Uzmanlar, eriyen kutup buzullarının Türkiye'yi çevreleyen denizlerin yılda 4 milimetre yükselmesine sebep olduğunu, bunun mevcut altyapılara zarar verme ihtimaline karşı yapıların gözden geçirilmesi gerektiğini belirtiyor.
Kutup buzullarındaki erimenin Türkiye'yi çevreleyen denizlere etkileri hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Deniz Bilimleri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Turan Beşiktepe, buzullardaki erimeyle birlikte okyanustaki su hacminin ve tüm denizlerdeki ısı miktarının arttığını söyledi.
Beşiktepe, şu bilgileri paylaştı:
Yapılan ölçümlerde bizim denizlerimizde yılda 4 milimetre deniz seviyesinin yükseldiğini görüyoruz. Bu çok küçük bir yükselme olarak gözükebilir ama on yılda 4 santimetreye, yüz yılda da 40 santimetreye karşılık gelir. Denizlerde bir ısınma var, ısınan su genişler ve su seviyesi yükseliyor, bunun toplamı yıldaki 4 milimetre artışın üstüne binmeye başlayacak ve deniz seviyesindeki bu yükselme daha da fazlalaşacak. Bizim kıyı bölgelerimizdeki deniz seviyelerinde artışı net olarak gözleyeceğiz, önümüzdeki 20 yıl içerisinde bunun sıkıntılarını yaşamaya başlayacağız.
"Marmara'ya etkisi daha fazla olacak"
Beşiktepe, Marmara Denizi için de şu değerlendirmelerde bulundu:
Marmara daha kapalı bir havza olduğu için Karadeniz'den 0,1 ila 0,5 derece daha fazla ısınıyor. Akdeniz'den gelen Marmara'nın alt suları kış aylarında 10-12 dereceye kadar düşüyor ancak gelen su ısındıkça derinliklere çökememeye başladı, dip suları yenilenemiyor ve ciddi bir oksijen sıkıntısı oluşuyor. İklim değişikliğinin Marmara'ya etkisi diğer denizlere göre daha fazla olacak.
"Altyapı tesislerinin irdelenmesi gerekiyor"
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güçlü İnsel, şehirlerin altyapılarının 50-100 yılda bir olan büyük sellerin akışlarına göre tasarlandığını ancak günümüzde bu sürelerin çok daha kısaldığını belirterek "(Büyük seller) 10-20 yılda bir olmaya başladı, tasarım gitmiyor artık. İklim değişikliği, su yükselmesinden daha çok anlık su felaketleri yaşatmasından dolayı kapasitelerin çok kısa sürede dolmasına neden oluyor." dedi.
Arıtma tesisleri ve kanalizasyon altyapılarının daha dayanıklı yapılması gerektiğini belirten İnsel, şu değerlendirmelerde bulundu:
Altyapılar, denize deşarj sistemleri, atık su toplama sistemleri su seviyesine göre tasarlanır. Bu kanalizasyon sistemlerinin suyla etkileşimi olacak. Deniz ya da yeraltı suyunun yükselmesiyle bu sistemlere giriş olacağı için kapasitenin yetmemesi durumu söz konusu olur. Bu durum su seviyesine bağlı olarak bölgesel olarak değişiklik gösterebilir. Su kaynakları anlamında nasıl olacak? Atık suların uzaklaştırılması, arıtılması ve deşarj edilmesi anlamında nasıl olacak? Bu anlamda mevcut duruma göre altyapı tesislerinin irdelenmesi gerekiyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: