Sıla ARABACIOĞLU-GERÇEK HABERCİ-Adil Kentler Derneği’nin düzenlediği “Türkiye’de yoksulluk ve çözüm yolları” panelinin moderatörlüğünü CHP eski İzmir Milletvekili Zeynep Altıok üstlenirken konuşmacı olarak CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yüksel Taşkın, Doç. Dr. Erdem Yörük, SODEV Başkanı Ertan Aksoy ve CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo yer aldı.
Açılış konuşmasını yapan Adil Kentler Derneği Başkanı Cem Arıkan, “Günümüzde yoksulluk adına söylenecek çok şey var politikalar oluşma süreçleri ve alınacak önlemler… tam da bu noktada en güzel tespitleri yapacak konuşmacılarımız var. Ben bizleri kırmayarak katılan konuşmacılarımıza çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Taşkın, “Bazen mahcubiyeti yaşamamak için siyaset yapmamayı düşünüyorum”
CHP Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yüksel Taşkın, Türkiye’nin en önemli sermayesinin beşeri sermaye olduğunun altını çizerek, “İktidar bu sermayeyi doğru kullanamıyor. Ben mesaimde çok fazla insandan iş talebi alıyorum. Hepsi de hakkeden insanlar, bazen bu mahcubiyeti yaşamamak için siyaset yapmamayı düşünüyorum. Sosyal demokrasinin üç prensi; doğa ile barışık üretim, bölüşüm ve güvenceli istihdam ile birçok sorun çözülebilir aslında. 3 adalet ilkesi ile Türkiye’de çözülemeyecek problem yok, bunlar katılım, tanıma ve bölüşüm adaleti” ifadelerini kullandı
“Yeterince sahada olmadığımızı düşünüyorum”
Türkiye’de sosyal devleti inşa etmek istediklerini dile getiren Taşkın, “Biz bir yere gittiğimizde daha anlatmaya başlamadan, ‘Ne vercen abime ablama’ diyorlar. Bu çok üzücü. Biz bir süre bu anlattığımız tablo yerine İslamcı bir parti oldukları için geliyorlar dedik; ama sonra başka nedenleri olduğunu anladık. Mesela Trakya’da Roman Mahalleleri’nde İsmailağa Cemaati güçleniyor, neden? Uyuşturucu ile kendi rehabilitasyonunu yapmışlar, rehabilitasyon derken ormana kapatılıyorlar. Ve rehabilitasyona gidenlerin sünnetini düğününü yapıyorlar. Burada suç biz, oraya dokunamıyorsak onlar da kendileri çözüm üretir. Bu aslında her zaman vardı ve bu oyuna çomak soktuk. Özellikle 2019 yerel seçimlerinde bunu gördük. Ben hala yeterince sahada olmadığımızı düşünüyorum” açıklamasını yaptı.
“Sosyal demokrasinin ideali tam istihdamdır”
Taşkın, toplumun yüzde 30’u yardımla geçindiğine dikkat çekerek, “Tabii yoksul daha fazla. Sosyal demokrasinin ideali tam istihdamdır. Bunun modasının geçtiğini asla düşünmüyorum. Ulaşmak imkansız; ama tam istihdamı her zaman kovalamalıyız. Biz bunu hedefliyoruz. Çalışma hayatında ise kadınlar, daha fazla sömürülüyorlar. Biz kayıt dışını asla kabul etmiyoruz, böyle bir ülke iflah olmaz. Şu anda kayıtlı kadın istihdamı yüzde 18. Biz bunu iki katına çıkaracağız” dedi.
‘Ne yapılmalı?’ noktasında da konuşan Taşkın, “Üretim ve güvenceli istihdam. Sosyal devletin inşasında önemli bir adım olan Aile Destekleri Sigortası. Yerel yönetimleri yetkilendirmek ve güçlendirmek. Bakım emeği eksenli sosyal hizmetler. Kadın istihdamının güçlendirilmesi. Vergi ve emeklilik reformu” diye konuştu.
Foggo, “Türkiye’de binlerce Nur var”
CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo, CHP’nin oluşturacağı her politikaya insan çocuk ve kadın hakları temelli bakmak gerektiğini söyledi ve şunları ekledi:
“Gittikçe azalan ya da önlenen değil artan bir yoksulluk var. Benim sokaktaki gözlemim en alttan en üste kadar bu yaklaşıma sahip olmamaları. Bir bakan ya da bir beledi başkanı ya da bir müdürde insan hakları bakışı yoksa böyle devam eder. Bugün Eskişehir’de yetersiz beslenme ve şiddet nedeniyle ölen çocuğumuz Nur’u biz bu temelde tartışmamız lazım. Aslında Türkiye binlerce Nur var. Biz dizi izler gibi bir kişiyi suçlayıp kamu kurumlarının etkisi yokmuş gibi bakıyoruz. Biz annesi babası cezaevinde olup akrabalarına teslim edilen çocuk sayısını bilmiyoruz. Neden bilmiyoruz? Bize bu sayıyı vermeleri gerekiyor. Bizim insan hakları temelli yoksulluk ve ekonomik politika ile ortaya çıkmamız lazım. Bununla ilgili CHP çalışıyor. Genel Başkanımızın ‘Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek’ sözü de bu temelde bir bakış.”
“Çürümüş bir sistem var”
Kadın cinayetlerine dikkat çeken Foggo, “Kadın cinayetlerinde yüzde 80 yoksul kadınlar yer alıyor. O evden çıkamayan ya da ailesi yoksul olduğu için dönemeyen kadınlar var. Ben bunu yaşayan kadınlardan dinliyorum. Eğer bir kadın sığınma evine gittiğinde rahat edemiyorsa biz sığınma evlerini de iyileştirmeliyiz. Biz bu sorunları çok fazla tartışmıyoruz, dokunmuyoruz. Belki de bu salonda bunları yaşayanlar yok. Böyle bir çürümüş sistem olduğu için medyada bunlar konuşulmuyor” ifadelerini kullandı.
“Örgün eğitimde 3 milyon öğrencinin 1 milyonu çocuk işçi”
Foggo, kul terki oranının çok yüksek olduğunu dile getirerek, “Örgün eğitimde neredeyse 3 milyona yakın öğrenci yok, bunlardan 1 milyonu çocuk iş gücü olarak kullanılan mesleği eğitim merkezlerinde. Aileler de artık buraları gelir kapısı olarak görüyor. Aileler beni aradığında ortaokuldan sonra buralara gönderdiğini söylüyorlar. Elbisesi takıldığı için gece saat 10’da fabrikada hayatını kaybeden Dicle Nur… Aslında Dicle Nur, çocuk işçilerden sadece birisi. Böyle bir olay olduğunda farkındalık oluyor; ama çocuk işçiler hala var” açıklamasını yaptı.
Yörük, “Yoksullar ülkenin kaderini değiştiriyor”
Doç. Dr. Erdem Yörük, anketlerle birlikte Türkiye ve dünyadaki yoksulluk ve sosyal yardımlar ile ilgili değerlendirmede bulunarak, “Türkiye’de yapılan bir ankete göre nüfusun yüzde 30’u sosyal yardım alırken yüzde 40’ı ise en az bir kere sosyal yardım almış. Türkiye’de AKP hükümeti boyunca hepimizin gözleri önünde gerçekleşen eden sosyal yardımların siyasi olarak kullanılmasının küresel olduğunu gördük. Bu durum başka ülkelerde de var. Yani böyle ülkelerde yoksulların oyu olmadan hiçbir hükümet başa geçemiyor ya da yoksulların oyu gitmeden baştan inemiyor. Bunun arkasında yatan en büyük sebeplerden birisi yoksulların Türkiye’de hükümete verdiği cömert destek. Bunun biraz değişmesinin nedeni dinamiğin bir az da olma kayması. Ülke aslında yoksul değil, yoksulun çok olduğu bir yer. Yani yoksulların kararı ülkenin kaderini değiştiriyor. Siyasi destek kaynağı olarak bazı ülkelerde yoksullar önemli bir aktör. Yani hükümetler için temel tehdit de yine yoksullardan geliyor” dedi.
Aksoy, “Asgari ücretteki artış oy oranlarını çok fazla etkilemiyor”
SODEV Başkanı Ertan Aksoy, Türkiye’de var olan en önemli sorunun yoksulluk olduğunun altını çizerek, “Türkiye’deki ekonomik krizler genelde bir sektörü vurur ya da başta bir etki yaratır. Ama şimdi karşı karşıya olduğumuz kriz bütün kesimleri vurdu ve yoksullaşma yarattı. Türkiye’de artık nitelikli mesleklerin çoğunluğu yoksul diyeceğimiz bir kesime giriyor. Normalde bunu yapmak isteseniz çok zor; ama iktidar bunu başardı. Erdoğan, birkaç saat önce asgari ücreti yarın açıklayacaklarını söyledi. Asgari ücretteki artış nedeniyle oylar artar mı diye bir soru da ortaya çıkıyor. Buna şöyle örnek vermek istiyorum; geçen yıl bize gösterdi bir limitli bir artış oldu, birkaç ay sonra eski durumuna döndü Mayıs ayı itibari ile düşüş yaşandı. Önceden Türkiye’de 1 yılda satılan antidepresan kurusu 16 milyondu bu rakam; 2009’da 19 milyon, 2109’da 54 milyon ve geçtiğimiz yıl 59 milyon. Yani insanlar artık düşünceleri ile baş etmeye çalışıyor” diye konuştu.
Kimler katıldı?
Panele; İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mustafa Özuslu, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, CHP İzmir İl Yönetim Kurulu Üyeleri, CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel ve CHP Gençlik Kolları eski Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız katılım sağladı.
Yorumlar
Kalan Karakter: