TÜSİAD'dan derin kriz uyarısı
Yeni başkanını ve yönetimini seçen TÜSİAD, derin kriz tehlikesine ve seçimlerin toplumda yarattığı adrenalin yorgunluğuna dikkat çekti.
Yayınlanma :
21.02.2019 09:50


Siyaset ve ekonomi sahnesinde sert rüzgârların estiği son 2 yıllık dönemde TÜSİAD’da Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüten ve uzlaşmacı kişiliği ile öne çıkan Erol Bilecik, başkanlık bayrağını Simone Kaslowski’ye devretti. Seçimler öncesinde ekonomik göstergelerdeki tepetaklak inişe dair mesajların ve uyarıların öne çıktığı TÜSİAD Genel Kurulu’nda yüksek enflasyonun yarattığı tehlikeye dikkat çekildi. Pazar tezgâhlarındaki fiyatlar, genel kurul gündemine kadar uzarken, iş dünyasından “Reel sektörün finansman krizi çözülemezse bankalara sıçrar. Derin krizler böyle gelişir” uyarısı geldi.
Adrenalin yorgunu
TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanı Tuncay Özilhan, ekonomi yönetimi tarafından devreye alınan kamu kaynaklı ucuz kredi ve yapılandırmalar, futbol kulüplerinin borçlarının yapılandırılması, hal baskınları ile tanzim satış noktaları gibi önlemlerin kısa vadeli ve yapısal çözüm sunmaktan uzak yöntemler olduğuna dikkat çekti. Özilhan, “Durum, Çinlilerin ‘susuzluğu gidermek için zehir içilmez’ atasözünü akla getiriyor. Kredi yeniden yapılandırmaları ve buna karşılık devam eden ve sektörden sektöre yayılan konkordatolar ve iflaslar, ciddi bir finansman sorununun tezahürleri” yorumu ile bu önlemlerin Türkiye’yi düze çıkarmayacağını vurguladı. Özilhan, “Yapısal önlemler alınmadan yapılan uygulamalar, bir sonraki dönemde sorunun daha da ağırlaşarak geri dönmesine yol açar. Reel sektörün finansman sorunu çözülmezse, sorun bankacılık ve kamu sektörüne sıçrar. Derin finansal krizler böyle gelişir” diye konuştu.
Yaklaşan yerel seçimlere işaret ederek, heyecan dozu düşük bir süreç yaşandığını ve seçimlere katılım oranlarında bir düşüş yaşanabileceğine işaret eden Özilhan, şöyle devam etti: “Yaklaşık 10 yıldan beri sürekli olarak siyasi hayatımızda yüksek adrenalin ile yaşıyoruz. Toplum olarak sürekli yüksek adrenalinden yorgun düştük. Artık kavga etmek yerine, sakinliğe, huzura, geleceğimizden, umutlarımızdan, hayallerimizden konuşmaya ihtiyacımız var.”
Yerel kalkınmada yaşanan başarısızlığın sonuçlarını işsizlik, gıda enflasyonu ve çevre olayları ile gördüklerini dile getiren Özilhan, gıda fiyatlarının son 10 yılda enflasyonun üzerinde seyrettiğini ve meselesinin hava koşullarından ibaret olmadığını anlattı. Global gıda fiyatlarının yüzde 10 artarken Türkiye’de yüzde 200 arttığına dikkat çeken Özilhan, yapısal çözümler üretilmediği sürece enflasyonun kritik noktada kalmaya devam edeceğini belirtti. “Değişim kabiliyeti olmayan bir devletin kendini muhafaza etme imkânı olamaz” sözünü hatırlatan Özilhan, kısa vadeli hedeflerin öne çıktığı dönemlerde uzun vadeli hedeflerin ıskalandığını dile getirdi.
Bilecik: Enflasyon ferman dinlemiyor
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı olarak son kez yaptığı konuşmasına, ‘artık veda zamanı’ sözleri ile başlayan Erol Bilecik, son iki yılda yönetim kurulu ile birlikte Atatürk’ün belirlediği temel ilkeler doğrultusunda çalıştıklarına dikkat çekti. Yönetim kurulu olarak son iki yılda yapılan çalışmalarını anlatırken “Bugün Türkiye için vicdan muhasebesi yapmak istiyoruz. Bugünkü muhasebemiz her şeyden önce şunu gösteriyor: Hepimizin Atatürk’e ve Cumhuriyet’e minnet borcu var” diye konuşan Bilecik, kadınlardan gençlere, hukuktan demokrasiye kadar pek çok alanda iş dünyası olmak Türkiye’ye ödenecek borçları olduğunu dile getirdi.
Dünyanın güçlü bir kavşaktan geçtiğine Türkiye’nin de bu değişimin odak noktasında olduğuna işaret eden Bilecik “Güçlüyüz demekle güçlü ülke olunmuyor. Ülkeleri güçlü yapan; özgürlükler, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygıdır” yorumunu yaptı.
Demokrasi inşa edilir
Son iki yılda siyasi ve ekonomik alanda çok fazla gelişme yaşandığına işaret eden Bilecik, Türkiye’nin hâlâ en büyük sorununun kutuplaşmadaki artış olduğunu belirtti. “Farklılıklar en büyük zenginliğimiz, bırakalım herkes istediği gibi düşünsün” ifadesini kullanan Bilecik, “Toplumumuzu neredeyse ortadan ikiye bölen ayrıştırıcı söylemler, yarınlarımız için en büyük tehdittir. Türkiye’ye yeniden ve eskisinden daha da sağlam bir birlik ve beraberlik borcumuz var. Demokrasi kısa vadeli siyasal hesaplara kurban edilemez, edilmemelidir. Güçlü bir gelecek için önce siyaseti demokratikleştirmek gerekir. Unutmayalım ki demokrasi ithal edilmez, inşa edilir” dedi.
Ekonomi alanında da verilerdeki kötüleşmeye değinerek, önemli bir küçülme sürecine girildiğini anlatan Bilecik, “2016 sonunda enflasyon yüzde 8.5 iken bugün yüzde 20.3. Kısaca, enflasyon ferman dinlemiyor. İnsan yalnızca söylediklerinden değil sustuklarından da sorumludur. Artık ekonomide sözlerin değil, aksiyonların zamanıdır” diye konuştu.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: