TEKİN'DEN ÇARPICI AÇIKLAMALAR

18 Mayıs’ta
Aydın’da gerçekleştirilecek Demokrasi ve Özgürlük Mitingi için Ege Bölgesi’ne
çıkarma yapan ve hafta başından itibaren Ege Bölgesi örgütleriyle toplantılar
yapan Tekin, mitingin gerekliliğini,düzenlediği basın toplantısında anlattı. Türkiye’nin
son dönemde tek adam iktidarı ile yönetildiğini dile getiren Tekin; “Herşeye tek
kişinin karar verdiği bir döneme girdik. Milli Eğitimle ilgili Diyanetle ilgili
Başbakan karar veriyor. Belediyeleri yok sayarak nerede köprü yapılacağını,
yargının ne karar vereceğini Başbakan karar veriyor.Bu gidişata dur demek için
sadece CHP’liler değil barışa özgürlüğe ihtiyacı olan herkesi davet ediyorum”
dedi.



“SOLDAYIZ”

Basın
mensuplarının sorularını da yanıtlayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel
Tekin, “Millet kendi
adayını kendi belirlesin isterim. Ön seçimde denenecektir. Millet derken
bölgedeki seçmeni kastediyorum. Millet
derken seçmeni kastediyorum partilileri değil. Bursa'da Nilüfer belediye
başkanımızla on saat tüm Bursa'yı tanıştık. Orada istisnasız herkes Sayın
Bozbey'in aday olmasını talep etti. Bu tam bir millet iradesidir. Siyasi
partilerin kurumsal kimliğini genel başkan ve MYK belirler. Onun dışındakilerin
tamamı bireyler belirler. Soldayız. Solun tam da göbeğindeyiz. Ne kadar solcu
olalım? Ölçü koyun. Her dönem kendi koşullarıyla değerlendirilmeli. 77'de 2,5
milyon sendikalı işçi vardı, nüfusumuz 44 milyondu. Sendikalar acaba iktidar ne
diyecek diye korkan sarı sendikalar değildi. Aydınlar, memurlar, çalışanlar,
üniversitelerin tamamı örgütlüydü. Bu dönemde ise sadece arkadaşlarının
haksızlığı giderilsin diye grev yapılsın diye grev yapıyorlar. Keşke 77’ler olsa
da öyle davransak. Sol partilerin en büyük sıkıntısı örgütlü toplumun olmaması.
Dünyanın her yerinde sol partiler gücünü örgütlü toplumdan alır. Sayın Başbakan
bana taşeronlaşmayı sendikacılar önerdi dediğinde, sendikacılar ne diyorsun
demeliydi, ne yazık ki bunu duyamadık” diye konuştu.



“MİLLETVEKİLLERİNE ÖZENLİ VE DİSİPLİNLİ
DAVRANMA UYARISI”

Son
zamanlarda parti içinde farklı seslerin yükselmesinin hatırlatılması ve
parti içi ayrışmaların sorulması üzerine ‘Elbette zaman zaman bizi de rahatsız
ediyor’ diyerek cevap veren Tekin konuşmasında şu açıklamalarda bulundu:

“Hem taş gibi hem de
aslanlar gibi muhalefet ediyoruz. Meşru ve demokratik yollarla. Olabildiğince
ciddi çaba sarf ediyoruz. Siyasi partileri bağlayan şey kendi tüzüğüdür. Taban
ve tavan arasında bir uçurum söz konusu değil. Bu partinin tabanını en iyi
bilen siyasetçilerden biriyim. 2011 yılında Kürt sorunu ile ilgili
hazırladığımız raporda, ismini zikrettiğimiz arkadaşların da imzası var. Herkes
buna bağlı kalacaktır.  Elbette zaman zaman farklı sesler bizi de rahatsız
ediyor. Türkiye'nin böylesine zor bir döneminde arkadaşlar daha disiplinli ve
özenli davranırlar diye düşünüyorum.”



AKP’YE HODRİ MEYDAN

AKP’nin
bakan ve vekillerini TV ekranlarında belediyeler hakkında düelloya davet
eden Tekin, “10 yıl önce siyasi arenada bütün siyasi partiler ekranlara çıkardı
düşüncelerini söylerdi. Maç seyreder gibiydi vatandaş. Niye bunu denemiyoruz.
İzmir’in sorunları konuşmak için TV’ye çıkmanın ne sakıncası var. Tek başıma
geleceğim Onların tamamı gelsin. Belediyeleri görüşeceğiz. Kent uzmanı olarak 3
kişiyi de oturtacağız. Şimdi tek kale maç. Söylediklerimizin cevabı yok. Gelin
tartışalım yok. Hangi bakan olursa
olsun. Başta ben altı ay önce de öneride bulundum İzmir'de. Tekrar ediyorum.
Çürümüş yerel yönetim yasasını değiştirmemiz lazım. Bu ranta dayalı bir anlayıştı,
hizmete dayalı değil. Bunun için o belediye bu belediyeyi basmaktan
vazgeçsinler. Parlamentoda komisyon oluşturalı. Komisyon ilk CHP belediyelerini
soruştursun. Sonra AKP’ye bakalım” diye konuştu.



“ANKETLER OBJEKTİF DEĞİL”

Yerel
seçimlere 1 yıldan az bir süre kala kamuoyuna yansıyan anketlerde AKP
ile aynı oy oranına sahip olmalarını da değerlendiren Tekin; Maalesef dünyaya baktığınızda İngiltere,
Almanya'da çok ciddi araştırma kuruluşu var. Her siyasi kuruluş son derece
saygı duyar bunlara. Çünkü gerçekten objektif iş yapar. Bizde ise gün geçmiyor
ki bir araştırma kuruluşu çıkmasın. Kamuda iş yapıyorsa bağımsızlığını
kaybetmiştir araştırma kurumları, bana bir tane gösterin kamuda iş yapmayan.
Söyleyin bir tanesini. Benzer kamu yoklamaları İstanbul ve Ankara'da oldu.
CHP’nin birinci, AKP'nin ikinci olduğu. Bugün yapılan bu kamuoyu yoklamalarının
çoğunun objektif davranmadığını, özellikle son dönemde şirketlerin yüzde
80'inin kamuda iş yaptığı bir yerde objektif bir şey beklemek saflık olur”
dedi.



Barış
süreci ve akil adamlar heyeti hakkında da konuşan Tekin şunları dile getirdi;

“Akil adamlar bizim önerimizdi ama uygulamada böyle değildi.
Akillerin gittiği yerlerde sıkı yönetim var. Dinlemeye gideceksiniz olağanüstü güvenlik
önemli var. Demek ki bir sıkıntı var. Bırakın toplumsal barışı dinamit
olacaklarını düşünüyorum. Derhal uygulamadan vazgeçilmeli.Siyasi partilerin
düşüncüleri sözle ifade edilmez. Düşünceler belgelerle ifade ediliri. Bu
belgele üzerindeki düşünceler tartışabilir.CHP’nin 1987-89-92-96-99-2000-2001
ve 2011 olmak üzere 8 farklı raporu var. Seçim öncesi bu meseleyi programına
alan ve düşüncesini söyleyen tek partiyiz. Bugün çözüm isteyen AKP’nin
programında bu meseleyle ilgili bir sayfa bir şey söyleyin. Günübirlik
siyasetle çözülmez bu konu. 6 ay önce Genel Başkanımız sorunun daha fazla
büyümemesi için Başbakan’ın ayağına gitti. Katkı sunmak istediğimizi iletti.
Başbakan ‘kimmiş bu akil adamlar’ dedi. Daha sonra enteresandır ki BDP
milletvekilleriyle ilgili ‘dokunulmazlıkları kaldırılmalı’ dedi. Başbakan’a
‘olmaz dedik demokrasiye aykırı’ dedik. ‘Bunlar BDP’yle siyam ikizi’ dedi.
Bunları unutmayacağız. 89 raporunda 93 raporunda bizi eleştirenler Başbakan’ın
arkadaşları.Barış. Ben o coğrafyanın çocuğuyum. Kan davası barışının bile
kriterleri vardır. Nedir bu sürecin kriteri. Biz katkı koymak istiyoruz ancak
süreçte akıl tutulması yaşıyoruz adeta… Başbakan’ın konuşması ayrı…Kandilin
konuşmaları apayrı. BDP apayrı. Hangisini referans alalım süreç için… Süreç
nedir. Sürecin önünden engelleri kaldıralım diyoruz. 16 tane kanun teklifi
verdik. Parlamentonun 7 vekili tutukluysa siz nasıl barıştan bahsedersiniz”

KADIN SAYISI ARTACAK

Tekin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi
Kılıçdaroğlu’nun İzmir gezisinde dile getirdiği, “İzmir’e kadın başkan gerek” sözlerinin sorulması üzerine;

“Sadece
İzmir’de değil bütün her yerde artmalı.Tüzüğümüz
gereği, yüzde 33 kadın kotamız var. Birçok yerde kadın adaylarımız olacak,
kadın eli değecek belediyelere. Bana göre İzmir’de 31 tanesi de kadın olmalı.
Belediye ve belediye meclis üyelerinde mutlaka makul sayıda kadınlar temsil
edilecek. Ancak buna partimiz karar verecek” dedi.