Susam, "Elektrik kanunu dertlere çare olamayacak"
Yayınlanma :
11.02.2013 03:50


Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu üyesi
Mehmet Ali Susam; üç haftadır komisyon gündeminde görüşülen Elektrik Piyasası
Kanunu’nu değerlendirdi. Kanunun Türkiye’nin elektrik üretimi ve fiyatıyla
ilgili sorunlara çare olmak gibi bir amacı olmadığını ifade eden Susam, “İkili
anlaşmalar ve bu işlemlerle ilgili borsa oluşturarak paradan para kazanılmaya
çalışılan bir anlayış içindeler. Kanunun mantığı, özelleştirilen dağıtım
şirketlerinin kazançlarını arttırabileceği bir yapı üzerine kurulmuş. Sanayici
rekabet edemiyormuş, vatandaş evde lambasını korkarak yakıyormuş kimsenin
umurunda değil” dedi.
Kanunun elektrik fiyatlarında
bir ucuzlamaya neden olamayacağını ifade eden CHP’li vekil, “Türkiye’de
elektrik son derece pahalı. Elektriği ürettiğimiz kaynakların yüzde 70’e yakını
ithal. Türkiye yerli kaynaklarına yeteri kadar yatırım yapmadığı için bugün
varmış gibi görünen arz güvenliğini, küresel bir sorun ya da krizde ortadan kalkabilir.
Elektrik piyasasının bu kadar önemli sorunları varken, önümüze getirilen
tasarının ana amacı özelleştirilen elektrik dağıtım işindeki kar payını
arttırmaktan ileri gitmiyor” diye konuştu.
Son günlerde Enerji Bakanlığı
kaynaklı bazı açıklamaların kanunun elektrik fiyatlarının yüzde 15
ucuzlayacağını yönündeki ifadelerin toplumu yanılttığını söyleyen Susam, “Yılda
25 bin kilovat üstünde elektrik tüketen işyerleri serbest tüketici olabiliyor
ve özel dağıtım şirketlerinden pazarlık usulüyle yüzde 15’e kadar daha uygun
fiyata elektrik enerjisi bulabiliyor. Şimdi bu limit 5 bin kilovata indirildi
ve işyeri olma şartı kaldırıldı. Bakanlık bu durumu herkes yüzde 15 daha ucuza
elektrik satın alacakmış gibi duyuruyor. Oysa evdeki tüketim hacmi artmayacağı için
fiyatta önemli bir düşüş olmaz” dedi.
Elektrikte paradan para kazanma devri
Kanun kapsamında Borsa İstanbul
AŞ bünyesinde bir elektrik alt borsası kurulduğunu da hatırlatan Susam,
“Yapılan bu ikili anlaşmalar üzerinden borsa hacmi oluşacak. AB direktifleri
doğrultusunda tüm kullanıcılar serbest tüketici olmaya başlayacağından, bu
borsada bir fiyat oluşacak. Borsanın ardından bir de opsiyon borsası kurulması
ve geleceğe dair enerji fiyatlarının işlem görmesi de planlanıyor. Bir başka
değişle Türkiye’nin enerji arzı ve enerji fiyatı sorunu bir kenarda dururken,
enerji fiyatı üzerinden paradan para kazanacak mekanizmalar kuruluyor” diye
konuştu.
70 önerge
Kanunun görüşmeleri süresince 70’in üzerinde önerge vererek kanunu
tüketiciler ve sanayiciler için daha uygun hale getirmeyi amaçladıklarını ifade
eden CHP’li vekil sözlerini şöyle sürdürdü:
“Enerji fiyatının ucuzlaması
son derece önemsediğimiz bir konudur. Bu nedenle yerli ve yenilenebilir
kaynaklara dayalı üretim tesislerini kurulması ve desteklenmesini de içeren çok
sayıda önergemiz oldu. Sayaç okuma bedeli, iletim ek ücreti ve TRT payı gibi
haksız uygulamaların elektrik faturasından kaldırılmasını istedik ama iktidar
partisine mensup komisyon üyeleri önergelerimize ret oyu verdi. Komisyondaki
mücadelemiz sürecek.
Olumlu yanları da var
Kanunun en önemli olumlu yanının
yenilenebilir enerjiye dayalı üretim tesislerinde lisans sınırının
yükseltilmesi söyleyen Susam, “Uzun süredir dile getirdiğimiz, çeşitli
yöntemlerle Meclis gündeminde tutmaya çalıştığımız bir konuydu. Rüzgar, güneş
ve jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından üretim yapan tesislerde
lisans sınırı 1 megavata çıkarttık. Dünyada teknolojinin gelişmesiyle zaten
bunun altında rüzgar türbini de bulunamıyordu. Limitin yükselmesiyle vatandaşın
kendi enerjisini üretmede daha istekli olacağına inanıyorum.
Sayaçlar bedava değişmeyecek.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız’ın Elektrik Dağıtım Şirketlerinin kurduğu derneğin toplantısında
elektrik sayaçlarının bedava değiştirileceğini söylediğini de hatırlatan Susam,
“Konunun basında yer almasının ertesi günü komisyondaki hükümet temsilcilerine
sorduk, onlar da bakanın söylediğinin gerçeği yansıtmadığını kabul etmek
zorunda kaldılar. Sayaçlar bedava değişmeyecek. Bugüne kadar herkesin kendisine
ait olan sayacı, bundan sonraki bakım ve onarım masrafları karşılığında dağıtım
şirketine devrediliyor. Şirket bu sayaçları değiştirdiğinde, yaptığı yatırımı
herkesin faturasına yansıtacak. Yani yine sayaçların parasını vatandaş
ödeyecek. Üstelik o bölgede değiştirilen her sayacın parası, herkesin cebinden
çıkacak.
Üstelik Türkiye’de mevcut kanuna göre bir sayaç sanayi ve bu sayaçları söküp takan, bakım ve tamirini yapan iş kolları
oluşmuş durumda. Şimdi sayaçların mülkiyeti ve bakımı dağıtım şirketine
geçtiğinden, bu şirketlerin gidip milyonlarca sayacı uzakdoğudan alıp
takmalarının önünde bir engel de yok. Bu iş koluna yatırım yapmış binlerce
kişinin ekmek yediği sektöre, ‘bundan sonra başınızın çaresine bakın’ denilmiştir”
dedi.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: