Temizlik Takıntısı, Ölümlere Bile Yol Açıyor!
Yapılan bir araştırmaya göre; Türkiye'de özellikle banyo, tuvalet ve mutfak temizliğinde tercih edilen çamaşır suyu ve tuz ruhunun birlikte kullanılması sonucu ortaya çıkan zehirlenme türü, dünya literatürüne girdi. Bültenler, 3 Ağustos 2017 Perşembe
Yayınlanma :
05.08.2017 14:05


TAKINTILARININ FARKINDA OLSALAR DA KENDİLERİNİ DURDURAMIYORLAR
Obsesif Kompülsif Bozukluk (Takıntı Zorlantı Bozukluğu) toplumda sık görülen psikiyatrik rahatsızlıklardan birisidir (%2-3). Takıntı (obsesyon) içsel yaşanan, tekrarlayıcı, sıkıntı veren duygu, düşünce ve dürtüler olarak adlandırılır.
Zorlantı ise takıntıların yol açtığı sıkıntıyı azaltmak için yapılan bilinçli, standart ve tekrarlayıcı davranışlardır. Fakat sanılanın aksine zorlantıları uygulama sırasında kişinin kaygısı daha da artabilir. Obsesif Kompülsif Bozukluğu olan kişiler takıntıların ve zorlantıların mantıksızlığının farkında olsalar da kendilerini bunlardan alıkoyamazlar.Bu kişilerin genelde ilk olarak psikiyatristlerden ziyade diğer hekimlere başvururlar. Çünkü temiz olmak ya da hasta olmamak adına sürekli temizlik yapan ya da kendini temizleyen birinin vücudunda; cilt lezyonları, soyulmalar, egzemalar oluşabilir ve bu durumda kişi Dermatoloji uzmanına başvurabilir.
DAHA TEMİZ OLSUN DİYE TUZ RUHU VE ÇAMAŞIR SUYUNU BİRLİKTE KULLANIYORLAR
Belirtilerle, sıklıkları kişiden kişiye ve yaşa göre değişmektedir. Yine de hem ergenlikte, hem de erişkinlikte en sık görülen takıntı tipi bulaşma tipi denilen takıntılardır (%40-45). Zorlantı olarak da; yıkama, yıkanma, temizlenme ve kirlenmekten kaçınma gibi belirtiler %50-60 civarında görülür. Kültürel olarak temizleme şekilleri değişebilir. OKB'li bireyler en ufak temasla kirlendiklerini ya da yaşadıkları ortamın kirlendiğini düşündüğünden sıklıkla temizlik yapabilirler. Ya da temizliğin derecesinden emin olmak için, deterjan, tuz ruhu ve çamaşır suyu gibi temizlik malzemelerini önerildiğinden daha çok kullanabilir, etkilerini artırmak için de bu malzemeleri birbirleriyle karıştırabilirler. Temizlik takıntılarının verdiği sıkıntı hissinden kurtulmak için böyle yapmaya kendilerini mecbur hissederler. Emin olana kadar da kullandıkları miktarı arttırabilir, günlerinin büyük çoğunluğunu temizlik yapmakla geçirebilirler.
Temizlik takıntısı olan kişiler, yorulduklarını ya da yetemeyeceklerini düşündüklerinde takıntılarını ve zorlantılarını gerçekleştirmek için işlerini başkalarına yönlendirebilirler. Örneğin; sık sık temizlikçi tutabilir, evdeki diğer aile üyelerinden temizlik konusunda yardım isteyebilirler.
TAKINTILARIN NEDENİ STRESLİ YAŞAM GEÇMİŞİ
OKB hastalarının neredeyse yarısının belirtileri aniden başlamaktadır. %50-70'inde rahatsızlık öncesinde; gebelik ve sevilen birinin ölümü gibi stresli bir yaşam olayı vardır.
Bu kişiler genelde problemlerini gizlediklerinden tedaviye başlamaları rahatsızlık başladıktan ortalama 5-10 yıl sonrasına sarkabilir. Günümüzde OKB yani takıntı hastalığının tedavisinde hem biyolojik hem de psikolojik anlamda ciddi ilerlemeler söz konusudur. İlaç tedavisi, takıntıların sıklığını ve bunlardan kaynaklanan stresi azaltmakta yardımcı olmaktadır. Psikoterapi ile de takıntı hastalığı tedavisinde hayat boyu sürecek beceriler öğretilmesi söz konusu olmaktadır. Kişinin hastalık öncesi ve sırasında, sosyal, akademik ve mesleki işlevselliğinin iyi olması, öncesinde bir stres faktörünün bulunmaması ve belirtilerin dönem dönem ortaya çıkması tedavinin iyi gideceğine dair işaretlerden biridir. Yapılan çalışmalar göre; takıntıların içeriğinin ya da türünün tedavi gidişatını belirgin derecede etkilemediğini göstermektedir.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: