Uzbek Konağı'nda Ahmet Hilali Uzbek Tasavvuf ve Girit Kültürü Obje Sergisi
Söke Belediyesi tarafından restore edilen Uzbek Konağı; Ahmet Hilali Uzbek Tasavvuf ve Girit Kültürü Müzesi olarak işlevlendirilmesi hedeflenerek restore edilmiştir. Açılışı bu hedefi canlandıracak bir obje sergisi ile gerçekleştirilmiştir.
Yayınlanma :
02.06.2017 09:24


Rum Kalenço’nun, kızına düğün hediyesi olarak inşa ettirdiği projesini Atinalı bir mimarın yaptığı konak; 19.yy son çeyreğinde vücut bulmuş. Ardından Yunan işgalini görmüş derken kurtuluş zaferi ve Lozan müzakereleri sırasında imzalanan, 30 Ocak 1923 tarihli mübadele anlaşması gereği Rum aile Söke’den ayrılınca, Girit’in Kandiye (İraklion) kentinden beldeye göçmüş mübadillerden, Halveti Tarikatı son Şeyhi Ahmet Hilali Bey’e ev sahipliği yapmış. Söke’ye göç edenler ağırlıkla Giritlilerden oluşuyor. Yani Rumların yenine Giritli Müslümanlar gelerek şenlendirmiş Söke’yi…
Konağın açılışının bir obje sergisi ile gerçekleştirmek ve ayağa kalkmış yapıların ziyaretçileriyle sıcak bir ilişki kurması şarttı. Bu mahallede ilk kez olacaktı. Konutun hikâyesi çok renkliydi. Çünkü o hikâyenin coğrafyası çok genişti. Söke’nin Sokai ile başlayan zengin tarihini Girit’e; Girit’in hikâyesi de tasavvuf kültürünü Orta Asya ya dek uzatıyordu ve bu konut hepsine bir köprü oluşturuyordu. En acı noktası da Mübadele sürecinin anılarıydı. On beş yıla uzanan Restorasyon sürecindeki çaba, ısrar ve seçilen yöntem de ayrıca anlatılmadan geçilemezdi.
Uzbek Ailesi Girit’ten hem Halveti tarikatının hem de Girit’in gün yüzüne çıkmamış objelerini güvenle ve mutlulukla paylaştılar bizimle. Paylaşmakla kalmadılar bildiklerini de gece gündüz demeden aktardılar. Sokai’den Söke’ye hikâyeler vardı. Üstelik Söke’de yaşamış farklı etnik grupların aklında kalanlarını uzunca bir süredir topluyorduk. Söke tarihi bir anlamda birinci elden derleniyordu. Ardından ailenin renkli öyküsünü tanıdık.
Kurgu artık hazırdı.
Baş odayı ailenin öyküsüne ayırdık. Öykünün kahramanı ise Ahmet Hilali Bey’di. Girit’te sekiz kuşaktır Halveti Tarikatının mürşitliğini sürdüren ailenin son postnişiniydi. Girit’in kültür sanat yaşamı içinde tasavvuf kültürü ile yetişmiş, çok dilli eğitimi ile donanımlı birikime sahip bir kimlikti. Günümüzden farklı bir tarikat kültürüyle karşılaşmıştık onun yaşam öyküsünde. Mübadele ile yerleştiği bu kentte de gönüllü hizmetleriyle iz bırakmıştı.
Serginin merkezini tasavvuf kültürüne ayırdık. Onu sofaya yerleştirdik. Ailede korunan Halveti tarikatını kapsayan ve detaylı bilgiyi günümüze taşıyan Silsilenamenin bir kopyasını, bir kısmını çözümlediğimiz tercümesi ile sergiledik. Girit’deki tasavvuf kültürünü Lozan Mübadilleri Derneği’nin katkıları ile hazırladık. Ailenin tarikat kültürünü taşıyan kutsal emanetlerden Destimal-i şerifi, 19 yy’dan kalan el yazması Kuranı , tarikat mühürlerini ve hat eserleri ise ayrı bir bölüm olarak sergiledik. Girit’ten Söke’ye uzanan hikâye ise ailenin Girit’ten getirip koruduğu eserlerle birlikte, Giritçe maniler eşliğinde bir metinle anlatıldı.
Bodrum kat ise Halveti Tarikatına ayrıldı. Burada tarikatın tarihi geçmişi derinleştirildi. Dualar, mesneviler ve geçmişteki şeyhleri ve özellikleri; dergâha ait günümüze ulaşan mütevazı eşyalarıyla aktarıldı. Mübadelede, Ahmet Hilali Bey’in büyük dedesi; Girit’teki Halveti Dergâhının 1789’daki ilk şeyhi, “Şeyh El- Hac Ahmet Hilali”nin naşını mezar taşıyla birlikte Girit’ten Söke’ye taşımış. Yıllar yıllar sonra ailenin konutla ilişkisi kesintiye uğramış. Restorasyon çalışmaları sırasında bodrum katta karşılaşılmış Şeyh Hazreti El-Hac Ahmet Hilali’nin kemikleriyle. Bahçeye gömülmüş restorasyon ekibi tarafından saygıyla…
Gerçekte bu öykü; konutun işlevinin bir müze olarak yaşaması gerektiğini ortaya koyuyor. Restorasyon öncesi farklı bir işlevle planlanan konak, bu öyküyü yaşatmak için Ahmet Hilali Uzbek Tassavvuf ve Girit Kültürü Müzesi olarak yeniden düzenlenmiş. İşte bu yüzden konağın açılışına az kala gece ve gündüz birbirine eklenerek bu sergi için çalışıldı. Detaylanabilecek ve her araştırma ardından yeniden düzenlenebilecek bir özelliğe sahip. Serginin öyküsü aslında konutun öyküsü… İzlenmesi dileğiyle…
Sergi; 3 Haziran 2017 tarihine dek izlenebilir.
Küratör : Ayşegül GÜNGÖREN
Uzman Sanat Tarihçisi
Görsel İçerik ve Tasarım: Kenan DEMİROĞLU
Görsel İletişim Tasarımcısı
Genel Yönetmen: Mine AŞÇI Mimar; Çekül Temsilcisi
Söke Belediyesi Başkan Yardımcısı
Tasavvuf Kültürü: Hakan UZBEK
Lozan Mübadilleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi
Fotoğraflar: Atilla İŞLER, Haldun İLHAN
Objeler ve hikayeleri: Uzbek Ailesi ve Hilali UZBEK
Aile Fotoğrafları kolleksiyonu: Hilali UZBEK
Sergi Pano ve Vitrinleri Tasarımı:
Burçin ALDAN (Mimar) Söke Belediyesi Proje Birimi
Araştırma: Ayşegül GÜNGÖREN, Hilali UZBEK ve Salih DİNÇER
Restorasyon Proje Danışmanı : Mine AŞÇI Mimar
Restorasyon Yapım ve Restorasyon Atölyesi Yönetimi: Mine ŞAVKAY Mimar, Proje Uygulama Danışmanı,
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: