiği danışma amaçlı çalışmalardır.”
“Danışma toplantılarında,
Parti politikalarının oluşumuna katkı amacıyla yerel, yöresel ya da ülke
çapında; güncel veya genel her türlü siyasal, sosyal, toplumsal, ekonomik ve
kültürel konular ele alınır; yeni çağdaş yöntemler, uygulamalar ve çözüm önerileri
tartışılır, değerlendirilir ve geliştirilir.”
diye tanımlamaktadır.
Sevgili Dostlar, CHP İzmir İl
Örgütlerinin önünde şimdi önemli bir fırsat var.
Danışma
Toplantılarına katılma hakkı olan üyeler, parti politikalarını tartışmalı,
eleştirmeli, katkı koymalı ve öneri sunmalıdırlar.
Danışma Toplantıları;
yönetimlerin faaliyet raporlarının tanıtımının yapılacağı ve ibra edileceği
zeminler değildir. O iş kongrelerde zaten yapılacaktır.
Bu toplantılar, belediye
faaliyetlerinin tanıtılarak zamanın heba edileceği zeminlerde değildir.
Danışma Toplantıları,
parti politikalarının tartışılacağı, özgürce eleştirilerin yapılacağı,
önerilerin sunulacağı, parti içi demokrasinin ete kemiğe bürüneceği her
dakikası altın kadar kıymetli toplantılardır.
Başkanlar, yöneticiler,
milletvekilleri, parti meclisi üyelerinden ziyade üyeler konuşmalıdır.
Her konuşma not edilmeli ve
değerlendirilmelidir.
Partinin mevcut politikalarından memnun
olmayan üyelerin bu politikaları eleştirip kendi önerilerini sunması çok değerlidir
ve bu talep edilmelidir.
Farklı düşünen üyelerin
kürsüde bu farklılıkları açıkça dile getirmeleri bu partinin kazancı olabilir
ancak.
Dile getirilmeyence, tartışılmayınca
farklılıklar ortadan kalkmıyor.
Başka mahfillerde dile
getirilip tartışılıyor.
Bu ise partinin söz birliğini zedeleyip,
yıpratılmasından başka bir sonuca yol açmıyor.
Eğer parti içi
demokrasi kavramı önemseniyor ve samimiyetle parti içinde demokrasi bir yaşam
biçimi olarak kalıcı hale getirilmek isteniyorsa; Danışma Toplantılarında söz
ve eleştiri hakkı yönetimler tarafından kısıtlanmamalıdır.
Parti üyelerine meşru
zeminlerde siyaset yapma hakkının teslim edilmesi partinin en önemli yapı taşıdır.
Parti böyle büyür ve
iktidara yürür.
Parti içinde demokratik ve
katılımcı
bir ortamın sağlanması, partinin kamuoyunda ve medyada tartışılmasının önüne
geçecek yegâne yoldur.
CHP’nin en çok eleştirildiği
ve kendisinin de en çok muzdarip olduğu hal bu değimli? dir zaten.
Şu çok açık ve tartışmasız:
CHP bir “kitle” partisidir.
CHP bir “halk” partisidir.
Bu iki temel ve herkesin
ittifak olduğu
tanımlamanın dışında, ittifak olunmayan
ya da ittifak olunuyor “muş” gibi yapılan tanımlamalar var. Onları bu
yazımda tartışmayacağım.
“kitle” ve “halk” partileri içinde; farklı sınıf, tabaka, sosyal gurup, etnik
kimlik, din, kültür ve eğitime sahip vatandaşlar yer alırlar.
Bu doğaldır ve olması
gerekendir.
Parti üyeleri yukarıdaki paragraftaki
farklılıkları ile beraber yine farklı ideolojik ve politik pozisyonlarda
olabilirler.
Buda doğaldır ve olması
gerekendir.
Yani parti içinde partinin
kuruluş ideolojisine katı bir bağlılık içinde olan üyelerde olacaktır, partiyi
günümüzün siyaset ve toplumsal ilişkileri üzerinden yorumlayıp yenilemek
isteyenlerde.
Partinin kanatları olacaktır. Bu
uçmanın yani iktidar olmanın sigortasıdır.
İşte bu farklılıkların Danışma Toplantılarına yansımasını umuyorum
ve bekliyorum.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: