Soylu mu doğru söylüyor Yerlikaya mı? İkisinin arasında 10 kat fark var!

Yerlikaya ve Soylu’nun Suriyeli Bebek Verileri: İki Bakanın Sayıları Arasında 10 Kat Fark!

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın, Türkiye’de doğan Suriyeli bebek sayısıyla ilgili verdiği rakam, eski Bakan Süleyman Soylu’nun açıklamasıyla taban tabana zıt. Soylu’nun 2022’de dile getirdiği 700 bin sayısına karşılık Yerlikaya’nın 87 bin 216 rakamını telaffuz etmesi, kamuoyunda kafa karışıklığına yol açtı.

İşte TBMM’deki İfade: Yerlikaya’dan 87 Bin 216 Suriyeli Bebek Açıklaması

Bütçe görüşmeleri kapsamında TBMM Genel Kurulu’na bilgi veren İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Türkiye’de bulunan Suriyelilerin dağılımı ve doğum oranlarıyla ilgili çarpıcı veriler paylaştı. Yerlikaya, şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye’de toplam 2 milyon 938 bin 261 Suriyeli bulunuyor. Bu sayı şu şekilde dağılıyor: 1 milyon 247 bin Halepli, 189 bin İdlibli, 107 bin Deyrizorlu, 104 bin Hamalı, 97 bin Hasekeli, 89 bin Şamlı, 84 bin Rakkalı, 70 bin Humuslu, 31 bin Lazkiyeli, 39 bin diğer illerden ve Türkiye’de doğan 87 bin 216 Suriyeli.”

Soylu: “Türkiye’de 700 Bin Suriyeli Bebek Dünyaya Geldi”

Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise 2022 yılında yaptığı bir açıklamada, Türkiye’de doğan Suriyeli bebek sayısını 700 bin olarak duyurmuş ve şu sözleri sarf etmişti:

“Biz nasıl bir sınavda olduğumuzu biliyoruz. 700 binin üzerinde Suriyeli kardeşimiz bu ülkede dünyaya geldi. Bu topraklarda 700 binin üzerinde alem meydana getirdiler. Bu, büyük bir zenginliktir.”

Ayrıca Soylu, Türkiye’de toplam 3 milyon 595 bin 134 Suriyelinin bulunduğunu belirtirken, 533 bin Suriyelinin ise gönüllü dönüş yaptığını ifade etmişti.

Soylu’nun 2019 yılında verdiği bir diğer veri ise, Türkiye’de doğan Suriyeli sayısını 405 bin olarak kayıtlara geçmişti.

İki Veri Arasındaki Farklılık Nereden Kaynaklanıyor?

Yerlikaya’nın verdiği 87 bin 216 sayısı ile Soylu’nun 700 bin ifadesi arasındaki çelişki dikkat çekiyor. Toplam Suriyeli sayısında da iki bakan arasında yaklaşık 600 bin kişilik bir fark bulunuyor. Bu çelişkinin, nüfus kayıtlarının güncellenmesinden mi yoksa farklı raporlama yöntemlerinden mi kaynaklandığı konusunda henüz bir yanıt verilmedi.