Soyer, EMD İzmir Şube ile bir araya geldi: "Yarım İzmir değil, eşit İzmir için çalışıyoruz"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Yarım İzmir değil, eşit İzmir için çalışıyoruz” dedi.
Yayınlanma :
07.07.2022 13:02


“Her projemiz vatandaşlarımızın ve ortak aklın sınavından geçti”
İzmir’de bir adım atarken kendilerine iki kez sorduklarını dile getiren Soyer, “Birinci sorumuz, İzmirliler’e nasıl daha iyi hizmet verebiliriz? İkinci sorumuz, geleceğin Türkiye’sine nasıl daha iyi örnek olabiliriz? Bunun için ne yaptığımız sorusu kadar, nasıl yaptığımız sorusu da büyük önem taşıyor. Çünkü biz sadece başarılı olmakla yetinemeyiz. Asla yetinmemeliyiz. Aynı zamanda, adaleti ve refahı herkes için büyüten sosyal demokrasinin değerlerine dört elle sarılmak zorundayız. Geleceğin Türkiye’si için ektiğimiz tohumları İzmir cephesinden tüm Türkiye sathına ancak böyle yayabiliriz. Her bir projemiz defalarca vatandaşlarımızın ve ortak aklın sınavından geçti. Liyakatli ve yenilikçi uzmanların eliyle son halini aldı” ifadelerini kullandı.
“Ekolojik demokrasiyi güçlendiriyoruz”
Soyer, ‘demokrasi olmadan da zenginliği artırmak mümkün’ diyerek sözlerine başladı ve şunları dile getirdi:
“Ne var ki böyle olduğunda o zenginlik belirli bir zümreye, beşli çetelere akıyor. Milyonlarca insan, zengin olanı daha da zenginleştirmek için çalışıyor. Yaşadığımız bu hazin durum demokrasinin yalnızca sandığa indirgenmesi nedeniyle oluştu. Oysa demokrasi yaşamın her anına, tüm karar alma süreçlerine sirayet etmek zorunda. Bunun için öncelikle sosyal demokrasinin açısını genişletmek zorundayız. Sosyal demokrasinin günümüzün sorunlarına çözüm üretebilmesi için ekonomik ve ekolojik demokrasi ile bütünleşmesi gerekiyor. Biz İzmir’de halkın gücünü örgütleyerek ekonomik demokrasiyi hayata geçiriyoruz. Halkın, üretimin öznesi olmasını sağlayarak refahı tabana yayıyoruz. Dahası, demokrasiyi tanımlarken doğayı da dışarıda bırakmadan ekolojik demokrasiyi güçlendiriyoruz.”
“Ekosistemi korumadan, ekonomide kalıcı bir gelişme sağlanamıyor”
Ekoloji ve ekonomi arasında ses benzerliğinden çok daha güçlü bir bağ olduğuna dikkat çeken Soyer, “Ekosistemi korumadan, ekonomide de kalıcı bir gelişme sağlamak mümkün olmuyor. Bu nedenle icraatlarımızı anlatmaya ekolojik demokrasi ve ekonomik demokrasinin iç içe geçtiği İzmir Tarımı çalışmalarından başlamak istiyorum. Burada gördüğünüz, Türkiye’nin ilk çoban haritası. Bu çalışmayı, geçtiğimiz yıl bu günlerde Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun açılışını yaptığı İzmir Tarımı Geliştirme Merkezi’nde yaptık. İzmir’in sağlıklı ve piyasa değeri yüksek küçükbaş süt üretimi konusunda öz değerini ortaya koyduk. Belirlediğimiz 4 bin 658 çobanın ürettiği sütleri, piyasa değerinin yaklaşık iki katı bedelle satın almaya başladık” ifadelerini kullandı.
“Ürettiğim süt yakında piyasaya sürülecek”
İzmir’de üretilen sütün onda birine talip olduklarına rağmen küçükbaş sütü fiyatını yüzde yüz regüle ettiklerine dikkat çeken Soyer şunları söyledi:
“Koyun Keçi Yetiştiricileri Birlikleri, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği rakamı taban fiyatı olarak açıkladı. Bu sayede topraklarımızın öz değeri olan küçükbaş sütünü yeniden ekonomiye kazandırdık. Bir yerel yönetim olmamıza rağmen hükümetin bıraktığı boşluğu doldurduk. Kamunun adil regülasyon görevini yerine getirdik. Bu uygulamanın tam tersini ise buğday için gerçekleştirdik. Bu yıl yedi lira olarak açıklanan buğday taban fiyatına İzmir’de 14 lira veriyoruz. Mart ayından bugüne kadar kooperatiflerimiz aracılığı ile 16,5 milyon liralık küçükbaş sütü aldık ve tamamından peynir yaptık. Peynirlerimizi yine kooperatiflerimiz üretti. Bunları işlemek, peynir yapmak için 5 milyon liralık üretim masrafı yaptık. Toplamda 40 milyon liralık peynirimiz oldu. Sadece dört ayda ve yalnızca tek bir kalem ürün üzerinden 18,5 milyon liralık katma değer yarattık. Üstelik bunu belediye şirketlerimiz üzerinden, tek bir kuruş kamu kaynağını israf etmeden yaptık. Sürpriz peynirlerimiz var ve bu peynirlerimiz çok yakında İzmirli markası ile piyasaya sürülecek.”
“Kentteki gıda sanayisini ve istihdamı büyütüyoruz”
Soyer, ‘Başka Bir Tarım Mümkün’ projesine dikkat çekerek, “İlk olarak, öz kaynaklarımıza dayalı yerli ve milli bir tarım politikası inşa ediyoruz. Bunu, doğru ürün planlaması ile başarıyoruz. İkincisi, kırsal kalkınma ile köylümüzün doğduğu yerde doymasını sağlıyoruz. Üçüncüsü, kuraklıkla mücadelemizi büyütüyor, su kaynaklarımızı ve doğamızı koruyoruz. Dördüncüsü, katma değerli ürünleri ortaya çıkararak kentimizdeki gıda sanayini ve istihdamı büyütüyoruz. Beşinci ve belki günümüzde de en hayati olanı… Gıda güvenliğini sağlıyoruz. Hayat pahalılığının zirve yaptığı bir dönemde şehirlerimizdeki milyonlara sağlıklı ve ekonomik gıda tedarik ediyoruz” dedi.
Ekolojik demokrasi doğayla uyum, doğayla uyum demenin de vicdan olduğunu söyleyen Soyer, “Doğanın hakkı vicdan sahibi yürekler tarafından korunur. Gezi Direnişinde bunu gördük. Kazdağları’nda bunu gördük. Zeytin ağaçlarını yok etmeye çalıştıklarında bunu gördük. Hep birlikte doğanın sesi olduk. Olmaya da devam edeceğiz. Çünkü doğadan üstün veya onun hakimi değiliz, onun bir parçasıyız. İzmir’de ekolojik demokrasiyi çalışmalarımızın temel ayaklarından biri kabul ediyoruz” diye konuştu.
“Hedefimiz 20 bin konut”
İZBETON’un kentsel dönüşüm çalışmalarına dikkat çeken Soyer, “Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen bir kentsel dönüşüm modelini anlatmak istiyorum. İzmir’in yapı stoku çok yaşlı. İzmir’le birlikte tüm Türkiye’nin sarsıldığı 30 Ekim depremi, bütün zorluklarına rağmen kentsel dönüşümde başarılı olmamız gerektiğini açıkça ortaya koydu. İzmirlilere bir çağrıda bulunduk. Gelin, bir adım öne çıkın, elinizi taşın altına koyun dedik. Çağrımız cevap buldu. İzmir’in iş insanları bu sıkıntılı süreçte inisiyatif aldı ve İzmir’in kentsel dönüşüm yapı kooperatifleri teker teker kurulmaya başlandı. Üç temel ilkeyle, yani yerinde dönüşüm, yüzde yüz uzlaşı ve Büyükşehir Belediyesi garantörlüğü ile İzmir’in dört bir yanında inşaatlarımız başladı. Gaziemir, Ege Mahallesi, Uzundere, Ballıkuyu, Çiğli Güzeltepe ve Örnekköy olmak üzere altı bölgede dönüşüm aynı anda devam ediyor. 3 bin 958 bağımsız birimin yapımı sürüyor, 2500 bağımsız birim ise yapım ihalesine hazır hale geldi. Hedefimiz 20 bin konut yapmak” açıklamasını yaptı.
“Genç filomuz sayesinde 114 milyon TL tasarruf yaptık”
Pandemi boyunca toplu ulaşımda hasılat kaybı en az 745 Milyon lira olduğunu vurgulayan Soyer, “Buna yatırımlarımızı durdurmadık. 652 Milyon TL bedel ile ESHOT tarihinin en kazançlı yatırımını yaparak 473 yeni otobüsü filomuza kattık. Bu alımlar ile birlikte her gün servis veren araçlarımızda 5,4 yaş ortalamasını yakaladık ve Avrupa’nın en genç otobüs filolarından birini kurduk. Genç filomuz meyvesini yılda 6 milyon litre daha az akaryakıt tüketerek verdi. Bu da yaklaşık 114 milyon liralık bir tasarruf anlamına geliyor. Otobüs filomuzun tamamının engelli erişimine uygun olması ise en büyük gurur kaynaklarımızdan” görüşünü aktardı.
“İZETAŞ sayesinde enerjide yüzde 22 tasarruf ettik”
Soyer, enerji fiyatlarında Türkiye’de yaşanan artışlar ve vatandaşın faturasına yansıtılan fahiş zamlar herkesin belini büktüğüne dikkat çekerek şunları söyledi:
“Önümüzde iki seçenek vardı: Ya bu artışlar sonrası İzmirlilere sağladığımız hizmetlerin bir bölümünden vazgeçecektik ya da Büyükşehir Belediyesi’ni enerji konusunda kendine yetebilen bir hale getirecektik. Biz ikinci yolu seçtik ve daha önce denenmemiş bir yöntem geliştirdik. İZENERJİ şirketimiz bünyesinde İzmir Elektrik Tedarik Anonim Şirketi’ni yani İZETAŞ’ı kurduk. İZETAŞ’la ilk aşamada İzmir Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerinin enerji ihtiyaçlarını karşılamaya başladık. İZETAŞ’ın kurulduğu günden bu yana Büyükşehir Belediyesi bünyesinde enerji giderlerinde yüzde 22’ye varan tasarruf sağladık. Beş yılın sonunda, bugünkü fiyatlar üzerinden toplamda 1 milyar 485 milyon lira tasarruf sağlamış olacağız.”
“İzmir’e 2024 yılında 4 milyon turist getirmek için çalışacağız”
İzmir ekonomisinin en çok ihmal edilmiş bir diğer ayağı turizm olduğunu söyleyen Soyer, “2019 yılı verilerine göre, Atina’ya yılda altı milyon, Barselona’ya ise on iki milyon turistin gittiği Akdeniz çanağında İzmir’in aldığı pay sadece bir milyon ziyaretçi. Üstelik ülkemizin cari açığını kapatmada en önemli kalemlerden biri turizm gelirleri. Fakat ne tür bir turizm istiyoruz? Uluslararası zincir otelleri ve sadece plajları dolduran, kent merkezine, küçük esnafa, yerele hiç faydası olmayan bir turizm anlayışının geleceği bizim açımızdan yok. Bu nedenle Çeşme projesine karşı çıktık. Ülkeyi ucuz destinasyona dönüştüren, niteliğe değil niceliğe önem veren bir turizm anlayışıyla kent ekonomisini güçlendiremeyiz. Biz İzmir’de bu resmi değiştirmek için çok sayıda adım attık. Hedefimiz 2024 yılında İzmir’i, nitelikli turistin tercih ettiği ve kişi başına düşen turist harcamasının her geçen yıl arttığı bir kent haline getirmek. On iki ay ve otuz ilçede turizm vizyonumuzla İzmir’e gelen turist sayısını dört milyona çıkarmak için çalışıyoruz” dedi.
“İzmir’i demir ağlarla örüyoruz”
Soyer, geleceğin İzmir’inin en önemli parçalarından biri raylı sistemler olacağını söyleyerek, “Bu nedenle İzmir’i demir ağlarla örüyoruz. Projelerimizi geliştirdik, merkezi hükümetten gerekli onayları aldık, finansman kaynaklarını temin ettik. İki yıl içinde Narlıdere metro tüneli kazısını tamamladık ve beş yeni güzergahta daha yeni metro yatırımları başlattık. Çiğli Tramvayı da yapım aşamasında. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında Narlıdere Metrosu ve Çiğli Tramvayı’nı hizmete almış olacağız. 28 kilometrelik Karabağlar Gaziemir Metrosu, 27.5 kilometrelik Otogar Kemalpaşa Metrosu ve 5 kilometre uzunluğundaki Örnekköy Yeni Girne Tramvay Hattı İzmir’e kazandıracağımız yeni güzergahlar” diye konuştu.
“Merkezi hükümetten destek almadan u yatırımı gerçekleştiriyoruz”
Buca Metrosu’nun yapım hazırlıklarına başladıklarını ve metro ile tasarruf edeceklerini ifade eden Soyer, şunları dile getirdi:
Buca Metrosu, Türkiye tarihinde bir belediyenin kendi kaynakları ile yaptığı en büyük yatırım ve İzmir tarihinin en büyük projesi. Buca Metrosu her gün İzmir nüfusunun onda birini taşıyacak. Günde on İzmirli’den biri, yani 400 bin İzmirli bu hattı kullanacak. Buca’nın en uzak mahallesi Çamlıkule ile İzmir Körfezi arasındaki ulaşım süresi 15 dakikaya inecek. Bu devasa yatırımı merkezi hükümetten tek kuruş destek almadan, tümüyle İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin imkânlarıyla yapıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin güçlü finansal yapısı sayesinde, Buca Metrosu için 490 Milyon Euro'luk uluslararası yatırım kredisi temin ettik. 3,2 faizle aldığımız bu krediyi, dört sene anapara geri ödemesiz olarak 12 yılda ödeyeceğiz. Buca Metrosu dünyanın fizibilitesi en yüksek metro yatırımlarından biri. Dünya genelinde bir metronun kendi finansmanını karşılama süresi ortalama 30 yılken biz bunu yarı süresinde gerçekleştireceğiz.”
Trenleriyle beraber 765 Milyon Euro’ya mâl olacak Buca Metrosundan elde edilmesi beklenen yıllık işletme geliri ise yaklaşık 45 milyon Euro olduğunu vurgulayan Soyer, “Metro inşaatı dört yıl ödemesiz dönemde tamamlanacak ve hat işletmeye açıldığında elde edilecek işletme geliri ile finansmanın geri ödemesi yapılacak. Dolayısıyla kimsenin cebinden para çıkmadan İzmir bu olağanüstü büyük yatırıma kavuşmuş olacak. Ayrıca Buca Metrosu’nun taşıyacağı 400 bin yolcuyu şu anda otobüs ve minibüslerle taşıyoruz. Metro tamamlandığında Belediyemiz yılda 48 milyon Euro tasarruf edecek” açıklamasını yaptı.
Demircan, “Ekonominin dengeleri kökünden sarsıldı”
Ekonomi Muhabirleri Derneği İzmir Şube Başkanı Murat Demircan ise, “Önce pandemi, sonrasında Rusya – Ukrayna savaşı dünyada ekonomik dengeleri kökünden sarstı. Tedarik zincirleri bozuldu. Hammadde, enerji, petrol, navlun fiyatları astronomik artış gösterdi. Bütün bunlar yaşanırken Türkiye ekonomi yönetimi anlayışıyla dünyadan ayrıştı. Ekonomi politikalarındaki farklı tutumumuz sonrasında Türkiye’de enflasyon rakamları baş döndürücü bir yükselişe geçti. Tüketici fiyatlarındaki artış TÜİK verilerine göre yüzde 78’e ulaştı. Üretici fiyatlarındaki artış yüzde 160 seviyelerini gördü” dedi.
“İBB holdingi andırıyor”
Amerika Merkez Bankası geçen ay 0,75 puanlık faiz artışına gittiğinin altını çizen Demircan, “Bu artış oranı son 28 yılın rekoru. Türkiye ise; faizleri 5 puan indirdikten sonra uzun süredir sabit tutuyor. Bu adımlar sonrasında döviz kurları Türk Lirası karşısında her gün yeni rekorlar kırıyor. Günlük hayatımızda pek çok girdi dövize endeksli. Hayatımıza önemli dokunuşları olan yerel yönetimlerde ekonomideki değişimlerden anında etkileniyor. Son bir yılda yüzde 250 civarı artan petrol fiyatlarının toplu taşıma maliyetlerini ne denli artırdığını ön görmek için kâhin olmaya gerek yok. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Web sitesindeki bilgiye göre; ulaşımdan enerjiye, teknolojiden fuarcılığa, tarım yatırımlarından turizm ve hizmetler sektörüne 12 şirketin sahibi. 12 şirketi ve 12,5 milyar TL’lik 2022 yılı bütçesiyle İzmir Büyükşehir Belediyesi adeta bir holdingi andırıyor” diye konuştu.
Gappi, “Doğru bir ekonomi insanın yaşamını belirleyen bir düzen”
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi de “Ekonomi ile tanışmam bir tesadüf ile başladı. Gözlem Gazetesi, ekonomi alanında bir gazete. Bu alanı zamanla çok sevdim, ekonomi hayatın kendisi. Doğru bir ekonomi insanın yaşamını belirleyen bir düzen. Paylaşım çok önemli bir kelime. Bu sadece ekonomik kriz değil sonu. B u bir siyasi yaklaşımın sonucu. Bizler gerçekleri yazmak için büyük bir savaş içerisindeyiz. Gazetecilik kamu adına sorgulamaktadır, sorgulayabiliyor muyuz? Hayır. Bizden yıllar geçse de halkla ilişkiler istiyorlar” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: