Vali Toprak: ''Resmi büyük okumalıyız''
Şehit ve Gazi Dernekleri Başkanları ve Yönetim Kurulu Üyeleri 18 Mart Şehitleri Anma Günü Nedeniyle Vali Toprak’a Nezaket Ziyaretinde Bulundular.
Yayınlanma :
16.03.2016 21:22


Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Vali Toprak; “Hoş geldiniz, sizleri burada ağırlamaktan memnuniyet duyuyorum. 18 Mart’ı idrak ediyoruz. Şehitler Günü ve Şehitler haftası diye mütalaa edebiliriz.
Son yıllardaki mevzuat düzenlemesi ile birlikte şehitlerimizin, şehit yakınlarımızın, gazilerimizin iş ve işlemleri Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız ve İl Müdürlüklerimiz aracılığı ile yürüyor. O yüzden tüm ekipler birlikle ve tüm kurumlarla koordinasyon içerisinde çalışıyor. Önemli olan; işlerimizi, yapmamız gereken görevleri yapmak, ailelerimizin olması gereken, bakılması gereken noktalardaki ihtiyaç noktalarında katkıda bulunabilmek onu yapmaya çalışıyoruz işin doğrusu.
Canlarını, Uzuvlarını Hiçbir Geri Duruş Olmadan Ortaya Koyan Şehitlerimizi Gazilerimizi Bir Kez Daha Minnetle ve Şükranla Anıyoruz.
Tabi normalde Şehitler Günü ve 1915 Çanakkale Zaferinin 101.anma etkinlikleri programları idrak ediliyor. Bir kez daha burada tüm Ülkemiz adına, kurtuluş mücadelesini yürüten bağımsızlığımıza giden yolda, önemli bir aşamayı kazanmamıza vesile olan, Vatanımız için Ülkemiz için ve o dönemde kurulacak Devletimiz için, bağımsızlığa giden yolda kanlarını topraklara akıtan tüm şehitlerimizi ve şehitlerimiz ile birlikte kutlu meşaleyi yakan, önderlik eden, rehberlik eden, bağımsızlığa giden yolda kurtuluş mücadelemizi başlatan Mustafa Kemal Atatürk’ ü ve şehit arkadaşlarını, tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyoruz.
Gazilerimize, ailelerine ve o dönemde bugün de vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyoruz ve ülkemizin istikrarı ve istikbali konusunda canlarını, uzuvlarını hiçbir geri duruş olmadan ortaya koyan Şehitlerimizi, Gazilerimizi bir kez daha minnetle ve şükranla anıyoruz.
Baktığımızda 100 yıl öncesinde ve o dönemden bugüne kadar devam eden süre içerisinde Devletimizin bekası, Ülkemizin birliği ve beraberliği noktasında zaman zaman tezahür eden ihanet, hain duruşların ve bu noktada yaşanan acılar karşısında Ülkemizin her bir ferdinin şahadete giden yolda, gaziliğe giden yolda hiçbir şekilde geri durmadıklarını biliyoruz. Bu noktada sizlerin şehit derneklerimizin, gazi derneklerimizin, muharip gazilerimizin katkı sağlayan tüm sivil toplum örgütlerinin de, üyelerinin de şöyle ya da böyle son dönemlerde ülkemizin bütünlüğüne yönelen tüm olaylarda şehit üyenizin, şehit ailesi üyenizin ya da gazi yaralanmış uzuvlarını kaybetmiş kardeşimizin de dernekleriniz uhdesinde üyeleriniz var. O manada sizler de bu acıyı ve travmayı yaşıyorsunuz.
Ama bu bir acı olmak ile birlikte, Ülkemizin birliği, bütünlüğü, bağımsızlığı, Vatanımızın bölünmez bütünlüğü konusunda, Bayrağımızın dalgalanması uğrunda bundan sonra ortaya çıkacak her türlü engeli canımızın son damlasına kadar, ülkemizi Çanakkale Savaşlarında Balkan Savaşlarında, Kurtuluş Mücadelesinde İstiklal Mücadelesinde büyüklerimiz Atatürk önderliğinde öncesinde ve sonrasında hangi mücadeleyi verdiler ise bundan sonra da vermeye devam edeceğiz.
Daha önce yedi düvelden bahsedilir. Yedi düvelin Ülkemize, Topraklarımıza, Vatanımıza, İnsanlarımıza kastettiği bugün 7 düvel olmuştur 77 düvel içeriden ve dışarıdan maalesef bu manadaki son olaylarda da gördüğümüz gibi bir takım hain ve ihanet şebekeleri birleşerek ülkemizin, birliğine, tekliğine, geleceğine, bayrağımıza, vatanımıza kastedebiliyorlar bunun 77 düvel şeklinde olduğunu, resmi büyük okuduğumuzda anlıyoruz.
Resmi büyük okumak lazım yani 100 yıl önce ortaya çıkan bu saldırılar bu ihanetler yüz yıl sonra hangi şekilde ve hangi, kalıp içerisinde hangi bakışlar içerisinde hangi ihanetler ve hangi ihanet şebekeleri birleşerek ülkemize saldırtıyor. Bunu iyi görmek lazım bunu görerek bizim de ona göre şekillenmemiz lazım.
En son Ankara’da meydana gelen hain saldırı vatandaşlarımıza yönelik gerçekleşen ve herkesin geçtiği noktada gerçekleşen bu saldırı bizi birbirimize daha fazla kenetlendiriyor. Bizi ülkemize, ülkemizin birliğine, varlığına, geleceğimize olan güvencimizi daha da güçlendiriyor birileri bunları yaparak ülkemize bir çözünme meydana getirerek, kaos endişe yaratmaya çalışıyorlar.
Bu topraklar zor topraklar ülkemizin bulunduğu coğrafya kolay bir coğrafya değil
Ama bizim asla ve asla bu gibi saldırılar karşısında bir endişeye sevk olmadan bilakis ülkemizin 78 milyonuyla bir ve beraber olarak güç birliğini sağlamamamız gerekiyor. Bugün dünden bir farkımız var, net. Ülkemiz, devletimiz ve devletimizi oluşturan tüm güçler dinamikler ciddi manada kararlılığını ortaya koyuyor.
Hepimiz; burada bizler, Ankara’da bizi yönetenler, Anayasamız, Kanunlarımız ve bunları oluşturan tüm Kurumlar, Devletimiz, Hükümetimiz, Bakanlıklar sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri bu manada aynı kararlılığı yukarıdan aşağıya kadar koruyor, bu bizim güvencemizdir ve belki de hiç olmadığı kadar bu gibi hain ve ihanet çetelerinin bitirilmesi noktasında bir kararlılık var.
Bu bizim güvencemizdir, bu bizim inancımızdır, bunu da muhafaza etmeye devam edeceğiz. Bu topraklar zor topraklar, Ülkemizin bulunduğu coğrafya kolay bir coğrafya değil, dolayısıyla kadim yıllara da baktığımızda kurtuluş mücadelesinin, istiklal mücadelesinin yaşandığı yıllara da baktığımızda zaman içerisinde bugüne kadara gelen sürece de baktığımızda evet bu coğrafya üzerinde değişik emelleri olanlar, değişik insan gruplarını kullanarak bir takım hinliklerini ve hainliklerimin ortaya koymaya devam etmiştir, bundan sonrada bu zor coğrafyanın şartlarında zorlukları yaşayabiliriz. Zorluklar olabilir sıkıntılar olabilir. Acılar olabilir, olacaktır bu acılar ile birlikte ama hiçbir şekilde yıkılmadan dimdik inanç güvenç birliği içerisinde geleceğe gidebilmenin inancını taşıyabilmektir, eğer bunu taşıyorsak hiçbir problem de olmayacaktır.
Bu manada bir kez daha Şehitler Günü ve Şehitler Haftadasın vesilesiyle bu aziz vatan için canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle minnetle anıyorum
Tüm ailelilerimize bir kez daha sabırlar diliyorum, tüm gazilerimizi uzuvlarını kaybeden sakat kalan ve orada bu mücadeleyi verirken gazi anlayışı içerisinde kendini, ortaya koyan tüm gazi kardeşlerimizi de sizlerden uzvunu kolu, bacağı, ayağı noktasında hakikaten sıkıntı içerisinde yaşayan kardeşlerimiz var sizlere de sağlıklı sıhhatli bir yaşam diliyorum.
Bu vesile ile ülkemizin kurucusu rehberi önderi ve bugün bu vatan üzerinde bağımsız bir şekilde yaşıyorsak bunun alt yapısını oluşturan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, arkadaşlarını ve tüm o dönemden bugüne kadar şehitlerimizi minnetle ve rahmetle anmak istiyorum tekrar hoş geldiniz.
O hesap yapanlar bunu hesap edemiyor. Şimdi bu ihanetleri planlayanlar zannediyorlar ki bu gibi hadiseler ile bunları yıkacağız, yıldıracağız. Ama burada cengâver gibi çıkmışsın siz diyorsunuz böbreğimi kaybettim, bir uzvum yok tüm şehitlerimizle birlikte, ayakta kalanlarda da tüm bu sıkıntılara rağmen bu inanç birliği ile güç birliği ile dimdik ayakta kalma beraberliğini sağlayabiliyorsak, bizim asla hiçbir olumsuzlukla karşılaşmamız mümkün değil ve karşılaşacağımız tüm ihanetleri de ortadan kaldırma gücünü tüm 78 milyonumuz ile buluruz, yılgınlık yok istedikleri o. Bir anne evladını kaybettiğinde vatan sağ olsun diyor bu ulvi bakış bizi ayakta tutuyor. Geleceğe taşıyor.
Son olacak ama bunlar yaşanacak, dediğimiz gibi coğrafyanın sıkıntıları 7 düvelin, 77 düvelle gelmesi baktığınız da evet terör örgütleri var. Son dönemde terör örgütlerini ittifak gücü halinde bir araya getirip saldırtma anlayışları var. Farklı anlayışta gözükseler de bu olay terör örgütlerinin birleşik güç hareketi ve açıklamalar aslında ihanet şebekelerinin arasındaki bağlantıyı da ortaya koyuyor. Bunlara yapılan destekleri silah yardımını lojistik desteği de ortaya koyuyor.
Resmi Büyük Okumalıyız
Hepimiz değişik noktalarda görev yaptık. Baktığınızda o zaman etkisiz hale getirilen teröristlerden ya da ele geçirilen silahların markası, modeli ve kullanım yılı ile son dönemlerde hakikaten ülkemizin Devletiyle, hükümetiyle, bakanlığıyla ve tüm güvenlik güçleriyle, Silahlı Kuvvetlerimizle, Emniyet Teşkilatımızla, Jandarma Teşkilatımızla, özel yetiştirilmiş kuvvetlerimizle birlikte dik bir şekilde, onurlu bir şekilde verilen ve insanı da teröristten ayıracak bir şekilde ihtimamla yapılan bu operasyonlarda ele geçen silahların sıfır model olduğu da gözlerden uzak tutulmaması gereken bir konudur. Nereden geldiği de uzak tutulmaması gereken bir konudur. Onun için diyorum ki resmi büyük okumak zorundayız. Resmi büyük okumazsak maalesef sonuçta iyi bir noktaya gidemeyiz. Onun için bu nokta da çok net gözüküyor.
Şu da var, burada hendeklerin açıldığı, patlayıcıların yerleştirildiği, insanların açılan hendeklerin arkasında siper yapıldığı bir yerde vatandaşı oradan kurtarmak, devlet otoritesini tesis etmek, ülkemizin birliğini, bağımsızlığını tesis etmek kolay olmuyor. Bu manada bu mücadele, bu haklı, doğru ve adil mücadele de devam ettiriliyor. Yani silahın, hendeğin, patlayıcının olduğu bir yerde teröristlerin ve terörist yapıların yanında yer alanları da ibretle, nefretle izliyoruz.
Vatandaşlarımızın Toplum İçerisinde Sokakta Bulunmasını Engelleyen Birtakım Manipüle, Algı Yönetimlerinin de Yapıldığını Görüyoruz
Çok önemli ve bir tarafta da şüphesiz ki çok doğru tespit var, Devletimize, Türkiye Cumhuriyeti Devletine bizatihi yönelen bir tehdit karşısında siyasi ya da farklı fikirsel ideolojik değerlendirmeleri bir tarafa bırakmamız gerekiyor ve görüldüğü gibi bir patlama olduğunda, hain saldırı olduğunda hangi siyasi kanaat ve yaklaşım olursa olsun herkesi etkisi altına aldığını, hain saldırıda herkesin canına kast ettiğini de net olarak görüyoruz. Burada önemli olan, Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz, istiklalimiz, istikbalimiz, geleceğimiz ve 78 milyonun mutlu ve müreffeh bir şekilde geleceğe Bayrağımızla dimdik bir şekilde gitmesidir.
Buna yönelen bir saldırı karşısında hiçbir fikir, ideoloji, siyasi yaklaşımla tavır alınamaz. Bunun da böyle bilinmesi gerekiyor. Son zamanlarda dikkatle şunu da izlemek gerekiyor; bu olayları, saldırıları yaptıktan sonra da piyasada sosyal medya üzerinden birtakım söylentiler çıkararak insanları yaşamları içerisinde nefes alamaz, endişe eden, ürperen, toplum içerisinde sokakta bulunmasını engelleyen birtakım manipüle, algı yönetimlerinin de yapıldığını görüyoruz. Bunları ibretle izliyoruz. Bu konuda da vatandaşlarımızın, halkımızın bunlar konusunda çok dikkatli olması gerekiyor.
Değişik Ülkelerde Yaşanan Terör Olayları Maalesef Bu Terör Örgütlerinin Kirli Hesaplarıdır
Küresel bir çağda yaşıyoruz evet, değişimler ve dönüşümler, önemli çağ değişimleri var. Bunun karşısında şüphesiz ki birtakım oluşumlar çıkabiliyor ve tüm dünyayı tehdit eden bir terör konusundan da bahsediyoruz. Dolayısıyla dünyayı tehdit eden bir terör ortamında sadece buradaymış gibi burası üzerine bir algı oluşturmanın da yanlış olduğunu düşünüyoruz. Evet, geldiğimiz noktada tüm dünya ülkelerinin her bir şehrini, her bir noktasını tehdit eden bir terör ve terör örgütleri meselesi var. Bu konu üzerinde dikkatle durmamızı gerektiren bir de realite var. Eğer bunu iyi süzebilirsek bir problem yaşamayız. Yani demek ki güvenlik noktasında baktığımızda burada olan bir olayın bir başka yerde de olması muhtemeldir. Çünkü terör örgütlerinin amacı da budur.
Geçmişte Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşanan terör eylemleri, İngiltere’de, Fransa’da yaşanan terör eylemleri, Ortadoğu’da, Uzakdoğu’da, Endonezya’da ve benzeri yerlerde meydana gelen terör olayları, daha 10-15 yıl önce İspanya’da meydana gelen terör olayları maalesef tüm bu terör örgütlerinin kirli hesaplarıdır. O manada terörü maalesef birileri uzantılı, ülke dışı bir takım oluşumları destekleyerek terörü küresel hale getirdiklerini de ibretle ve nefretle izliyoruz. Onun için bu konuda da dikkatli olmamız gerekiyor. İnsanlarımızın hayatlarını yaşanmaz hale getiren birtakım söylentiler karşısında da dikkatli olmamız gerekiyor. Söylemimizde, yaklaşımımızda, duruşumuzda hiçbir şekilde olumsuzluk olmaması gerekiyor.
Terör örgütlerini ve legal görünümlü illegal yapıları da net olarak çözmemiz, bakmamız ve görmemiz gerekiyor. Baktığımızda son dönemlerde de bazı legal görünümlü, demokrasiden, barıştan bahseden yaklaşımların aslında terör örgütlerinin legal görünümlü illegal yapıları olduğunu da net olarak anlıyoruz ve görüyoruz. Buna karşı da vatandaşlarımızın dikkatli olması gerekiyor. Dostluk, barış adı altında yapılan birçok eylemin arkasında tamamen bölücü örgütün kendilerine göre sözde yöneticilerinin, sözde terör söylemlerini o grupların arkasında havaya kaldırıldığını da görüyoruz. Biz bunların güvenlik güçlerimiz ile birlikte hiçbir şekilde taviz vermeden üzerine gidiyoruz, bundan sonra da gideceğiz. Çünkü ülkemizin bekası, geleceği, bayrağımızı ve ülkemizin tekliğini koruma noktasında hiçbir şekilde terör örgütleri ve terör örgütlerinin legal yasal görünümlü illegal yapılarına fırsat vermemiz mümkün değildir.
Endişe Veya Soru İşareti Olan Bir Durum Varsa Bunu Güvenlik Birimlerimizle Seri Bir Şekilde Paylaşmalıyız
Bu konuda da tüm halkımızın anlayışına sığınıyoruz ve mümkün olduğu kadar da vatandaşlarımıza hissettirmeden güvenlik önlemlerimizi alıyor, yaygınlaştırıyoruz, sivil ya da resmi bir şekilde önlemlerini alıyoruz. Ama bir kez daha ifade ediyoruz ki, terör hadiseleri maalesef küresel hale getirilmiştir, bunu da görüyoruz. Her birimiz dikkatli olacağız, çevremizde meydana gelen olaylarda farklı bir değişim, gelişim, bir yapılanma var mı bunları iyi bir şekilde süzeceğiz ve farklı bir durum varsa, endişe veya soru işareti olan bir durum varsa bunu da güvenlik birimlerimizle seri bir şekilde paylaşacağız.
Bu, böyle bir dikkati de ayrıca gerektiriyor. Yoksa biz burada tüm güvenlik güçlerimizin, Silahlı Kuvvetlerimiz kendi alanında ve burada Emniyetimizle, Jandarmamızla, diğer olması gereken takviye birliklerimizle birlikte imkân ve kabiliyetimizi en üst sınırda zorlayarak bu noktada vatandaşımızın huzurunu, sükûnunu, emniyetini, can güvenliğimizi temin etmeye çalışıyoruz. Ama ülkemizde herhangi bir olumsuzluk olursa da bunlar karşısında da dimdik ayakta olduğumuzu ve hiçbir şekilde endişeye ve şaşkınlığa sebebiyet vermeden, fırsat vermeden, kararlı duruşun her bir noktada devam ettirileceğini tekrar ifade etmek istiyorum.
Devletimiz, devletimizin tüm kurumları, güvenlik güçlerimiz, Silahlı Kuvvetlerimiz, Emniyet birimlerimiz, Jandarmamız, tüm bu noktada mücadelesini yürüten kamu kurumlarımız hakikaten dikkatle ve özenle bu çalışmaları yürütüyor. Mesela Sur İlçesinde, Cizre’de ve değişik noktalarda ihanet şebekelerinin maalesef orada hendekler açarak, açtırarak patlayıcı yerleştirdikleri, perdeleme yaptıkları ve sonrasında da arkalarında getirebildikleri masum vatandaşlar oradaki bir çatışmada hayatlarını kaybederse bakınız güvenlik güçleri sivil vatandaşın da hayatına kast etti diyebilecek kadar adice ve haince plan yapabiliyorlar.
Hiç Kimsenin Ne Olduğuna, Nasıl Olduğuna, Nereden Geldiğine Bakmıyoruz
Evet, çok sayıda Şehit de verdik, Gazi de verdik Allah rahmet eylesin. Ama hiçbir şekilde bilerek bir yaşamın sona ermesi noktasında da bir yanlış yapılmadı. Uzun sürdü, dikkatli ve ince çalışma yapıldı ama sonuçta bu mücadele bu şekilde kararlılıkla yapılıyor. Terör örgütleri biraz da toplumu ve halkı Devlete karşı, Devletin kurumlarına karşı kışkırtacak, onları yönetecek birtakım eylemler içerisine giriyor. Bu noktada da Devletin görevi; terörist, terörizm, terör faaliyetleri, legal görünümlü illegal yapılarla masum vatandaşı, düzgün ve doğru vatandaşı birbirinden ayırabilmektir.
Şu anda çok net görüyoruz ki, Devletimiz ve Devletimiz adına orada mücadeleyi yürüten tüm güvenlik birimlerimiz dikkatli bir şekilde bu ortak noktadan hareketle görevini yapıyor. Bu önemlidir. Yani İzmir’de de 4 milyon 168 bin vatandaşımız nereden gelirse gelsin, hangi nokta ve bakış içerisinde olursa olsun, İzmir’in birliğine, beraberliğine, geleceğine ve İzmir’le birlikte içinde bulunduğumuz Türkiye Cumhuriyeti Devletimize en sadık bir şekilde görevlerini yapıyor. Bu doğrultuda da biz hiç kimsenin ne olduğuna, nasıl olduğuna, nereden geldiğine de bakmıyoruz. Yeter ki sadakatli, doğru ve toplumun güvenç birliğine, inanç birliğine ve ülkemizin tüm kazanım değerlerine bağlı olalım.
Vatandaşlarımıza Teşekkür Etmek Lazım
Bunu yaptığımız sürece o terör örgütlerinin de ortaya koymaya çalıştığı fesat ve fitne davranışlar karşısında da uyanık bir şekilde durarak onların ortaya koymaya çalıştıkları yanlışın içerisine de düşmeyeceğiz. Vatandaşlarımızı terör örgütlerinin pençesinden kurtaracağız. Bugün özellikle hendeklerin kapatıldığı, patlayıcıların çıkarıldığı yerdeki esas mücadele, vatandaşlarımızın kafasına, beynine girmiş pençesini atmış terör örgütü ve yapılarından vatandaşımızı çekebilmek, çıkarabilmektir. İşin özü budur ve bunu iyi okuyabilmemiz lazım. Vatandaşlarımıza da çok teşekkür etmek lazım. Vatandaşımız aslında bu gibi olayları iyi bir şekilde süzüyor, dikkatli bir şekilde davranıyor ve herhangi bir endişeye de kapılmıyor. Endişemiz Türkiye Cumhuriyeti Devletinin geleceği, bayrağımız milletimiz içindir ve bunun karşılığında dimdik ayakta duruyoruz. Arkadaşlar size de bu anlamlı gün öncesinde ziyaretiniz için tekrar şükranlarımı sunmak, teşekkür etmek istiyorum.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: