TBMM Genel Kurulu’nda konuşma yapan Purçu: Hepimiz aynı gemideyiz

Konuşmasında; 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL ile birlikte, ülkemizin hukuksuzluğa mahkûm edildiğine, anayasayla ve uluslararası sözleşmelerle güvenceye alınmış özgürlük ve hakların keyfi bir biçimde yok edildiğine, yaşanan hak ihlalleri ve mağduriyetlere yer veren CHP İzmir Milletvekili Purçu’nun konuşmasından satırbaşları şu şekilde:

"KHK" ve "OHAL" denilince akla ne geliyor? Hak ihlalleri, gözaltılar, tutuklamalar, ihraçlar, iadeler, intiharlar, mahkûm gazeteciler, işsiz kalan insanlar, hocası olmayan üniversiteler, iş yükü artan devlet memurları, yurt dışı çıkış yasakları, mahkeme kararı olmadan görevden alınan belediye başkanları, OHAL Komisyonu’na yapılan yüz binlerce başvuru, yanlışlıklar, taşeron işçiler, bir de lastik geliyor akla! Lastiğin OHAL'le ne alakası var?

Meclis’ten geçirilmesi gereken yasalar, KHK’larla çıkarıldı. OHAL ile hiçbir ilgisi olmayan yasalar çıkarıldı. KHK çıkarmak da meşru bir uygulamadır. Ancak KHK’ların içerikleri meşru değil! OHAL süresince çıkarılan KHK’ların ömrü sadece OHAL süresince geçerlidir. Çıkarılan KHK’larla Anayasa ihlal edildi.

Biraz da Hükûmet olarak ya da iktidar olarak muhalefetin penceresinden de bazı meseleleri görmeniz gerekiyor, görmediğiniz müddetçe de bu tür olumsuzluklar sürüyor. OHAL döneminde yaklaşık 107 bin kişi ihraç edilmiş. Bu 107 bin kişi -tabii, itiraz edenler de var- bu ülkede kamu kurumlarına girerken kamu kurumlarının hiç haberi, bilgisi olmadı mı, bu insanların ne olduğu ortaya çıkmamış mı? Kamu kurumlarında o insanları işe alan insanların hiç sorumluluğu yok muydu? Yüz binlerce insan işe girmiş ve ilgili kurumlar ve Hükûmetin yetkilileri de buna göz yummuş demek ki. Siz onu sokarken FETÖ'cü olduğunu ya da terör örgütüne mensup olduğunu bilmiyor muydunuz? Bu insanları işe alan kamu kurumu yetkilileriyle ilgili bir çalışma, bir suç duyurusu ya da görevden alma işlemi yaptınız mı?

KHK'yle gazilerle ve şehitlerimizle ilgili düzenlemeler yapılmış. Çok üzülerek ifade edeyim, maalesef, 15 Temmuz darbe girişiminde gazi olan ve şehit olan kardeşlerimizle yıllarca bu ülkede gazi olmuş ve şehit olmuş kardeşlerimiz arasında statü farkı var; tazminatlarına kadar, ayrımcılıklar maalesef yapıldı. Bu konuda da sizinle aynı görüşte olmadığımızı beyan etmek istiyoruz.

Ülke olarak hepimiz aynı gemideyiz, dolayısıyla ülke olarak birlikte yara alıyoruz. Bazı uluslararası istatistiklere baktım. Örneğin 113 ülkede, hukukun üstünlüğüne ne kadar uyulduğuyla ilgili bir çalışma yapılmış, üzülerek ifade ediyorum, ülke olarak 101'inci sıradayız Bunu hak etmiyoruz. Ülke olarak 101'inci sıradayız hukukun üstünlüğü konusunda. Ayrıca, basın özgürlüğü konusunda 180 ülke içerisinde, yine, 151'inci sıradayız. Ayrıca, Dünya Özgürlükler Raporu'na göre de maalesef ülkemiz özgür ülkeler listesinden silinmiş. Çalışma süreleri bakımından da dünyanın en çok mesai yapan ülkelerinin ilk sırasındayız arkadaşlar. Bu da ülke olarak özgürlükler bakımından, çalışma hakkı bakımından olumsuz bir tablo. Görevden alınan kamu çalışanlarının yerine maalesef yenilerini getirmediğimiz için mevcut memurlarımız çok fazla mesai yapıyorlar. Bu konuda da Hükûmetin, iktidarın sorumluluğu had safhadadır.