Susam bakkalları Meclis’e çağırdı
Yayınlanma :
13.01.2014 13:04


Susam, “Perakende piyasasını düzenleyecek bir yasanın bulunmaması, haksız
rekabetin devam etmesine neden olmaktadır. Israrlı takibimiz sonucunda hükümet,
bir yasa taslağı hazırladı, odaların ve piyasanın görüşlerini toplamaya
başladı. Kanunu istemeyen lobiler bu kez de etkin olmazsa yerel seçimden
sonraki dönemde görüşmeye açılabilir. Bu süreçte tüm esnaf ve sanatkarımız ile
esnaf teşkilatlarının desteğini istiyor onları Meclis’e davet ediyorum. Sizlere
o komisyonlarda konuşma, görüşlerinizi ve sıkıntılarınızı birinci elden dile
getirme imkanı tanırız. Kendiniz gelemiyorsanız, görüşlerinizi mektupla, faksla
ve maille Bakanlara, başbakana milletvekillerine iletin. Esnaf ve sanatkarın
gücünü ve kendi yasasına ne kadar sahip çıktığını gösterin. Meydanı hipermarket
lobilerine bırakmayın” dedi.
Sokak arasındaki
marketler
Bu yılın sonuna kadar ülke genelindeki AVM sayısının 368’e
yükseleceğini söyleyen Susam, “Bu rakamla övünen bir siyasi anlayış bulunuyor.
Ancak bunun ötesinde mahalle aralarına küçük mağazalarda kurulan ucuzluk
marketleri var. Bazılarının mağaza sayısı iki binleri aşmış durumda. Toplamda
milyonlarca metrekarelik satış alanına sahipler. Büyük satın alma güçleri ve
uluslar arası fonları kullanarak çok küçük kazançlarla haksız rekabet
yaratıyorlar” diye konuştu.
Bu mağazaların birincil amacının kazanç değil toplam satış
alanı ve pazar payını genişletmek olduğunu ifade eden Susam, “Elde ettikleri
geliri büyük ölçüde yeni mağaza açıyorlar. Türkiye’nin perakende pazarında
yüzde kaç aldıklarına, toplamda kaç metrekare satış alanına sahip olduklarına
bakıyorlar. Çünkü buradaki asıl beklenti belirli oranın üzerine çıktığında
işletmeyi yabancı bir şirkete satmak. Dünyadaki birçok büyük ve ünlü mağaza,
Türkiye’de sıfırdan mağaza açıp çalışmak yerine böyle kurulu sistemleri satın
almayı düşündüklerini açıkça söylüyor zaten. Türkiye 75 milyonluk nüfusu ve
canlı perakende pazarıyla yabancı şirketlerin iştahını kabartıyor” dedi.
Değeri yeni
anlaşılıyor
Diğer meslek odalarının perakende piyasasını düzenleyecek
bir yasaya ihtiyaç olduğunu yeni anlamaya başladığını ifade eden Mehmet Ali
Susam, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Pek çok büyük meslek odası, bizim yıllardır yaptığımız
mücadeleye dudak büktü, bazıları “bakkalın devri geçti” dediler. Bugün ürettikleri o anlı şanlı sanayi
mallarını hipermarketlerin raflarına koyabilmek için satın almacı genç bir
çocuğun önünde iki büklüm olmak zorunda kalınca, yaptığımız mücadelenin önemini
kavradılar.
Oysa esnafa getirdiklerinde onlardan raf parası, gondol başı
parası, yeni mağazaya katılım payı gibi indirim isteyen yoktu; raflar açıktı.
Üstelik bakkal ürünleri satarken veresiye yazarak kendi kısıtlı sermayesini
bile üretici lehine kullandırıyordu.
Oysa hipermarketin sattığı ürünün parasını, satıştan altı ay
sonra ödemeye başlıyor. Ticaret Kanun’a üç ayda ödeme zorunluluğunu o dönem
yürüttüğümüz mücadeleyle, büyük güçlükle koydurabildik. Dev sanayi şirketleri,
ürünlerini satacak bir pazar olmadan, en iyi malları üretseler de bir anlamı
olmadığını kavradı. Bu nedenle ulusal pazarın yabancı şirketlerin hakimiyetine
girmesinin en önemli sakıncası buradadır.”
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: