TAKSİM'DE ENGELLENEN BASIN AÇIKLAMASI !..

İşte engellenen basın açıklamasının tam metni;
 

Emek, barış, eşitlik,
özgürlük için mücadeleye devam!

1 Mayıs’ta
Taksim’deyiz!

 

Değerli basın
emekçileri..

2014 1 Mayıs Komitesi’ni oluşturan DİSK, KESK, TMMOB ve TTB
olarak 10 Nisan’da bir basın toplantısı düzenlemiş ve 1 Mayıs’ta Taksim’deyiz
demiştik. Bu açıklamanın ardından yaptığımız çağrıya oldukça cesaretlendirici
bir yanıt aldık. Onlarca demokratik kitle örgütü, emek örgütü, halk örgütü,
siyasi parti ve sol siyasi gruplar bu çağrımızı destekleyen kararlar aldılar.
Bir kez daha gördük ki, Taksim 1 Mayıs Meydanı işçi sınıfının birliğinin ve
dayanışmasının sembolüdür.

Biz hepimiz 1 Mayıs 2014’te bu meydanda, kol kola, omuz
omuza sözümüzü  ve türkülerimizi
söyleyecek, 1 Mayıs 1977’de yitirdiğimiz işçi kardeşlerimizi anacağız.

Biz kararımızın arkasındayız. Çünkü biz, geçtiğimiz 1
Mayıs’tan beri sokaklarda, meydanlarda, işyerlerinde, okullarda, yoksul mahallelerde
ayağa kalkıp yüzlerini güneşe dönenleriz.

Artık istediğimiz ülkenin, umut ettiğimiz yaşamın hayal
olmadığının farkına vardık.

Biz insanca yaşamak istiyoruz.

Biz işçiler olarak ölümüne çalıştırılmak istemiyoruz.

Biz asgari ücretliler simit hesabıyla kandırılmak
istemiyoruz.

Biz, taşeron çalıştırmayla, özel istihdam bürolarıyla, esnek
çalıştırmayla, sözleşmeli personel uygulamalarıyla köle olmaya direniyoruz.

Biz kıdem tazminatımıza, örgütlenme hakkımıza sahip
çıkıyoruz,

Biz pazarda alınıp satılan bir meta muamelesi görmek
istemiyoruz.

Biz kamu çalışanları olarak sefalet ücretlerinden bıktık
usandık.

Biz grev ve gerçek toplu sözleşme hakkı, örgütlenme ve
siyaset yapma hakkı istiyoruz.

Biz en insani ve en temel haklarımızı savunduğumuzda
“terörist” damgası yemek, tutuklanmak istemiyoruz. Biz bu ülkenin onurlu
insanları olarak insanca yaşamak istiyoruz.

Biz kaderimizin bir avuç insanın dudaklarının arasında
olmasını kabul etmiyoruz.

Biz, en vahşi “polis destanlarını”, en büyük adalet
sarayını, sınır tanımaz yasaklarını, tıka basa dolan hapishanelerini değil
özgürlük istiyoruz.

Biz “namus” kisvesiyle öldürülmek, sermayeye ucuz işgücü
olmak istemeyen kadınlarız.

Biz Roboski’de devletin bombasıyla, Okmeydanı’nda devletin
gaz fişeğiyle vurulup öldürülmek istemiyoruz.

Ve biz ölü çocukların aileleriyiz. Kan parası verip bizi
susturamazsınız, acımızla alay edemezsiniz, acılı analara seçim mitinglerinde
hedef gösteremezsiniz.

Biz, rant için kar için derelerimiz kurutulması, toprağımız
zehirlenmesiz istiyoruz. Biz plaza dilecek diye mahallemizden sürülmek
istemiyoruz.

Biz inşaat çılgınlığıyla güneşimizin, parklarımızın,
ağaçlarımızın çalınmasına isyan ediyoruz.

Talebimiz çok açık, çok sade: Kendi yaşadığımız mekânlar
üzerinde söz hakkı istiyoruz.

Biz Kürt Sorunu’nun savaşla çözülmeyeceğini yıllarca büyük
bedeller ödeyerek gördük ve işte bu yüzden kardeşlerimizle, komşularımızla
savaşa hayır diyoruz!

Biz, bu ülkenin bütün ötekileriyiz. Dinimiz, mezhebimiz,
dilimiz, kültürümüz, cinsiyetimiz nedeniyle ikinci sınıf yurttaş muamelesi
görmek, yok sayılmak istemiyoruz.

Bizler bu ülkenin sanatçılarıyız, bilim insanlarıyız,
gazetecileriyiz, aydınlarıyız. Özgürce düşünmek, araştırmak, kendimizi ifade
etmek istiyoruz.  Şu bilinsin ki
sansürle, baskıyla, işsizlik tehdidiyle zihinlerimiz terbiye edilemez.

Ve biz Ali İsmail’iz, Ethem’iz, Ahmet’iz, Abdocan’ız,
Mehmet’iz, Medeni’yiz, Hasan Ferit’iz, Berkin’iz… Biz başka bir dünya
isteyenleriz! Ve o dünyayı ancak ve ancak kendi ellerimizle kuracağımızı
biliriz.

İşte bu nedenle biz İstanbul’da Taksim’de 1 Mayıs Alanında
olacağız. 

Tüm mağdurlarla, yoksullarla, dışlananlarla, işsizlerle,
işçilerle, kamu emekçileriyle, mimar ve mühendislerle, aydınlarla,
sanatçılarla, kadınlarla, gençlerle, emeklilerle, basın emekçileriyle omuz
omuza olacağız.

1 Mayıs alanlarını, milyonların adalet isteğinin kürsüleri
haline dönüştüreceğiz.

Taleplerimizle, rengarenk bayraklarımızla, türkülerimizle,
halaylarımızla tek yürek olacağız.

1977’de yitirdiğimiz kardeşlerimize yakışır biçimde
birliğimizi, dayanışmamızı ve mücadele gücümüzü göstereceğiz.

Bize başka başka alanlar önerenler şunu bilsin ki, bizler
için 1 Mayıs meydanı tartışması 2010 yılında tamamen bitmiştir.

3 sene burada, yüz binlerce insanla, bayram havasında
kutladığımız 1 Mayıs’ların ardından geçen sene gelen yasak akıl dışı biçimde
sürdürülmek istenmektedir. 

2013 yılında Taksim’i işçiye kapatmak için metrobüs, vapur,
metroyu, otobüs seferlerini iptal edenler, köprüleri kaldıranlar, 15 milyon
İstanbullunun en temel haklarını ihlal edenlerin kim olduğu unutulmuş değildir.


Kent yaşamını felç edenler işçiler, emekçiler değil
yasakçılardır. Bu tespitimiz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından da
tescillenmiştir. 1 Mayıs’ta Taksim’i yasaklamak artık yasadışıdır, hukuk dışıdır.
Daha da ötesi, bu yasak vicdanlara sığmamaktadır.

Hükümetin antidemokratik ve baskıcı kararlarına, Taksim
yasaklarına boyun eğenlere, 1 Mayıs’ı daha birkaç sene öncesine kadar tanımayıp
da bugün işçi sınıfının ortak alanda hepbirlikte kutlama yapmasını
engelleyenlere de sesleniyoruz:

Demokratik hak ve özgürlükler mücadelesinden kaçarak, işçi
sınıfını ve emekçi halkımızı “Demokles’in Kılıcı” altında yaşamaya mahkum
etmeye çalışarak varacağınız yer, siyasi iktidarın suç ortaklığı olacaktır.

1 Mayıs’ı Taksim’den sürmek demek, bir kentin, bir toplumun
hafızasını yok etmek demektir. Bize Taksim’i yasaklayarak, 1977 katliamını
unutun, otelin üzerindeki katilleri unutun, o katillerden hesap sormaktan
vazgeçin diyorlar.

Hayır! Asla vazgeçmeyeceğiz!

Biz Türkiye işçi sınıfı ve işçi sınıfının dostları olarak
bir kez daha iddia ediyoruz.

Bu meydan 1 Mayıs meydanıdır!

Bu meydan bize şehitlerimizden emanettir! Ve Türkiye halkı
bu emanete sahip çıkacaktır!

KATILIMCI KURUMLAR:

1.            AKA-DER
(ANADOLU KÜLTÜR VE ARAŞTIRMA DERNEĞİ)

2.            ALINTERİ

3.            ANTİKAPİTALİST
MÜSLÜMANLAR

4.            BAKIRKÖY
DOĞA GÖNÜLLÜLERİ

5.            BDP
(BARIŞ VE DEMOKRASİ PARTİSİ)

6.            BDSP
(BAĞIMSIZ DEVRİMCİ SINIF PLATFORMU)

7.            BES-DER
(BİRLEŞİK ESNAFLAR DERNEĞİ)

8.            CHP
(CUMHURİYET HALK PARTİSİ)

9.            DENİZ
GEZMİŞ PARKI FORUMU

10.          DEVRİMCİ
ÇÖZÜM

11.          DEVRİMCİ
PROLETARYA

12.          DHF
(DEMOKRATİK HAKLAR FEDERASYONU)

13.          DİP
(DEVRİMCİ İŞÇİ PARTİSİ)

14.          DİVRİĞİ
KÜLTÜR DERNEĞİ

15.          EHP
(EMEKÇİ HAREKET PARTİSİ)

16.          EMEK VE
ÖZGÜRLÜK CEPHESİ

17.          EMEP (EMEK
PARTİSİ)

18.          ESP
(EZİLENLERİN SOSYALİST PARTİSİ)

19.          FORUMLARARASI
KOORDİNASYON

20.          HAK-PAR
(HAK VE ÖZGÜRLÜKLER PARTİSİ)

21.          HALK
CEPHESİ

22.          HALKEVLERİ

23.          HDP
(HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ)

24.          HKP
(HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ)

25.          İDP (İŞÇİ
DEMOKRASİ PARTİSİ)

26.          İMD (İŞÇİ
MÜCADELE DERNEĞİ)

27.          İŞÇİ-DER
ANADOLU YAKASI ŞUBESİ

28.          İSTANBUL
ANARŞİ İNSİYATİFİ

29.          KALDIRAÇ

30.          KÖZ                        

31.          MARKSİST
TUTUM

32.          MÜCADELE
BİRLİĞİ

33.          MÜŞTEREKLER

34.          NOR
ZARTONK

35.          ODAK

36.          ÖDP
(ÖZGÜRLÜK VE DAYANIŞMA PARTİSİ)

37.          ÖĞRENCİ
KOLEKTİFLERİ

38.          OYUNCULAR
SENDİKASI

39.          PARTİZAN

40.          PROLETER
DEVRİMCİ DURUŞ

41.          SDP
(SOSYALİST DEMOKRASİ PARTİSİ)

42.          SDPG
(SOSYALİST DEVRİM PARTİSİ GİRİŞİMİ)                  

43.          SİYASİ
TUTSAKLARA ÖZGÜRLÜK Ç.G.

44.          SODAP
(SOSYALİST DAYANIŞMA PLATFORMU)

45.          SOKAK
KÜLTÜR SANAT DERNEĞİ

46.          SÜREKLİ
DEVRİM HAREKETİ

47.          SYKP
(SOSYALİST YENİDEN KURULUŞ PARTİSİ)

48.          TKP
(TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ)

49.          TKP 1920
(TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ 1920)

50.          TÖPG
(TOPLUMSAL ÖZGÜRLÜK PARTİ GİRİŞİMİ)

51.          TOPLUMSAL
DAYANIŞMA İŞÇİ PSİKOLOGLAR DERNEĞİ

52.          TÜKETİCİYİ
KORUMA DERNEĞİ

53.          UMUT-SEN

54.          YENİ DÜNYA
İÇİN ÇAĞRI

55.          YEŞİL ÖFKE
KOLEKTİFİ

56.          YOĞURTÇU
PARKI FORUMU

57.          YSGP
(YEŞİLLER VE SOL GELECEK PARTİSİ)

58.          78'LİLER
GİRİŞİMİ