TACETTİN BAYIR’DAN ŞOK SÖZLER!

CHP’de parti içi muhalefetin sesi sık sık yükselirken, CHP
İl Eski Başkanı Tacettin Bayır’dan bomba açıklamalar geldi. Radyo
Egepostası’ndaki yayına telefonla bağlanan Bayır, “İki model örgüt var.
Birincisi, belediye başkanının kucağına oturan ilçe başkanı ya da birbiriyle
kavgalı ilçe başkanı” dedi, “Bu doğruları söylediğim için milletvekili
adaylığında üstüm çizilecekse çizilsin” dedi.

Tacettin Bayır, ilk il başkanlığına geldiğinde, genel
merkezin talebiyle, belediye başkanlarıyla toplantı yaptığını belirterek,
“Demiştim ki arkadaşlar, şu an İzmir il örgütünde ne yazık ki  araba önde, atlar arkada ve yürümüyor. Bu
anlamada ben atları öne, arabayı arkaya alacağım. Yani örgütün önde olması
gerekiyor. Oysa şu anda belediye başkanları 
örgütü yönlendiriyor. Herkes kendine tabi ilçe başkanları yaratmaya
çalışıyor” dedi.

ÖRGÜT BAŞKANIN AĞZINA
BAKIYOR

Örgütün, belediye başkanının ağzına baktığını, bu davranış
biçiminin doğru olmadığını kaydeden Bayır, örgütün her zaman yerel yönetimlerin
önünde olması gerektiğini kaydetti. Tacettin Bayır, “Kol kola girip birbirimizi
kucaklamamız gerekiyor ama ne yazık ki böyle değil. Benim il başkanlığımda 2
model örgüt vardı. Bir, belediye başkanının kucağında oturan ilçe başkanı ya da
birbiriyle kavgalı ilçe başkanı. Burada genel merkezin bakış açısı nedir bilmemekle
birlikte, bir arayış içinde olduklarını hissediyorum . Bana telefonlar geliyor
bazı ilçelerden, ‘Sizi il başkanı görmek isteriz diye. Kamuoyu yoklaması
yapılıyor diye bir bilgi aldım ve beni arayanlar oldu Bornova’dan,
Bayraklı’dan, Karşıyaka’dan, Gaziemir’den. Tabii ne kadar doğru bilmiyorum. Ama
ben kendim talip olmadığım halde atamıştım biliyorsunuz. Partililere danışarak
aramışlardı. Ben o zaman talebim olmadığı halde il başkanı olmuştum.  Yine aynı formül yapılıyor olabilir. Tabii basına
kapalı geçen il danışma kurulunda, benim söylediğim bazı şeyler olmuş. Bir
kısmı doğru bir kısmı yanlış ama  ben bir
işadamıyım ama matematik olarak 28+1 ile girdiğimiz seçime 22+1 ile çıktığımız
zaman başarıyı kimse bana akıl ettiremez. Bu bizim siyaset bilgimizle alay
etmektir. Öyle birşey olamaz. Özveri diye bir mekanizma vardır. Kardeşim evet
biz hata yaptık, bu hataların nerde yapıldığı bulunup ortaya konulur,
tartışılır, bir sonraki seçimde aynı hatalar yapılmaz . Danışma kurulları bunun
için yapılır. Orada tabii çok ilginç saat 10’da başladı toplantı saat 3.30 ‘a
kadar 2 kez il başkanı 1 kez büyükşehir belediye başkanı 4 tanede il yöneticisi
konuşma aldılar, milletvekilleri filan birbirlerini ağırladılar, birbirlerine
iltifatlar yağdırdılar. Eleştiri yapabilecek kimse çıkamadı. Sadece 2-3 kişi
çıktı örgütten, konuştu aman başımız derde girmesin, kimseyi karşımıza
almayalım, 1 yıl sonra milletvekili seçimi var, karşı gelirsek bizi çizerler
gibi anlayışla yuttular. 160 kişiyle başlayan il danışma kurulu 55 kişiyle
sonlandı. Bunlar doğru şeyler değil. İl danışma kurulu dediğimiz şey çok önemli
. Delegeler, ilçe başkanları, ilçe sekreterleri geliyor ama 30 ilçeden çıka
çıka 2 tane ilçe başkanı çıkıp konuşma yapabiliyor. Çünkü saati dolduruyorlar“
dedi.

ÇOK ÜZÜLDÜM

“Doğruyu söylersem, il başkanını, belediye başkanını
kızdırırım, milletvekili adaylığında benim üstümü çizerler korkusu  var” diyen ve bu duruma çok üzüldüğünü
anlatan Bayır, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu doğruları söylemekten dolayı benim milletvekilliği
adaylığımda üstüm çizilecekse çizilsin . Ben 31 yıldır bu partiye emek verdim 7
tane genel başkan gördüm. Bu 31 yıllık deneyimimiz, doğru bildiğimiz çizgiden,
hiç bir zaman asla taviz vermeyeceğiz . Bizim tek hayalimiz var, görebilirsek,
partinin iktidar olduğunu görmek, göremezsek çocuklarımıza gösterebilmek. Ama
bunu  doğru çizgide yürüyerek
yapabiliriz. Kucağa oturma konusunu ise espri olarak söylüyoruz. Şunu ifade
ediyorum, belediye başkanına danışmadan hiç bir harekete geçmeyen ilçe başkanları
var. İşin kötü tarafı bunu bizim belediye başkanlarımız alışkanlık haline
getirmeye başladı.Bunu iki yöntemle yapıyorlar. Partinin ilçe binasının kira
borcuydu personel gideriydi masraflarına katkı koymak yöntemiyle yapıyorlar 2
belediyede iş aş beklentisi olan partililerimizi  özellikle delege olabilecek, kendisine yarın
oy verebilecek  ilçe yöneticisi, ilçe
başkanı seçecek  insan ağırlıklı
personelin işe alımıyla yapıyorlar.Partiyi örgüt değil o  zaman belediye başkanları yönetmiş oluyor.
Tabii bunu en yukarıdaki alışkanlık haline getirince, aşağıdakiler de
kopyalamaya başladılar. Biliyoruz ki aynı şey Çiğli için mesela Ödemiş için
devreye giriyor. Bu iyi bir şey değil. Bunu bugün burada uygulamak isteyenler
genel merkezde, kurultayda da uygulamak isterler. Allaha şükür kendi yağımızda
kavrulduğumuz için  herhangi bir parayla
pulla işimiz olmadığı için , belediye ihalesiyle işimiz olmadığı için  söyleyeceklerimizi cok açık ve net
söylüyoruz, ne zarar verebilir ki kimse bize. Sen işi aşı olmamış, belediyede
çalışanısındır. Hem üst amirinin altında çalışıyorsan patronun senin belediye
başkanı ilçe örgütü belediye başkanının üstünde olmasına rağmen  ona karşı patron oluyorsun, normal bir durum
değil, doğru da değil."

Kendi yönetim kurulunu hazırlarken, Genel Başkan Kemal
Kılıçdaroğlu ile konuştuğunu, hiç bir meclis üyesini yönetime almayacağını
söylediğini anlatan Bayır, "Çünkü tarafsız olması beklenemezdi. Ben
listemi öyle yaptım. 23 kişilik liste Ankara'ya gitti, belediye çalışanı,
belediye meclis üyesi yoktu" dedi.

KESER DÖNER SAP DÖNER

Diğer illerle kıyaslandığında, İzmir'in büyük zenginliklere
sahip olduğunu anlatan Bayır, "Burada görev yapmak için kendini yırtan
onlarca insan var. Dolayısıyla kadro sıkıntısı yok. Ben kimseyi almadığımda
genel merkezin hoşuna gitmişti ve sonra İstanbul ve Ankara'da da  dikkat edelim demişlerdi. Yani bu atlar
arabalar meselesi kendiliğinden çıkmış birşey değil.

Çok doğru olmaz. Seçilmiş olan belediye başkanlarını
incitemem. O arkadaşlarımızın günahı ne ? Orada bir belediye başkanı
birileriyle anlaşamıyor gerekçesiyle harcanmış . Şimdi o arkadaşın harcanmasını
doğru bulmadığımı söyleyeceğim, yeni seçilmiş o genç arkadaşa haksızlık yapmış
olacağım. Keser döner sap döner gün gelir 
hesap döner."